Ve bilirsin görüşmelerimizin özel olmasını tercih ederim. | Open Subtitles | وكما تعلمين أفضل أن يكون حديثنا خاص بالطبع .. |
Ve bilirsin, seni buralarda görmüş. | Open Subtitles | وكما تعلمين, إنه يراكِ في الأرجاء |
Bildiğin gibi cinsel birleşmenin de hastasıyım. | Open Subtitles | وكما تعلمين, أنا من المعجبين بالجماع منذ قترة طويلة. |
Ve senin de Bildiğin gibi, Kansas'ta sadece bir tane sağırlar okulu var. | Open Subtitles | وكما تعلمين, هناك مدرسة ثانوية واحده فقط للصم في مدينة كانساس سيتي |
Şimdi de, Bildiğin üzere, yeğenim İskoçya Kralı James, burayı ziyaret etmek üzere. | Open Subtitles | الآن, وكما تعلمين ابن أخي جيمس, ملك اسكتلندا من المقرر ان يزورنا هنا حاليا |
Bildiğin üzere ben de kötü durumdayken çok yarar görmüştüm. | Open Subtitles | وكما تعلمين جيدا لقد استفدت كثيرا من إعدادات مماثلة. |
Ve bilirsin, alın yazısı bir aşk. | Open Subtitles | وكما تعلمين... حبٌّ مقدّر |
Ve, bilirsin... | Open Subtitles | وكما تعلمين |
Şu sıralar aşk hayatımla ilgili bir sorun yaşıyorum o yüzden ikimizin konuşması biraz garip olabilir, biliyorum ama bu konuda, Bildiğin gibi diğer tüm arkadaşlarım tam bir angut. | Open Subtitles | إنني أواجه موقفاً يتعلق بحياتي العاطفية لذا فإنني أعلم أنه قد يكون من غير اللائق أن نتحدث عنه لكن في هذا المجال ، وكما تعلمين فإن كل أصدقائي أغبياء جداً |
Bildiğin gibi, onların yanındayken varlığım yardımcı olmanın tam zıddı demek oluyor. | Open Subtitles | وكما تعلمين .. حضوري بينهم .. سيُفهم بمعني أخر غير المساعدة |
Ve yine Bildiğin gibi biz bunları pek takmıyoruz. | Open Subtitles | وكما تعلمين أيضاً نتعمد تجاهلها |
Bildiğin gibi İngiliz Kilisesi eski eş hâlâ hayatta olduğu sürece boşanmış kişilerin yeniden evlenmesine izin vermiyor. | Open Subtitles | وكما تعلمين فإن كنيسة "إنجلترا" لا تسمح بزواج المطلقين مجدداً إن كان الزوج أو الزوجة من الزواج السابق لا يزال حياً. |
Tek günlüğüne burada. Bildiğin üzere, bağımlılık bir hastalıktır. | Open Subtitles | انه هنا ليوم واحد فقط, وكما تعلمين الادمان عباره عن مرض - |