bunun için yemin edebilirdim... bu aptalla yeterince zaman kaybettik. | Open Subtitles | ولكني أقسمت على لقد أهدرنا وقتاً كافياً على هذا الأحمق |
Yara izinin görünmez olması için yeterince zaman geçtiğini düşünmüşler. | Open Subtitles | فكّروا وقتاً كافياً عَبرَ، بأنَّ الندبة لا يَكُونَ مرئي. |
yeterli zaman verilirse, yemeğini bile ellerimle yediririm ona. | Open Subtitles | .. أعطني وقتاً كافياً .و يمكنني أن أجعلها تلتقط الطعم من يدي |
Seninle yeterince vakit geçirdim, yapmam gereken çok şey var. | Open Subtitles | قضيتُ وقتاً كافياً جداً معك لديّ أشياء عليّ أن أفعلها |
Bu da bana adamı haklamak için yeterli zamanı verir. | Open Subtitles | وأنتم تأتون بصوتٍ عال لعبور الطريق وهذا سيعطيني وقتاً كافياً للقضاء عليه |
Aslında, annemle fazla vakit geçiremiyorum anlayacağın gibi. | Open Subtitles | لا أقضي وقتاً كافياً مع أمّي مثلما أرغب |
Ve bu odada yeteri kadar vakit geçirmiyor muşuz gibi hissediyorum. | Open Subtitles | و أشعر بأننا لا نقضي وقتاً كافياً في هذه الغرفه |
Oliver'la yeterince zaman geçirmediğimi bunun için net sınırlar koymadığımı söyledi. | Open Subtitles | قالت أنني لم أقضِ وقتاً كافياً مع أوليفر ولم أرسم حدوداً واضحة له |
Elbette onlarla yeterince zaman geçirince, bir yapı hissetmeye başlıyorsunuz, bu rastgele olan bir şey değil, | Open Subtitles | بالطبع , عندما تقضي وقتاً كافياً معهم, تبدأ تشعُر بهم أو كأنّهم نسيج, و ليسَ نسيج عشوائي, |
Bence görünüşüm için yeterince zaman harcadık. | Open Subtitles | أعتقد أننا قضينا وقتاً كافياً في الحديث حول مظهري الخارجي. |
Ölüşünün üzerinden yeterli zaman geçti mi bilmiyorum. Ne söylediğimi bilmiyorum! | Open Subtitles | لا أعرف ان مرّ وقتاً كافياً لا أعرف ماذا اقول |
Basını bilgilendirip, onlara yayın zamanını haber vermeleri için yeterli zaman vereceğim. | Open Subtitles | ,سأعلم المؤسسات الإعلامية لأعطيهم وقتاً كافياً لترتيب أمورهم |
Sıcak bir bagajda yeterince vakit geçirirsen sana bile güzel görünür o kadın. | Open Subtitles | أمضِ وقتاً كافياً بصندوق ساخن وأعتقد أنّها ستبدو جميلة لأيّ أحد |
Mars'ta yeterince vakit geçirirseniz Dünya'ya güvenle geri dönmek için fazla zayıf olabilirsiniz. | Open Subtitles | أقض وقتاً كافياً على المريخ وستجد نفسك من الضعف بحيث لا يمكنك ان تعود للأرض آمنا |
Bu heklemeyi bitirmek için bize yeterli zamanı tanıyacak. | Open Subtitles | سيمنحنا ذلك وقتاً كافياً لإنها أمر الإختراق |
Evde pek fazla vakit geçirmediğimi fark ettim. | Open Subtitles | رأيت أنني لا أقضي وقتاً كافياً معها |
Bu sana onu öldürmek hafıza kartını almak ve kulübe geri dönmek için yeteri kadar vakit veriyordu. | Open Subtitles | ذلك منحكِ وقتاً كافياً لقتله، وأخذ الذاكرة، والعودة إلى النادي. |
Yeterince güzel, hızlı veya zeki olmadığından değil... sadece hazır değilsin, ve seni hazırlamak için yeterli vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس أنك ذكية بما يكفي, سريعة بما يكفي أو جميلة بما يكفي الأمر فقط أنك لست مستعدة و لا نملك وقتاً كافياً لنجعلك مستعدة |
Daha fazla zamanımız olmaması çok kötü. | Open Subtitles | عليك تقبل أنه ليس لدينا وقتاً كافياً لنقضيه معكِ |
Üzgünüm ama bana daha iyisini bulmak için zaman vermediniz. | Open Subtitles | أنا آسف، لم تعطيني وقتاً كافياً لأجد واحدة أخرى. |
Veda notu yazabilmem için yeterli süre vermediniz. | Open Subtitles | لم تمنحني وقتاً كافياً لكتابة مذكّرة الوداع |
Yeterince uzun zamandır komada ama sen her gün yanında olduğun için bunu göremiyorsun. | Open Subtitles | لقد أمضى وقتاً كافياً و هو في غيبوبة و أنت لا تستطيعين رؤية ذلك لأنك معه كل يوم |
- 30 ile 45 saniye arası. Birini kurtarmak için pek de yeterli bir zaman değil, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس وقتاً كافياً لعملية إنقاذ أليس كذلك؟ |
Şimdi Cleo, Donovan'la yeteri kadar zaman geçirmediğin için kızgın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الآن ، كليو أعلم بأنك منزعج لعدم قضاءك وقتاً كافياً مع دونفان |
Bu onlarca gezegende geniş kitlelerin yerleşmesi için yeterli bir süre. | Open Subtitles | ذلك وقتاً كافياً لعشرات من الكواكب ليتم الاستقرار بها مع أعداد كبيرة من السكان |