Her zaman kendi borunu öttüremezsin, hayat, bazen tehlikeli ve acımasız olabilir. | Open Subtitles | العالم لا يرتقي إلى مستوى الطموحات إنها خطرة وقاسية في بعض الأحيان |
Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. | Open Subtitles | في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء |
Bak, hep onun soğuk ve zor birisi olduğunu düşündün. | Open Subtitles | انظري . لطالما اعتقدتي انها بارده المشاعر وقاسية |
Hayır değil! O sğuk ve sert birisi. Kendinden başka kimseyi düşünmez. | Open Subtitles | انها ليس كذلك انها باردة وقاسية ولا تهتم إلا بنفسها |
Yani bir kadındı o deniz kadar değişken huysuz ve yola gelmez. | Open Subtitles | انظر, كانت امرأة متقلبة وقاسية وغير قابلة للترويض كالبحر |
Ama buluşmalarınız acımasız ve incelikten yoksun kaldı. | Open Subtitles | تحاولين، وتحاولين لكن مواجهاتك معه تبدو محرجة وقاسية |
Peseshet kitleyi inceliyor. Dokunuşta soğuk ve olgunlaşmamış bir meyve kadar sertti. | TED | فحصت بيسشيت الكتلة النامية فوجدتها باردة باللمس وقاسية كثمرة غير ناضجة. |
Söyleyin şimdi bana, hangi hakla ve adaletle bu yerlileri böylesine zalimce ve korkunç bir şekilde köle yapıyorsunuz? | Open Subtitles | قولوا لي بأيّ حقّ وبأيّ عدل تستبقون هؤلاء الهنود في عبوديّة فظيعة وقاسية كهذه |
Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. | Open Subtitles | في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء |
Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. | Open Subtitles | في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء |
Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. | Open Subtitles | في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء |
Mitoloji ve efsaneler zamanında antik tanrıların güzel ve acımasız oldukları insanoğluna acı çektirmekten zevk aldıkları bir zamanda. | Open Subtitles | في وقت الخرافة و الأسطورة عندما كانت الآلهة القديمة تافهة وقاسية و أصابوا البشرية بالعناء |
Belki. Belki de sizinle çok tehlikeli ve acımasız bir oyun oynuyor. | Open Subtitles | ربما,ولكن ربما يلعب معك لعبة خطرة وقاسية |
...ve çocuk yetiştirmenin oldukça katı kurallarla yapıldığını ve zor bir iş olduğunu ta o zaman fark etmiştim. | Open Subtitles | ..وأثناء ما أدركت أن هذه كانت تنشئة جميلة ...وقاسية ووقت مُختلف |
-Çok akıllı ve zor biri. | Open Subtitles | -إنها ذكية وقاسية -ويستحيل نطق إسمها |
Hayat kısa ve zor | Open Subtitles | الحياة قصيرة وقاسية.. |
Hızlı ve sert önlemler alınmasını istemelerinden korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى أنهم سيطالبون بإجراءات سريعة وقاسية |
Çok küçükler ,genelde, kare düz ve sert ve açıkçası birçoğu ilgi çekici değil, ben ve çalıştığım arkadaşlarım elektronik tasarım çıktısını ve bu süreci değiştirmenin ve geliştirmenin yollarını arıyoruz. | TED | إنها صغيرة جداً على العموم، وهي مربعة ومسطحة وقاسية وبصراحة فمعظمها ليست جذّابة ، ولذلك أنا وفريقي كنا نفكر في طرق لتغيير وخلط العملية ونتائج تصميم الإلكترونيات |
Parlak ve boyalı gibiydi. Taş gibi hissettim, soğuk ve sert. | Open Subtitles | "كانت لامعة ومصقولة، لكنّ ملمسها كالحجر، باردة وقاسية." |
Monique. Sıska, huysuz, aşırı pahalı. Ona aşığım. | Open Subtitles | مونيك, انها نحيلة وقاسية انا احبها |
Eğlenceli... ama huysuz. | Open Subtitles | وقاسية وممتعة |
Seni manipülatif ve acımasız... Ve şu an bu kadar yalnız hissettiğin için suçlayabileceğin tek kişi de sensin. | Open Subtitles | كنتِ مناورة وقاسية, الشخص الوحيد الذي يجب لومه لشعورك بالوحدة الآن هو أنتِ. |
Ama buluşmalarınız acımasız ve incelikten yoksun kaldı. | Open Subtitles | لكنّ مواجهاتك معه تبدو مُحرجة وقاسية |
Arthur'un cezalandırma yöntemi zalimce ve tuhaf. | Open Subtitles | فكرة (آرثر) للعقاب غير عادية وقاسية |