Evet. Suzan'ı doğduğu andan beri seviyorum Onu şimdi ve aradaki her dakika boyunca da sevdim. | Open Subtitles | احب سوزان منذ لحظة ولادتها واحبها الأن وكل لحظة بيننا |
Çocuğunuzu da doğduğu gün ona verdiniz. | Open Subtitles | المرأة التي سلمتها الطفلة في يوم ولادتها |
Nijer'de, 7 kadından biri, doğum yaparken ölebilir. | TED | في النيجر، واحدة من كل سبع نساء يتوقع أن تتوفى خلال ولادتها لطفل. |
Tedbirli olmak adına birçoğumuz diyorum çünkü dört yaşındaki küçük kızım doğduğundan beri bu fikirlerden bahsettiğimi duyuyor. | TED | و أقول ان معظمنا مع بعض الدراسة مثل ابنتي ذات الاربعة اعوام تسمعني اتحدث عن هذه الافكار منذ ولادتها |
Mobius olduğunu doğduktan kısa süre sonra öğrendik. | Open Subtitles | اكتشفنا أن لديها متلازمة موبيَس بعد ساعة و نصف من ولادتها |
Doktorlar doğduğu andan itibaren ondan nakil yapmaya başlamışlar. | Open Subtitles | الأطباء بدأوا يأخذون أعضاء منها منذ لحظة ولادتها |
Sonunda, kızıma doğduğu günden beri hayalini kurduğu adamakıllı bir düğün yapabileceğim. | Open Subtitles | أخيراً ، سأكون قادراً علي منح أبنتي الصغيرة الزفاف اللائق ، الذي كنتُ أحلم به منذ يوم ولادتها |
İşte bu anlar, Çekirge Faresi' nin içinde girişim zamanının doğduğu anlardır. | Open Subtitles | هذا هو الوقت الذي تخرج فيه فئران الجندب منذ ولادتها |
Hamile kaldı, doğum yapmak için çalılıkların arasında koştu. ama, vücudu henüz yeterince gelişmemişti, ve doğum yapamadı. | TED | عندما حملت، هرعت للأحراش لتنجب طفلها، ولكن، تعلمون جسدها كان غير ناضج، وانتهى بها الأمر أن تعسرت ولادتها. |
doğum yeri bu plaj olmalı. | Open Subtitles | نعم سيدي هذا معناه إن مكان ولادتها كان في مكان ما بالقرب من الشاطئ |
Peki, tekerlekli sandalyeler iyi, güzel ama eşinize de söylediğim gibi... doğum uzmanınız, acil sezaryen ameliyatını önermediyse, şaşarım. | Open Subtitles | لكنّي أخبرتُ زوجتكَ، لن اُدهش ما لم تتطلّب ولادتها عملية قيصرية طارئة. |
doğduğundan beri, yürümesi, konuşması ve düşünmesi ile bir kraliçe gibi eğitildi. | Open Subtitles | منذ ولادتها, علموها المشي والتكلم و التفكير كملكة |
On yaşında. doğduğundan beri atık üstünde yaşıyor. | Open Subtitles | عمرها 10 أعوام وعاشت على الرواسب منذ ولادتها |
Ve o doğduğundan beri düğününden başka hiçbir şey düşünmüyorum. | Open Subtitles | و منذ لحظة ولادتها ، لم أحَلم بشئ و لكن كنتُ أحلم بـ حفل زفافها |
doğduktan sonra soru soracak zaman olmayacak. | Open Subtitles | بعد ولادتها ، لن يكون هنالك الكثير من الوقت لطرح الأسئله |
doğduktan sonra bebek kaplumbağaların okyanusun yolunu bulabilmeleri gibi.. | Open Subtitles | فتلك الكيفية التي يسير بها السلحاة الصغيرة متوجهاً إلى المحيط بعد ولادتها |
Her dişi çocuk, Doğumundan hemen sonra ateş töreninde kurban edilmelidir. | Open Subtitles | كل مولودة إنثى يجب أن يضحى بها في شعائر إلى النار مباشرة عند ولادتها |
12 Mayıs 1979'daki doğumda onun anestezi uzmanı siz miydiniz? | Open Subtitles | هل كنت طبيب التخدير المسؤول عنها أثناء ولادتها فى 1976/5/12؟ |
"Tüm kurban ettikleri için, mükemmel bir ikinci çocuk elde edecekler ve bu çocuk yetişkinliğe ulaştığında Şeytan'ın gözleriyle yeniden doğacak." | Open Subtitles | طفلة مولودة ثانية تقترب من البلوغ سيعاد ولادتها بعيون الشيطان اذا تقول انها هي من سيحولونها؟ |
görürsünüz. Ataerkil toplumlarda daha en başta, bir kız çocuğu doğduğunda doğumu kutlanmıyor. | TED | كما ترون، في المجتمعات الذكورية، من البداية، عندما تولد بنت، ولادتها لا يحتفل بها. |
Çatlağın teki o. Hem de doğuştan. | Open Subtitles | إنها مجنونة، معتوهة منذ ولادتها |
doğumuna üç ay kala hapse atıldım. Beni hiç görmedi. | Open Subtitles | أنا سُجنت قبل ثلاثة أشهر من ولادتها هي لم تراني أبداً |
Bir de IV. Domitia olması lazım ama üç sene önce anneleri onu doğururken öldü. | TED | وكان من الممكن وجود دوميتيا 4 لولا وفاة والدتها في ولادتها منذ ثلاثة سنوات. |
Kuzeydeki krallıktan Prenses Eva. Doğduğumuz anda bizi nişanlamışlar. | Open Subtitles | الأميرة (إيفا) مِن المملكة الشماليّة خُطبنا منذ ولادتها |