Aslında, şey, kız kardeşlerim biraz yayıldılar bugün her yer felaket halinde, sanki bir bomba düşmüş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | في الواقع، لقد مرَّت أخواتي ببعض المشاكل اليوم، لذلك فالمكان كالكارثة، وكأنَّ قنبلةً قد انفجرت فيه |
Maggie'nin resmi yoksa kariyerimle vedalaşabilirmişim. Sanki şu an yapmak istediğim buymuş gibi. | Open Subtitles | ،فسأقوم بتوديع وظيفتي وكأنَّ هذا ما ينقصني الآن |
Öyle görünmesini istemiş. Adam buz gibi soğuk kanlıymış. | Open Subtitles | حاولَ جَعْل الأمور تبدو وكأنَّ واحد، لكن هذا الرجلِ كَانَ باردَ كثلج. |
Cinayet sabahı, içeri birisi girmiş gibi göstermek için arka kapıdaki camı kırdın. | Open Subtitles | صباح القتلِ، حطّمتَ البعضَ الزجاج على البابِ الخلفيِ للجَعْل الأمور تبدو وكأنَّ شخص ما إقتحمَ. |
O.Çocuğu karısını öldürdü ve bunu bir kazaymış gibi gösterdi. | Open Subtitles | قَتلَ إبن العاهرةُ زوجتُه وهو حاولَ جَعْل الأمور تبدو وكأنَّ حادثَ. |
Köpeği öldürmüş. Adam Claire'in köpeği yanına almış gibi göstermek için öldürmek zorundaydı. | Open Subtitles | هو كان لا بُدَّ أنْ يَقْتلَ الكلبَ لجَعْل الأمور تبدو وكأنَّ كلير أَخذتْ أحذيةَ رياضة مَعها. |
Bu sabah boğazını sıktı ve sen hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لقد أحكم قبضتيه على عنقكِ هذا الصّباح وكأنَّ شيئاً لم يكن؟ |
Sanki çok leziz bir lokma kursağınızda kalmış gibi. | Open Subtitles | بدا الأمر لي وكأنَّ هناك كلام عالق في حلقكِ |
- Tahminimce Amerikan karşıtı algı yaratmak için ÖAK masum Müslümanları öldürüyormuş gibi göstermek istediler. | Open Subtitles | إنَّ تخميني هو أن يظهر الأمرُ وكأنَّ المنظمة تقتلُ المسلمينَ الأبرياء لإثارةِ المشاعرة المعادية للولايات المتحدة |
Kazaymış gibi görünmesini sağla. | Open Subtitles | حاولْ جَعْل الأمور تبدو وكأنَّ حادثَ. |
Kamyon çarpmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأنَّ شاحنةً ما قد صدمتني |
Neredeyse zaman durmuş gibi. | Open Subtitles | الأمر يبدو وكأنَّ الوقت قد توقف |
Fazladan sigorta parası için bir doğal afet nedeni ile olmuş gibi görünmesini istiyordu.. | Open Subtitles | أرادتْ جَعْل الأمور تبدو وكأنَّ فعلَ الله لجَمْع التأمينِ الإضافيِ... |
Nealy Cusack' öldürdü ve intiharmış gibi görünmesini sağladı. Ama kafası karışmıştı. | Open Subtitles | قَتلَ نيلي Cusack و جَعلَ الأمور تبدو وكأنَّ a إنتحار. |
Birisi işini sevmiyor gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنَّ هنالك شخصاً غيرُ محبٍ لعمله |
Tıpkı bugün olduğu gibi, tekrar tekrar. | Open Subtitles | وكأنَّ اليومَ يُعيدُ تكرار نفسه |
Bu yüzden, örtbas etmek için, çocuğun uçaktan atılmasını sağladı... ve bunu paraşüt kazası gibi gösterdi. | Open Subtitles | لذا، لتَغْطية، رتّبَ للولدِ الجسم الّذي سَيُوْضَعُ على طائرةِ... وجَعلَ الأمور تبدو وكأنَّ a هبوط بالمظلات حادثِ. |
Evet, sanki çok zormuş gibi. | Open Subtitles | أجل، وكأنَّ ذلك صعب |
Dostlar, akrabalar ve tanımadıklarım, hatta Rahibe bile bize geldi. Sanki mutfağımızda Sonmi oturuyormuş gibi akın ettiler. | Open Subtitles | الأقاربوالأخوةوالغرباء,وحتى(آبيس),إجتمعوالرؤية الفتاة الغريبة, وكأنَّ (سونمي) بنفسها تجلس في مطبخنا |