"وقت لاحق من" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha sonra
        
    • ilerleyen saatlerinde
        
    • İlerleyen saatlerde
        
    O yıl daha sonra Sovyet yönetimi kendi nükleer güçlerinin gösterisini izlediler. Open Subtitles في وقت لاحق من ذلك العام، شهدت القيادة السوفيتية استعراضًا لقوتها النووية
    O yıl daha sonra Sovyetler, Moskova hava gösterisinde Batı'nın "Bizon" kod adlı yeni bombardıman uçaklarını görmesine izin verdiler. Open Subtitles في وقت لاحق من ذلك العام ،في عرض جوي بموسكو أتاح السوفيات للغرب مشاهدة القاذفات "النفاثة الجديدة المسماة " بيسون
    daha sonra merdivenden aşağı yaptığım kader yolculuğu yüzünden dizim hâlâ acıyordu. Open Subtitles في وقت لاحق من هذا الأسبوع، ركبتي لا تزال تتألم من من رحلتي إلى أسفل الدرج، قررت أن تأخذ زمام الأمور في أيدي الخاصة.
    Boğazındaki tüpü günün ilerleyen saatlerinde çıkaracağız. Open Subtitles سنخرج هذا الأنبوب من حلقك في وقت لاحق من اليوم
    Boğazındaki tüpü günün ilerleyen saatlerinde çıkaracağız. Open Subtitles سنخرج هذا الأنبوب من حلقك في وقت لاحق من اليوم
    İlerleyen saatlerde kaynağımızla buluşacağız... diğer adıyla "Death Awaits". Open Subtitles في وقت لاحق من الليلة سنلتقي مع مصدر مجهول
    Bugün daha sonra bir programınız olacak, Şansölye. Open Subtitles سيكون عندك جدول في وقت لاحق من هذا اليوم أنا آسف.
    Satış ekibi daha sonra da gidebilir. Diğerleri öğlen arasında gitsin bence. Open Subtitles موظفي المبيعات يذهبون في وقت لاحق من اليوم العاملون بالساعة يذهبون وقت الغداء
    daha sonra hayalindeki hikayeyi polise anlattı. Open Subtitles في وقت لاحق من سرد الخيال حسب رواية الشرطة
    CIA'deki adamıma tüm bilgileri sabah daha sonra aktardım. Open Subtitles صنعت نسخه الى مصدري للسي اي اي مع كل البيانات في وقت لاحق من صباح ذلك اليوم
    O gün daha sonra bir reklam için geri aradılar. Open Subtitles كان لي رد في وقت لاحق من ذلك اليوم لأجل إعلان،
    Minty, onlardan ticari güzergâhlar boyunca meydana gelen gizli iletişimleri, hayatında daha sonra çok değerli olduğunu kanıtlayacak bilgileri öğrendi. TED تعلمت منتي منهم الاتصالات السرية التي تحدث طوال طريق التجارة، المعلومة التي من شأنها أن تثبت أنها لا تقدر بثمن في وقت لاحق من حياتها.
    Zirvede olduğu zamanlar oldu ve daha sonra düşmeye başladı. Ve bu hikayenin sonu gibiydi. Fakat yıllar sonra genç bir çift evlendi. TED حسناً، رأى الشمس يوماً وتم سحبه من الرسوم البيانية. وقد بدى ذلك كنهاية للقصة. لكن في وقت لاحق من السنة الماضية، تم زواج خطيبين؟
    Gecenin ilerleyen saatlerinde Londra'dan ünlü bir müfettiş geldi. Open Subtitles لكن في وقت لاحق من ذلك الليل وَصلَ مفتش مشهور مِنْ لندن
    Sonra gecenin ilerleyen saatlerinde Chrissie Orlando'yla trampoline gitmiştim. Open Subtitles وبعد ذلك هَبطتُ على كريسي أورلندو على الترامبولينِ في وقت لاحق من ذلك الليل؟
    O gecenin ilerleyen saatlerinde, bir sese uyandım. Open Subtitles وفي وقت لاحق من تلك الليلة، أيقظتي صوت من النوم
    O gecenin ilerleyen saatlerinde, bir sese uyandım. Open Subtitles وفي وقت لاحق من تلك الليلة، أيقظتي صوت من النوم
    İşte, çıkarıp buraya koyacağım, akşamın ilerleyen saatlerinde siz ... Onu alıp ellemenizi istiyorum. TED هنا، سأقوم بوضعها هناك، وفي وقت لاحق من هذه الليلة، يمكنكم... أريدكم أن تمسكوه وتتعاملوا معه.
    Gecenin ilerleyen saatlerinde kentin diğer ucunda Miranda da kendi kısır döngüsündeydi. Open Subtitles في وقت لاحق من تلك الليلة، على موعد في جميع أنحاء المدينة... ... ميراندا كان يردد وجود نمط من بلدها.
    Aynı gün ilerleyen saatlerde polise isimsiz bir ihbar telefonu geliyor. Open Subtitles في وقت لاحق من ذلك اليوم، مُكالمة مجهول تعطيّ معلومات مهمة للشّرطة.
    O gece ilerleyen saatlerde, bunu konuşmak için yanına gittim. Open Subtitles في وقت لاحق من تلك الليلة، ذهبت إلى والدي لحديث عن ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more