Tommy, ben bir barda çalışıyorum. Onlarla konuşmak benim işim. | Open Subtitles | أنا أعمل في حانة يا تومي وعملي هو التحدث إليهم |
Bir aktör olarak, senaryolar alırım ve senaryoyu takip etmek, satırlarımı dile getirmek, başkasının yazdığı bir karaktere hayat vermek benim işim. | TED | كممثل، أحصلُ على النصوص المكتوبة وعملي هو أن ألتزم بالنص المكتوب، لأقول النص المطلوب مني ولأخرج إلى الحياة شخصية كتبها شخص آخر. |
Öfkeli bir insanım, çocuklarımı, işimi ve sevdiğim herkesi incitiyorum. | Open Subtitles | أنا إنسانة عصبيّة, وقد آذيت أطفالي وعملي وكل من أحب |
Görüşmeye başlamıştık ve benimle ilgili her şeyi seviyordu; akıllı oluşumu, Harvard'a gitmiş olmamı, genç kızlara yardım etmeye çok istekli oluşumu ve işimi. | TED | بدأنا بالمواعدة، وكان يحب كل شيء في، أنني كنت ذكية ، أنني ذهبت لهارفارد أنني كنت أحب مساعدة الفتيات المراهقات، وعملي. |
Benim görevim ise sizin nasıl iyi bir çocuk olabileceğinizi dünyaya göstermek. | Open Subtitles | وعملي هو أن أري العالم لأي درجة من الصلاح يمكنك أن تصبح |
Ama buradaki yerim ve işim ne olacak? | Open Subtitles | هذا شئ مذهل لكن ماذا عن هذا المكان وعملي ؟ |
Sonunda, yaşamda kendimle ve işimle başbaşa kalabileceğim bir yer buldum. | Open Subtitles | أخيراً وصلت إلى مرحلة في حياتي حيث أتقبل وحدتي وعملي |
Signor Baptista, işim gereği acelem var; Her gün kur yapmaya gelemem. | Open Subtitles | سينيور بابتيستا وعملي طلب عجل ، كل يوم وأنا لا يمكن أن تأتي لخطب ود. |
Çünkü biliyorsun harika bir dairede oturuyoruz, işim çok iyi. | Open Subtitles | لدينا شقة رائعة وعملي ناجح والممارسة فيها حقا جيدة |
Peki, düğünümüz, yeni ev ve de işim ne olacak? | Open Subtitles | حسنا , وماذا عن حفل زواجنا , منزلنا الجديد وعملي ؟ |
Ekibin değerli bir üyesiyim ve işim sadece acil servis ile sınırlı değil. | Open Subtitles | حسناً، أنا عضو مهم من طاقم العمل، وعملي لا يرتبط بغرفة العمليات |
Başka zamanlar kameramı ardımda bırakmayı tercih ediyorum ve bence seçimim en sonunda hem deneyimimi hemde işimi iyileştiriyor. | TED | أختار في أحيان أخرى أن أترك الكاميرا، وأعتقد أن هذا الاختيار يحسن كلاً من تجربتي وعملي. |
Biliyor musun, hayatımı ve işimi her mahvettiğinde ve her şeyi anladığımda itiraf etmekten korksam da, hiçbirini değiştirmek istemediğimi fark ettim. | Open Subtitles | تعلمين ، بقدر ما انتي افسدت حياتي وعملي حسنا، انا افهم كل شيئ أنا أكره أن اعترف بذلك ولكن لن يغير أي شيء |
Yani sadece karımı değil, en iyi arkadaşımı ve işimi de kaybettim. | Open Subtitles | لذا لم افقد زوجتى فحسب بل فقدت أفضل أصدقائي وعملي |
Beni kullandın. Acımı kullandın. İşimi, beni,.. | Open Subtitles | لقد قمتِ بإستغلالي , وإستغلال حزني وعملي وشخصيتي |
Beni ve işimi endişe verici olarak görmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن ترفضني وعملي بأنه مثير للقلق |
Seni bu işe ben soktum kurtarmak da yine benim görevim. | Open Subtitles | انا من أوصلكم إلى هذه الورطة وعملي أن اقوم بإخراجكم منها |
görevim ise o günün misafir konuşmacısı olarak halk sağlığı alanında kariyer yapmanın ne kadar heyecan verici olacağını düşünmeleri için onlara ilham vermekti. | TED | وعملي كان كالمتحدث الضيف لذلك اليوم، هو أن ألهمهم ليدركوا كم هو من المشوّق أن تعمل في الصحة العامة |
Ve bir doktor olarak benim görevim de bu şeyin nasıl yayıldığını bulmak. | Open Subtitles | وعملي كطبيبة يفرض علي معرفة إذا ما كان وكيف ينتقل. |
Ve ben işte o alemdeydim, ve işim -- işimle ilgili tüm gerginliklerim -- hepsi gitmişti. | TED | ولذلك أنا هنا في هذه المساحة، وعملي -- وأي ضغط مرتبط بعملي -- انتهى |
Aslında, o iftira bir yana, işimle özel yaşantımı birbirinden ayrı tutmayı hep başarmışımdır. | Open Subtitles | في الواقع وبعيداً عن الإفتراءات لطالما أبقيت حياتي وعملي منفصلين |