"وفجأه" - Translation from Arabic to Turkish

• aniden
• birden
• Birdenbire
• bir anda

Oğlunla bir kez takıldı ve aniden "Şunu sikeyim, bunu sikeyim.".
وبعد قياده واحده مع ابنك وفجأه بدأ بلعن هذا لعن ذلك

Daha sonra, bir gün, aniden okula geri dönmek istedi.
, وفجأه في أحد الأيام أصرت على العودة للمدرسة

Oturup kahvaltı yapıyoruk ve aniden güneş ışığı seni yaktı.
باننا كنا نجلس .. نتناول الإفطار وفجأه ضوء النهار جعلك محترقاً

Beraber sorular soruyorduk sonra birden çıkıp gitti o zamandan beri kimse haber alamadı.
كنا نستجوبه سويةً، وفجأه رحلت ولم يسمع أحداً خبراً عنها منذ ذلك الحين

6 yıldır bu kavşaktayım ve birden bu adam ortaya çıktı.
انا اقف في هذه الزاويه منذ ست سنوات وفجأه هذا الرجل ظهر

Birdenbire buna okuma ve yazma diyemezsiniz ama ekranda okuma ve yazmayla ilgili bir sonuç var ve bu çok eğlenceli.
وفجأه قد لا تسمي ذلك قراءة و كتابة، لكن كمية معينة من الكتابة و القراءة على الشاشة له له مردود ضخم، وايضاً ممتع.

İşler onlar için yanlış ilerledi, bir anda sen gittin ve, kimbilir neden ama yaşamları biraz kolaylaşmaya başladı.
الحياة كانت صعبه ولم يستطيعوا مواجهتها وفجأه أنتي ذهبتي ،لا أحد يعلم لماذا ولكن الحياة أصبحت حينها أكثر يسرًا

Fry aşağıya doğru eğildiğinde, o silahı almayı planlıyordu sen onu vurduktan sonra, kontrol etmek için geri döndüğünde silah aniden uzaktan kumanda oldu.
عندما نزل فراي ، قام بوضع المسدس بعد أن أطلقت عليه أنت ، نزل هو لكي يجس نبضة وفجأه أصبح المسدس جهاز تحكم عن بعد

Emily ve ben yakınlaştık sonra aniden azarlamaya başladı.
أنا وإيميلي كنا في ذلك الوضع وفجأه قامت بإبعادي

Birisi hayatınızın ayrılmaz bir parçası olduğunda ve aniden gittiğinde, onsuz kim olduğunuzu merak edersiniz.
عندما يصبح أشخاصا ما جزءا لايتجزء من حياتك وفجأه يختفون

Hâlâ kim olduğunu hatırlayamamak sonra aniden kötü, acı hatıraları hatırlamanın nasıl bir his olduğunu hayal bile edemiyorum.
لم أستطع تخيل كيف يبدو الأمر بعدم تذكر من تكون وفجأه تتذكر أشياءً

Benimle tanıştırıldıklarında, aniden benim gerçekte kim olduğumun farkına vardılar.
ثم تم تقديمهم لى وفجأه أدركوا من أنا

aniden, hediye almayı unuttuğunu fark eder!
وفجأه قد تذكر انه نسي ان يشتري هديه

Yalanı hayatımı etkiledi, ve aniden, hiçbirşey hissetmemeye başladım.
كانت تعكس كذبتي وفجأه لم أشعر بشئ

Samir Meshal evime geldi ve birden şiddetli bir tartışma çıktı.
سمير مشعل اتى لمنزلي وفجأه دخلنا في خصام

Savannah'nın elini tuttum ve birden sizi görebilir oldum.
لقد امسكت بيد سفانا وفجأه بأمكاني رؤيتكم

Biraz şeker ekleyince tadı birden çok güzel oldu.
لقد غمست الموضوع بالسكر وفجأه , أصبح طعمها حلو جداً

Bir aydan fazla süredir ondan haber almıyorsun ve birden bu şekilde ortaya mı çıkıyor?
لم تصلك أخباره لأكثر من شهر. وفجأه يظهر هكذ؟

Bir gün, bu posteri duvarıma asmamdan 16 yıl sonra, yatağımda yattım ve kıza baktım, birden bire ressamın kıza, öyle bakmasın sağlayacak ne yapmış olabileceğini merak ettigimi düşündüm.
يوماً ما، بعد ١٦ سنة من وضعي لهذا الملصق على الجدار استلقيت على السرير ونظرت إليها وفجأه بدأت بالتفكير بما فعل الرسام لجعلها تبدو كذلك

Bugünkü hastane ziyaretlerime başlamadan önce dua ediyordum ve Birdenbire tanrı seni aklıma getirdi.
قبل أن أبدأ جولاتي اليوم بالمستشفى كنت أصلي وفجأه وضعك الرب في بالي

Hemşirenin biri dalgınlık yapıyor ve hayatlarımız Birdenbire altüst ediyor.
ممرضه واحده أخطئت وفجأه حياتنا أنقدفت في الهواء

Bir sabah, tuvaletinde oturuyosundur ve beklenmedik bir anda...
يوم من الايام ممكن انت تكون جالس في دوره المياه وفجأه