Ofisimde yüzüme baka baka yalan söyledi ve ben o yalanı yedim. | Open Subtitles | لقد وقف في مكتبي ونظر في عينيّ وكذب عليّ وأنا لقد أشتريته |
Ofisimde yüzüme baka baka yalan söyledi ve ben o yalanı yedim. | Open Subtitles | لقد وقف في مكتبي ونظر في عينيّ وكذب عليّ وأنا لقد أشتريته |
620 numara ankette yalan söyledi. Polis kayıtları hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | المحلّف رقم 620 كذب في الإستبيان وكذب بشأن سجله في الشرطة. |
Hiçbir şey bilmediğine yemin etmişti. Yüzüme karşı çok yalan söyledi, gözünü bile kırpmadan. | Open Subtitles | لقد أقسم بأنه لا يعرف ماذا يجري وكذب علي وهو يدري. |
- Tanışmıştık, ayrıca yalan söylemiş. | Open Subtitles | - لقد تقابلنا، وكذب علي - |
Aldatıldım ve kullanıldım. - Bana yalan söylendi? | Open Subtitles | -لقد تم خداعي واستغلالي وكذب عليّ |
Bize Chrissy Watson hakkında yalan söyledi Chrissy'nin öldürüldüğü gece gezdirdiği evin ziyaretçi listesini imzalamış. | Open Subtitles | وكذب بشأن معرفة كريسي واتسون. قعت تشارلز سجل الزوار في منزلها مفتوح يوم مقتلها. |
Evinde gizlenmiş kanıt vardı. Dün onu görmesi hakkında yalan söyledi. | Open Subtitles | كان لديه بعض الدلائل المخفية وكذب علينا أمس حولها |
Baban, bir bebeği öldürmen için gözlerine baktı ve yalan söyledi. | Open Subtitles | والدكِ نظر اليكِ في عينيكِ وكذب عليكِ سوف تقومين بقتل طفل اللعنة .. |
Bugün tam şurada oturdu ve bu konuda bana yine yalan söyledi. | Open Subtitles | أتعلمان، كان يجلس هناك في وقت سابق هذا الصباح، وكذب عليّ بشأن كلّ هذا ثانية |
Beni manipüle etmeye çalıştı, bana yalan söyledi arkadaşımın kardeşini öldürmemi istedi. | Open Subtitles | تلاعب بي وكذب عليّ، وجعلني أقتل أخت صديقتي. |
Babam beni terk etti, bana yalan söyledi sonra da hayatımı kurtarmak için kendini merminin önüne attı. | Open Subtitles | أبي هجرني وكذب عليّ، ثم تلقى رصاصة عنّي وأنقذ حياتي. |
Adam gözümün içine baktı ve... sanki hiç bir şeymiş gibi bana yalan söyledi. | Open Subtitles | لقدنظرالىعيني... وكذب علي وكأن شيء لم يكن |
- Dilerdim ki... - yalan söyledi hep. Yalan, yalan. | Open Subtitles | أتمني لقد كذب وكذب وكذب كثيراً |
İlk günden beri yalan söyledi. | Open Subtitles | وكذب علي منذ اليوم الأول لزواجنا |
Tüm o zaman boyu bana yalan söyledi. | Open Subtitles | وكذب علي كل تلك المدة |
Burrell buraya sahte rakamlarla geldi. Yüzüme karşı yalan söyledi. | Open Subtitles | (باريل) جلب لي أرقامًا سيّئة وكذب في وجهي |
Babasının yüzüne korkusuzca bakıp yalan söyledi! | Open Subtitles | نظر مباشرة إلى عينيّ أبيه، وكذب! |
Bana yalan söyledi. Sana yalan söyledi. | Open Subtitles | فقد كذب علي وكذب عليك |
Tanrı'nın Habil'e karşı olan sevgisini kıskanan Kabil kardeşini öldürmüş, bedenini saklamış ve Tanrı'ya yalan söylemiş. | Open Subtitles | (كان يغار من محبة الله لـ(هابيل قابيل) قتل أخاه) ...وأخفى جثته وكذب على الله العلي |
Aldatıldım ve kullanıldım. - Bana yalan söylendi? | Open Subtitles | -لقد تم خداعي واستغلالي وكذب عليّ |