"وقت صعب" - Translation from Arabic to Turkish

    • zor zamanlar
        
    • zor bir zaman
        
    • çok zor
        
    • zor günler
        
    • zor bir dönem
        
    • zor zaman
        
    • uygun bir zaman
        
    Annesi zor zamanlar geçiriyordu ve benden ona iş vermemi istemişti. Open Subtitles أمها تعتقد بأنّ وقت صعب و طلبت مني الحصول على وظيفتُها
    Onun sorgusunu takip ederken, zor zamanlar geçirdim. Open Subtitles لدي وقت صعب في متابعة الى أين وصل في اسـتجوابة توني :
    Öyle olmadığın halde, zor zamanlar geçirirken sakin görünmektir. Open Subtitles تبدو مثيراً وأنت تواجه وقت صعب وتُظهِر بأنك لست كذلك
    Bunun icin gercekten uzgunum. Sizin icin zor bir zaman oldugunu biliyorum. Open Subtitles انا آسف جداً من اجلك، انا متأكد انه وقت صعب من اجلك
    Hala, şu an çok zor bir zaman geçiriyorum. Sonra konuşalım. Open Subtitles عمّتي، أنا أعاني من وقت صعب الآن، لنتحدث لاحقاً
    Emily çok zor günler geçirdi. Şimdi de yeni aileye mi alışacak? Open Subtitles إيميلي تعاني من وقت صعب والآن عليها التأقلم مع عائلة جديده
    - çok zor bir dönem geçirdiğinizi biliyorum. Open Subtitles لم أكن واثقاً من أنكِ ستقابلينني. أعرف أن هذا وقت صعب جداً.
    Doğru olanı anlamaya çalışırken bile çok zor zamanlar geçiriyorum. Open Subtitles وانا اعانى من وقت صعب للغاية ولا أعرف ما الذي يعنيه هذا
    Biliyorum, zor zamanlar geçiriyorsun, savaşta birlikte olduğun tanıdık asker grubundan birden ayrılman kafanın karışmasına sebep oldu. Open Subtitles أعرف ان هذا وقت صعب .. وترك العمل العسكري المعتاد يمكن ان يكون مربكاً
    Eğer zor zamanlar geçirirsen, herzaman yanıma gelebilirsin. Open Subtitles أنتِ تعرفي , صحيح ؟ إذا كنتي تمري بـ وقت صعب , يمكنك دائما العودة للمنزل
    Benim yüzümden zor zamanlar geçirdiğini biliyorum ama benden kaçma yöntemin Choi Young Do olmaz umarım. Open Subtitles أعرف أنكِ تواجهين وقت صعب بسببي لكن إتمنى ألا تكون طريقتكِ فى الهرب بعيداَ عنى هى تشوى يونج دو
    Bunlar sadece zor zamanlar. Bir şeyleri yerli yerine koyacağım. Open Subtitles انه وقت صعب الان واحاول تجميع الامور معاً
    Fakat zor zamanlar geçirdiğinizde yalnızca birine çok fazla sırtınızı yaslarsanız siz, yani Cheon Song Yi o insan için eziyet haline gelebilirsiniz. Open Subtitles لكن عندها أنت ِنفسك تعانين من وقت صعب بالتالى إن اعتمدتِ على شخص واحد كثيراً
    Chae Yeon, Se Gi yüzünden zor zamanlar geçiriyor gibi görünüyor. Open Subtitles انها تشاى يون يبدوا انها تعانى من وقت صعب بسبب سى جى
    zor zamanlar geçirdiğinizi biliyorum ama benimle gelirseniz ofisimde bağış formlarını doldurabilirsiniz. Open Subtitles أعلم إنه هذا وقت صعب بالنسبة لكم لكن إذا تبعتموني يمكننا إنهاء إستمارات التبرع في مكتبي
    Genc bayanlar icin zor bir zaman oldugunu anliyorum. Open Subtitles الآن أنا فهمت أن هذا وقت صعب لكم أيها السيدات الصغيرات
    Bir de şafak vakti. çok zor geçiyor. Open Subtitles عند الفجر هذا وقت صعب للغاية بالنسبة إليّ
    Henry ve ben Kim öldüğünde zor günler geçirmiştik. Open Subtitles أَعْني, هنري عانى من وقت صعب عندما توفيت كيم , لذا.
    zor bir dönem yaşayan bir kadına yeni bir başlangıç şansı verilmiş. Biri ona güzel yardım etmiş. Open Subtitles تقديم فرصة لمرأة وقعت في وقت صعب فرصةً لبداية جديدة
    Dillerine alışırken zor zaman geçirmiştim. Open Subtitles لقد مرّ وقت صعب لأعتاد تلك اللغة
    Sizin için uygun bir zaman olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعرف أن هذا وقت صعب لك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more