Seçici Servis Merkezi'nden özel bir çağrımız olduğunu söylemiştim... bize bunları sorarak değerli zamanınızı hiç harcamayın. | Open Subtitles | قيل لى اننا قد تلقينا مكالمه خاصه من اداره التعبئه تطالب بالا نضيع ايا من وقتك الثمين |
Size söylemem gerekiyor ki, Matmazel Carroll, bana değerli zamanınızı ayordığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك يا انسة كارول لمنحى جزءا من وقتك الثمين |
Söylesene, çok değerli vaktini burada oturup, manzarayı seyrederek boşa harcamıyor musun? | Open Subtitles | الرأي، ليست أنت إهدار وقتك الثمين جدا، إنتصاب هنا يحترم المنظر؟ |
Keşke bu fiziksel testlerle Değerli vaktinizi harcamasaydım, hm? | Open Subtitles | ولا أريدُ أن أهدر من وقتك الثمين على هذه الفحوصِ الطبّيّة |
Zaman ayırıp geldiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على وقتك الثمين لمجيئك الى مجلس الاباء |
Değerli zamanını harcadığım için çok özür dilerim. | Open Subtitles | حسنا.انا في غاية الاسف لتضييعي وقتك الثمين |
O senin kıymetli vaktini harcıyor. Sen de benimkini harcamaya karar verdin. Ne kadar düşüncelisin. | Open Subtitles | صحيح، يضيع وقتك الثمين فقررت أن تضيعي وقتي أنا، يا للطفك |
Teşekkür ederim efendim, ayrıca Kıymetli vaktinizi aldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | شكراً لك يا سيدي , وأنا أعتذر عن إهدار وقتك الثمين |
Bayan Butler, değerli zamanınızı çok fazla almayacağım. | Open Subtitles | آنسة بتلر لن آخذ الكثير من وقتك الثمين |
değerli zamanınızı bana ayırdığınız için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لإعطائي بعض من وقتك الثمين |
Lord Holdhurst, değerli zamanınızı aldık. | Open Subtitles | أيها اللورد (هولدهيرست) أخذنا أكثر من اللازم من وقتك الثمين |
değerli vaktini böyle aldığım için üzgünüm Mose ama o senin de teyzen. | Open Subtitles | انا اسف لأنها تأخذ الكثير من وقتك الثمين موس لكنها عمتك أيضا |
Hector, aslında senin değerli vaktini harcamak istemeyiz. | Open Subtitles | في الحقيقة نحن لن نضيع وقتك الثمين |
değerli vaktini daha fazla ziyan etmek istemem. | Open Subtitles | لا أريد أخذ المزيد من وقتك الثمين. |
Sizin Değerli vaktinizi harcamak istemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نريد تضييع المزيد من وقتك الثمين |
Sizin Değerli vaktinizi harcamak istemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نريد تضييع المزيد من وقتك الثمين |
Değerli vaktinizi almak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن... آخذ الكثير من وقتك الثمين |
Zaman ayırıp ziyaretime gelmeniz ne kadar harika. | Open Subtitles | سيدي، كم هو رائع منك أن تأخذ من وقتك الثمين لزيارتنا |
Burada da, o ve Drake'in Değerli zamanını harcadığın için teşekkürlerini yolladığını söylemiş. | Open Subtitles | وهنا تقول بأنها والسيد (دريك) يقدمون شكرهم لكِ لمنحهم الكثير من وقتك الثمين |
Başka bir deyişle, kıymetli vaktini mi harcıyorum yani? | Open Subtitles | بمعني آخر، أنني أهدر وقتك الثمين. |
Kıymetli vaktinizi bana ayırdığını için minnettarım Papa Cenapları. | Open Subtitles | هل لي بشكرك إيها الأب المقدس لتبرعك بجزء من وقتك الثمين لي |