Benim hileye olan ilgim Enron'un ortaya çıkışı ve aniden patlaması sırasında başladı ve bu süreçte yaşananları değerlendirmeye başladım. | TED | لذا، فقد بدأ إهتمامي بالكذب حينما جاء إنرون إلى المشهد، وإنفجر فجأةً، وقد بدأت بالتفكير حول ما الذي يحدث هنا. |
Ben büyüdükçe, durum kötüleşmeye başladı, Ve bunun bir kontrol şekli olduğunu düşünmeye başladım. | TED | وأنا أكبر، صار الأمر أسوء وأسوء، وقد بدأت أفكر فيه كأنه نوع من التحكم. |
Ve kendime sormaya başladım: Nanoteknoloji dövme yapmaya nasıl yardımcı olabilir? | TED | وقد بدأت بسؤال نفسي، كيف يمكن لتقنية النانو أن تخدم الوشم؟ |
Dean, birkaç yıldır dünyadayım ama ben bile yeni anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | دين لقد كنت في الارض لعدة سنوات وقد بدأت فقط استيعاب ذلك |
Bir hafta olmuştu ama ben balık tutacağımızı düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كان يتحرك بالكاد وقد بدأت بالتخطيط لرحلة الصيد |
Büyük bir savaş başlamış oldu. | Open Subtitles | وقد بدأت معركة عظيمة |
Bu sizin ve benim uzun yıllardır sürdürmekte olduğumuz bir yolculuk. Bu yolculuk 50 yıl önce, insanlar gezegenimizin dışına ilk adım attıklarında başladı. | TED | وهي رحلة مضينا فيها أنا و انتم لسنوات عديدة وقد بدأت منذ مايقرب من 50 عاما عندما خطى الإنسان لأول مرة خارج كوكبنا. |
Hayat üzerine inanılmaz bir deneyim; zamanın derinliğini anlamaya başladığımız zaman bu deneyim de başladı. | TED | إنه نظرة مدهشة عن الحياة وقد بدأت بالفعل حينما بدأنا نفهم هذا العمق عن الحياة |
Ve Solar Impulse projesi kafamda dönmeye başladı. | TED | ويحدث هذا عندما ندفع في مشاريع الطاقة الشمسية وقد بدأت هذه الفكرة تجول أكثر في دماغي |
Sızıntı hükümetin orada olduğunu, bizi koruyup kolladığını, çünkü bununla yükümlü olduğunu toplum yararınız her şeyin üzerinde olduğunu düşünmemizle başladı bu yıkım aslında. | TED | وقد بدأت من فكرة مشوشة مفترضا ان الحكومة تعلم ذلك لانها حكومتنا .. وهي التي يفترض ان تحمينا وان تحمي مصالح مواطنيها |
Kosova'daki BM'yle geçirdiğim zamandan sonra Londra'ya döndüğüm zaman başladı. | TED | وقد بدأت ، حينما عدت من لندن بعد قضاء مدة عملي مع الأمم المتحدة في كوسوفو. |
Daha önce duyulmamış bir sesin ormanın sessizliğini bozmasıyla başladı herşey. | Open Subtitles | وقد بدأت القصة عندما انظلقت في سكون الغابة |
Bu yerin mekanlarını ve alışkanlıklarını araştırmaya karar verdim. Genetik profil ile başladım. | TED | قررت أن أبحث في معالم وعادات هذا المكان، وقد بدأت بالبصمة الوراثية. |
Gittikçe de bunun hiçbir anlamı olmadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | وقد بدأت أفكّر أنه لم يكن شيئاً على الإطلاق. |
Ve şimdi sen, bana deliğe girmemi söylüyorsun... Üzgün olmaya başlıyorum ve üzgün olmak istemem .bu yüzden hayır demek zorundayım. | Open Subtitles | والآن تخبرينني بأن أنزل إلى الحفرة وقد بدأت أنزعج من هذا، ولا أريد أن أنزعج |
Sokaklarda tarih öncesinden kalma bir hayvan dolaşıyor olabilir ve ciddi şekilde tayinimi istemeyi düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | قد يكون هناك حيوان من عصور ما قبل التاريخ يجوب الشوارع طليقاً "وقد بدأت أفكر بجدية في الإنتقال من هنا." |
Bir haftaya güçbelâ hareket edebildi ama ben balık gezimizi planlamaya başlamıştım. | Open Subtitles | كان يتحرك بالكاد وقد بدأت بالتخطيط لرحلة الصيد |
Kıçımı kurtarmak için konuşmaya başlamıştım. | Open Subtitles | وقد بدأت للتو أحاول اقناعهم |
Kıçımı kurtarmak için konuşmaya başlamıştım. | Open Subtitles | وقد بدأت للتو أحاول اقناعهم |
Büyük bir savaş başlamış oldu. | Open Subtitles | وقد بدأت معركة عظيمة |