"وفاق" - Translation from Arabic to Turkish

    • aramız
        
    • Sorun
        
    • aynı
        
    • Anlaştık
        
    • iyiyiz
        
    • aramızın
        
    • aram
        
    • pek
        
    • hemfikir
        
    • anlaşıyoruz
        
    • anlaşamıyor
        
    • tamamız
        
    • anlaşamazdık
        
    Sonunda aramız düzeldi zannediyordum, bilirsin işte, önceki halimize nazaran. Open Subtitles خلت أننا نصبح على وفاق أخيراً تعلم، نأخذ بعين الإعتبار
    Evet, eminim ağrı kesici etkisini kaybedince sinirli olacağım ama şimdilik, Sorun yok. Open Subtitles متأكّد من أنّه عندما يزول تأثير المسكّن، سأغضب -ولكنّنا على وفاق للوقت الراهن
    Birbirimize sarılıp ikimizin de aynı şeyi istediğine emin olmaya ne dersin? Open Subtitles ما رأيك ان نجتمع فى المستقبل و نتأكد اننا على وفاق ؟
    Çok iyi Anlaştık ama merkeze inmek istemiyor. Open Subtitles كان بيننا وفاق جيد و لكنه لم يقبل النزول إلى أسفل المدينة اذا فهمتي قصدي
    Gayet iyiyiz aslında. Fena değiliz. Sanki hiçbir şey değişmemiş gibi. Open Subtitles يتغير لم شيئاً وكأن وفاق, وعلى بخير, نحن
    Onun yerine aramızın ne kadar iyi olduğu hakkında bir kompozisyon yaz. Open Subtitles بدلاً من ذلك, اكتبِ مقالة عن كيف انا و انتِ على وفاق.
    Ama şuanda aramız çok iyi değil, özellikle de konu Elena olunca. Open Subtitles لكنّي وإيّاه لسنا على وفاق الآن ليس حينما يكون الأمر متعلّقًا بها
    Mesela ben ve Rachel... ve Mercedes, onunla konuştum, aramız iyi. Open Subtitles كعني أنا و ريتشل و مرسيدس تحدثت معها ونحن على وفاق
    aramız iyiydi aman asla bana vasiyetinde birşeyler bırakacak kadar ileri gideceğini düşünmezdim Open Subtitles كنا على وفاق ولم أكن أحلم بأنها ستترك لي شيء في وصيتها
    Grubu korumaya çalışıyordun. Sorun yok. Open Subtitles لقد كنت تحاولين حماية الجماعة، إننا على وفاق
    Tabi eğer benim de, müvekkilinin akli sorunlarını benimle paylaştığın için, seni rapor etmemi Sorun etmeyeeceksen. Open Subtitles طالما اننا على وفاق بشأن اخذ تقرير على كسرك الخصوصيات لقولك ان عميلك لديه مشاكل نفسية
    Evet, ahbap. Sakinleş. Sorun yok. Open Subtitles نعم يا رجل، اهداء نحن على وفاق
    Bu anlaşmada, hepimizin aynı güvertede olduğundan emin olmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أتأكد أننا جميعاً على وفاق فى هذه الصفقة
    Eğer lokanta işlerinde bana yardım edeceksen aynı sayfada olmamız lazım. Open Subtitles انظري, اذا كنتي ستساعدين في المطعم يجب أن نكون على وفاق
    Yarışmaya kadar haftasonları da dahil olmak üzere. Anlaştık mı? Open Subtitles من ضمنها عطلات الأسبوع هل نحن على وفاق ؟
    Öyleyse Anlaştık. Ayrılmamız ikimiz için de en iyisi olacak. Open Subtitles لذلك نحن متفقان ، سننفصل ونحن على وفاق
    Bak bildiğim kadarıyla iyiyiz. Open Subtitles اسمع، على حد علمي نحن على وفاق
    Yani, bilirsin, biz iyiyiz. Değil mi? Open Subtitles لذا، نحن على وفاق حسناً؟
    Jessica, özrünü kabul ettim. Bu aramızın düzeldiği anlamına gelmiyor. Open Subtitles قبلت اعتذارك، ما كنت لأقول أن ذلك يجعلنا على وفاق
    Bak, tatillerle aram pek iyi değil biliyorum ama bana bir şans daha verirsen söz veriyorum kendimi affettireceğim. Open Subtitles أنصتي، أعلم أنني لم أكن أبداً على وفاق مع الأعياد، لكن إن أمهلتني فرصة أخرى، أعدك بالتدارك
    Annen ve ben pek her zaman iyi geçinemiyoruz. Open Subtitles أنا ووالدتك لم نكن على وفاق منذ وقت طويل
    Sen ve ben, bu kötülüğün ne olduğu veya onu yenecek gücün Tanrı'dan mı yoksa bilmediğim başka bir yerden mi gelip gelmediği konusunda hemfikir olmayabiliriz. Open Subtitles ربما لسا على وفاق بشأن كينونة هذ الشر أو أن القوة اللازمة لهزيمته تأتي من الرب أم من مكان آخر لا أفهمه
    Tamam kavgalarımız oluyor ama pek çok abi kardeşten daha iyi anlaşıyoruz. Open Subtitles ،أعنى,بالتأكيد نحن نتعارك لكن نحن على وفاق أكثر من معظم الإخوة
    İspanyol şarabıyla, Poirot'nun sindirim sistemi pek iyi anlaşamıyor. Open Subtitles ــ ليس لي ، شكرا آنستي النبيذ الإسباني و جهاز هضم بوارو ليسا على وفاق ودي
    Evet, şimdilik tamamız. Open Subtitles أجل بالوقتِ الراهن نحنُ على وفاق.
    Evet, annemle ben de anlaşamazdık. Open Subtitles نعم ، أنا وأمي لسنا على وفاق ، أيضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more