yakıtı kalmamaya başladığında, çekirdeği çökecek ve üretilen fazladan ısı dış katmanlarının genişlemesine neden olacak. | Open Subtitles | بل سينفذ وقودها وينهار مركزها كما البداية والحرارة المضاعفة التي سيولدها المركز سيسبب تبدد طبقاتها الخارجية |
"Ailelerinizi ve kendinizi, yakıtı insan ve taş olan yangından kurtarın." | Open Subtitles | "أنقذ نفسك وأهلك من نار وقودها النّاس والحجارة" |
Güneş, en sonunda, dört ya da beş milyar yıl sonra nükleer yakıtını tükettiğinde gazı soğuyacak ve basıncı düşecek. | Open Subtitles | حينما تستهلك الشمس وقودها النووي بشكل كامل بعد أربعة أو خمسة مليار سنة من الأن غازها سوف يبرد والضغط سينخفض |
Güneşten biraz daha büyük bir yıldız, yakıtını yakarak tüketirse, küçülür, kısık, yoğun bir hal alır ki beyaz cüce olarak adlandırdığımız bir duruma gelir. | Open Subtitles | عندما تكون شمس أكبر من شمسنا قد استنفذت وقودها لتحترق فهي تنكمش فيخفت ضوئها وتزيد كثافة |
benzini bittikten sonra arabanı bırakıp kaçmışlar. Depoyu doldurmamız gerek. | Open Subtitles | تركا سيّارتك بعدما نفذ وقودها لذا علينا أن نزوّدها بالوقود |
Üniversitedeydik. Arabamın benzini bitti. Yardımıma koştu. | Open Subtitles | بجامعة لوزيانا سيارتي نفد وقودها و هو أتى لنجدتي |
Büyük kütleli yıldızların, yakıtlarını küçük kütleli yıldızlardan daha çabuk tüketmesi akla yatkın görünmüyor. | Open Subtitles | لذلك لا يبدو الأمر صحيحا أن النجوم الأكبر كتلة ستحرق وقودها بسرعة أكبر من النجوم الأقل كتلة |
Dev yıldızlar yakıtlarını çok çok hızlı tüketirler. | Open Subtitles | تحرق النجوم الضخمة وقودها النووي بسرعة كبيرة |
Nükleer yakıtı inanılmaz derecede yavaş tüketirler. | Open Subtitles | انها تحرق وقودها النووي ببطء شديد |
Kadın öfkeyle çalışıyor. yakıtı bu. | Open Subtitles | تلك المرأة تشتغل بالغضب وكأنه وقودها |
-Uçağın yakıtı şimdiye bitmiş olmalı. | Open Subtitles | يو أي في تستنفذ وقودها الآن |
Sadece yakıtı Roger'ın paranormal enerjisi. | Open Subtitles | بإستثناء أن وقودها هو طاقة الخوارق (طاقة (روجر |
- yakıtını bitirmiş olan bir yıldız. | Open Subtitles | نجمه قد أحترقت بدون وقودها |
Bize en yakın yıldız, Hidrojen yakıtını tükettikten sonra serinleyip kütleçekim gücünün etkisiyle aşama aşama çökecek. | Open Subtitles | بينما تستهلك وقودها الهيدروجيني يبدأ أقرب نجم لنا (الشمس) بأن يبرد وتبدأ بالانهيار على نفسها بالتدريج تحت تأثير الجاذبية للداخل |
benzini bitti. | Open Subtitles | أنتهى وقودها |
Dev yıldızlar nükleer yakıtlarını bitirdiklerinde kendi kütleçekimlerinin içten uyguladığı çekime dayanacak sıcaklığı koruyamazlar. | Open Subtitles | عندما تستهلك النجوم الكبيرة وقودها النووي لا تستطيع أن تبقى ساخنة كفاية لدرء و مقاومة السحب الداخلي لجاذبيتها الخاصة |
Mavi devler gibi diğerleri, öyle ağırlar ki yakıtlarını hızla yakıp çöker ve bir süpernova patlamasıyla galaksiyi aydınlatırlar. | Open Subtitles | من الضخامة بحيث تحرق وقودها بشكلٍ سريع... تنهار و تُنير المجرة بإنفجار مستعر أعظم. |