Yani demek istediğim, seninle harika vakit geçirdim. | Open Subtitles | نعم، أعني أنني قضيت وقتاً رائعاً معكِ أنتِ. |
harika vakit geçirdim ve sen çok fazla konuşmadın. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً, و أنت لم تتكلمين كثيراً |
Tek istisnası benim rızam olmadan başlattığın sapkın seks eylemi olmak üzere, dün gece seninle yastık kalesinde harika zaman geçirdik. | Open Subtitles | قضيت وقتاً رائعاً معك ليلة أمس في حصن الوسائد و الإستثناء الوحيد كان الفعل الجنسي المنحرف الذي بدأتي به بدون موافقتي |
Bu size, sizinle geçirdiğim harika zaman için teşekkür ederim hediyesi. | Open Subtitles | هذا مُجرّد شُكر بسيط للقول كمْ قضيتُ وقتاً رائعاً معكم جميعاً. |
Atlanta'ya gitti, sonra eve gelmedi, çünkü çok iyi vakit geçiriyordu. | Open Subtitles | لقد ذهبت لزيارة إبنة عمها فى أتلانتا و لم تعد للبيت لأنها كانت تقضى وقتاً رائعاً |
Dostlar, Romalılar, köylüler, doğruyu söylemek gerekirse dün gece oldukça güzel vakit geçirdim. | Open Subtitles | أصدقاء ، رومانيون ، ريفيون أقول لكم الحقيقة لقد قضيت وقتاً رائعاً الليلة الماضية |
Anne, çok iyi zaman geçirdim. | Open Subtitles | أمي ، قضيت وقتاً رائعاً ، أيمكن لأبي الدخول لتناول الحليب والبسكويت؟ |
Birkaç dakika önce güzel zaman geçirmek isteyen kişiye nazaran çok ciddileştin. | Open Subtitles | أنت تدافع بقوة عن شخص كان يقضي وقتاً رائعاً قبل دقائق |
Bu hafta seninle çalışırken harika vakit geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً معك فى العمل هذا الأسبوع. |
Gidip ona, bugün harika vakit geçirdiğimi söylememi istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن أخبره أنني قضيت وقتاً رائعاً اليوم |
Tatlım, çok yoruldum, fakat harika vakit geçirdim. | Open Subtitles | عزيزتى، أنا منهكة جداً لكنّي أمضيت وقتاً رائعاً جداً |
Görünüşe göre öğleden sonra seninle harika vakit geçirmiş. | Open Subtitles | على مايبدوا أنها قضت وقتاً رائعاً معك هذه الظهيره |
Aksine, çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Çok mutluyum ve harika zaman geçiriyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني محظوظة جداً أنا سعيدة جداً وأقضي وقتاً رائعاً |
beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim harika zaman geçirdim kocam adına ben özür dilerim eğer onu hayatta tutmak istiyorsanız, yüzü koyun yatmasını sağlayın teşekkürler, deneyeceğim Dr Hibbert unutma, "eğer" dedim | Open Subtitles | شكراً على دعوتي، قضيت وقتاً رائعاً أعتذر عن زوجي إذا أردت له النجاة، فأقترح أن تربتي على بطنه |
Bak, seninle harika zaman geçiriyorum. Sadece, seninle çok hızlı gitmek istemiyorum ya da üstümüzde çok fazla baskı olsun istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أمضي وقتاً رائعاً معك، ولا أريد أن نتقدّم سريعاً في علاقتنا أو نضغط عليها |
- Stephanie. Harika görünüyorsun. - harika zaman geçirdik! | Open Subtitles | ستيفاني ، تبدين رائعة لقد قضينا وقتاً رائعاً للغاية |
çok iyi vakit geçiriyoruz, ama sen bir çocuksun. Bunu hiçbir zaman unutmamanı istiyorum. | Open Subtitles | نحن نمضي وقتاً رائعاً لكنكِ صغيرة وأنا لا أريدكِ أن تنسي ذلك |
çok iyi vakit geçirdim. Sonra masada biraz uyuyakalmışım. | Open Subtitles | أنا أقضي وقتاً رائعاً ثم أخذت قيلولة على المنضدة |
Dün gece çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً رائعاً الليلة الماضية يا ويندي |
Evet, ön daha iyidir derler ama ben arkada çok güzel vakit geçirdim. | Open Subtitles | نعم، هم يَقُولونَ بأنّك تُريدُ للجُلُوس في الجبهةِ، لَكنِّي أَقْضي وقتاً رائعاً في الظهرِ. |
Evle ilgilendiğin için sağ ol tatlım. Çok iyi zaman geçirdim. | Open Subtitles | شكراً عزيزتي على الانتظار القلعة, لقد أمضيت وقتاً رائعاً |
Çok güzel zaman geçirdik uzun süredir onu görmüyordum. | Open Subtitles | لقد قضينا وقتاً رائعاً فأنا لم أره منذ مدة |
"Yeni Marty Parti zamanı gelmedi mi? Son Marty Parti'de çok eğlendim." | Open Subtitles | "lsn't يُوقّتُ لحزبِ مارتي آخر؟ " "إقضَ وقتاً رائعاً في الواحد الأخيرة". |
Muhteşem zaman geçirdim. | Open Subtitles | أمضيت وقتاً رائعاً |
Herkes mutluydu, süper vakit geçiriyordu. | Open Subtitles | كان الجميع سعداء ، يقضون وقتاً رائعاً لقد كانت كـ قصة من كتاب القصص الغبية |