"وقتك الثمين" - Translation from Arabic to Turkish

• değerli zamanınızı
• değerli vaktini
• Değerli vaktinizi
• Zaman ayırıp
• Değerli zamanını
• kıymetli vaktini
• Kıymetli vaktinizi

Seçici Servis Merkezi'nden özel bir çağrımız olduğunu söylemiştim... bize bunları sorarak değerli zamanınızı hiç harcamayın.
قيل لى اننا قد تلقينا مكالمه خاصه من اداره التعبئه تطالب بالا نضيع ايا من وقتك الثمين

Size söylemem gerekiyor ki, Matmazel Carroll, bana değerli zamanınızı ayordığınız için teşekkür ederim.
شكرا جزيلا لك يا انسة كارول لمنحى جزءا من وقتك الثمين

Söylesene, çok değerli vaktini burada oturup, manzarayı seyrederek boşa harcamıyor musun?
الرأي، ليست أنت إهدار وقتك الثمين جدا، إنتصاب هنا يحترم المنظر؟

Keşke bu fiziksel testlerle Değerli vaktinizi harcamasaydım, hm?
ولا أريدُ أن أهدر من وقتك الثمين على هذه الفحوصِ الطبّيّة

Zaman ayırıp geldiğiniz için teşekkür ederim.
شكراً على وقتك الثمين لمجيئك الى مجلس الاباء

Değerli zamanını harcadığım için çok özür dilerim.
حسنا.انا في غاية الاسف لتضييعي وقتك الثمين

O senin kıymetli vaktini harcıyor. Sen de benimkini harcamaya karar verdin. Ne kadar düşüncelisin.
صحيح، يضيع وقتك الثمين فقررت أن تضيعي وقتي أنا، يا للطفك

Teşekkür ederim efendim, ayrıca Kıymetli vaktinizi aldığım için özür dilerim.
شكراً لك يا سيدي , وأنا أعتذر عن إهدار وقتك الثمين

Bayan Butler, değerli zamanınızı çok fazla almayacağım.
آنسة بتلر لن آخذ الكثير من وقتك الثمين

değerli zamanınızı bana ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
شكراً لإعطائي بعض من وقتك الثمين

Lord Holdhurst, değerli zamanınızı aldık.
أيها اللورد (هولدهيرست) أخذنا أكثر من اللازم من وقتك الثمين

değerli vaktini böyle aldığım için üzgünüm Mose ama o senin de teyzen.
انا اسف لأنها تأخذ الكثير من وقتك الثمين موس لكنها عمتك أيضا

Hector, aslında senin değerli vaktini harcamak istemeyiz.
في الحقيقة نحن لن نضيع وقتك الثمين

değerli vaktini daha fazla ziyan etmek istemem.
لا أريد أخذ المزيد من وقتك الثمين.

Sizin Değerli vaktinizi harcamak istemeyiz.
نحن لا نريد تضييع المزيد من وقتك الثمين

Değerli vaktinizi almak istemiyorum.
أنا لا أريد أن... آخذ الكثير من وقتك الثمين

Zaman ayırıp ziyaretime gelmeniz ne kadar harika.
سيدي، كم هو رائع منك أن تأخذ من وقتك الثمين لزيارتنا

Burada da, o ve Drake'in Değerli zamanını harcadığın için teşekkürlerini yolladığını söylemiş.
وهنا تقول بأنها والسيد (دريك) يقدمون شكرهم لكِ لمنحهم الكثير من وقتك الثمين

Başka bir deyişle, kıymetli vaktini mi harcıyorum yani?
بمعني آخر، أنني أهدر وقتك الثمين.

Kıymetli vaktinizi bana ayırdığını için minnettarım Papa Cenapları.
هل لي بشكرك إيها الأب المقدس لتبرعك بجزء من وقتك الثمين لي