"وقاسية" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve acımasız
        
    • ve zor
        
    • ve sert
        
    • huysuz
        
    • acımasız ve
        
    • soğuk ve
        
    • zalimce ve
        
    Her zaman kendi borunu öttüremezsin, hayat, bazen tehlikeli ve acımasız olabilir. Open Subtitles العالم لا يرتقي إلى مستوى الطموحات إنها خطرة وقاسية في بعض الأحيان
    Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. Open Subtitles في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء
    Bak, hep onun soğuk ve zor birisi olduğunu düşündün. Open Subtitles انظري . لطالما اعتقدتي انها بارده المشاعر وقاسية
    Hayır değil! O sğuk ve sert birisi. Kendinden başka kimseyi düşünmez. Open Subtitles انها ليس كذلك انها باردة وقاسية ولا تهتم إلا بنفسها
    Yani bir kadındı o deniz kadar değişken huysuz ve yola gelmez. Open Subtitles انظر, كانت امرأة متقلبة وقاسية وغير قابلة للترويض كالبحر
    Ama buluşmalarınız acımasız ve incelikten yoksun kaldı. Open Subtitles تحاولين، وتحاولين لكن مواجهاتك معه تبدو محرجة وقاسية
    Peseshet kitleyi inceliyor. Dokunuşta soğuk ve olgunlaşmamış bir meyve kadar sertti. TED فحصت بيسشيت الكتلة النامية فوجدتها باردة باللمس وقاسية كثمرة غير ناضجة.
    Söyleyin şimdi bana, hangi hakla ve adaletle bu yerlileri böylesine zalimce ve korkunç bir şekilde köle yapıyorsunuz? Open Subtitles قولوا لي بأيّ حقّ وبأيّ عدل تستبقون هؤلاء الهنود في عبوديّة فظيعة وقاسية كهذه
    Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. Open Subtitles في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء
    Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. Open Subtitles في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء
    Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. Open Subtitles في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء
    Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. Open Subtitles في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء
    Belki. Belki de sizinle çok tehlikeli ve acımasız bir oyun oynuyor. Open Subtitles ربما,ولكن ربما يلعب معك لعبة خطرة وقاسية
    ...ve çocuk yetiştirmenin oldukça katı kurallarla yapıldığını ve zor bir iş olduğunu ta o zaman fark etmiştim. Open Subtitles ..وأثناء ما أدركت أن هذه كانت تنشئة جميلة ...وقاسية ووقت مُختلف
    -Çok akıllı ve zor biri. Open Subtitles -إنها ذكية وقاسية -ويستحيل نطق إسمها
    Hayat kısa ve zor Open Subtitles الحياة قصيرة وقاسية..
    Hızlı ve sert önlemler alınmasını istemelerinden korkuyorum. Open Subtitles أخشى أنهم سيطالبون بإجراءات سريعة وقاسية
    Çok küçükler ,genelde, kare düz ve sert ve açıkçası birçoğu ilgi çekici değil, ben ve çalıştığım arkadaşlarım elektronik tasarım çıktısını ve bu süreci değiştirmenin ve geliştirmenin yollarını arıyoruz. TED إنها صغيرة جداً على العموم، وهي مربعة ومسطحة وقاسية وبصراحة فمعظمها ليست جذّابة ، ولذلك أنا وفريقي كنا نفكر في طرق لتغيير وخلط العملية ونتائج تصميم الإلكترونيات
    Parlak ve boyalı gibiydi. Taş gibi hissettim, soğuk ve sert. Open Subtitles "كانت لامعة ومصقولة، لكنّ ملمسها كالحجر، باردة وقاسية."
    Monique. Sıska, huysuz, aşırı pahalı. Ona aşığım. Open Subtitles مونيك, انها نحيلة وقاسية انا احبها
    Eğlenceli... ama huysuz. Open Subtitles وقاسية وممتعة
    Seni manipülatif ve acımasız... Ve şu an bu kadar yalnız hissettiğin için suçlayabileceğin tek kişi de sensin. Open Subtitles كنتِ مناورة وقاسية, الشخص الوحيد الذي يجب لومه لشعورك بالوحدة الآن هو أنتِ.
    Ama buluşmalarınız acımasız ve incelikten yoksun kaldı. Open Subtitles لكنّ مواجهاتك معه تبدو مُحرجة وقاسية
    Arthur'un cezalandırma yöntemi zalimce ve tuhaf. Open Subtitles فكرة (آرثر) للعقاب غير عادية وقاسية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more