"ولا أستطيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve ben
        
    • edemem
        
    • ve seni
        
    • yapamam
        
    • edemiyorum
        
    • alamıyorum
        
    • ve onu
        
    • Ve bunu
        
    • bir türlü
        
    • ve daha
        
    • veremem
        
    ve ben... bunu onlara yapamam. Onlara neredeyse hayatımı borçluyum. Open Subtitles ولا أستطيع فعل ذلك لهم أدين لهم كثيراً كما تعلمين
    Todd ve ben bişeyler duyuyoruz ve Alaskada kimseyle konuşamıyorum Open Subtitles تود يسمع أشياء ولا أستطيع الحدبث مع الصحافة في ألاسكا
    kendinizi kaybedebilirsiniz. ve ben, yeni kendini ifade etme yollarıyla donatmak için ülkemizi koruyanlardan daha iyi bir topluluk düşünemiyorum. TED ولا أستطيع التفكير بمجتمع أكثر حاجة للتسلح بأدوات التعبير عن الذات أكثر من المجتمع الذي يقوم بحماية بلادنا.
    Her şeyi kontrol edemem Ve bunu tek başıma yapamam. TED لا أستطيع التحكم بكل شيء، ولا أستطيع القيام بهذا لوحدي.
    Bu iblis çok güçlü ve seni kaybetmeyi hem kendim için hem de diğer korudukların için göze alamam. Open Subtitles فهذا الشيطان قوي جداً، ولا أستطيع المخاطرة بفقدانك، ليس من أجلي بل من أجل مَنْ تحميهم
    Kimseye yardım edemiyorum. Open Subtitles ، ولا أستطيع مساعدة أي شخص ولا أستطيع مساعدة جمعية السرطان
    Kan kokusu varken hiç koku alamıyorum. Open Subtitles ولكن هناك رائحة دماء في الهواء ولا أستطيع شمة
    Sen burada kalmayacaksın ve ben de seninle gelemeyeceğim. Open Subtitles إذن , الأمر كذلك ؟ لن تبقى هنا ولا أستطيع الذهاب معك
    Sen burada kalmayacaksın ve ben de seninle gelemeyeceğim. Open Subtitles إذن , الأمر كذلك ؟ لن تبقى هنا ولا أستطيع الذهاب معك
    ve ben öyle yatağıma bir sürü erkek alamam. Open Subtitles ولا أستطيع أن أضع بسريري هكذا أي مجموعة من الرجال
    Sorun madam ve albay, kötü bir şeyler oluyor ve ben kapıyı açamıyorum. Open Subtitles ثمّة أمر مروع يحدث بالداخل ولا أستطيع فتح الباب
    Bu okulda birçok... ..başbelası var ve ben her an her yerde olamam. Open Subtitles هناك الكثير من المشاغبين في هذه المدرسة. ولا أستطيع التواجد في كل الأماكن في آن واحد.
    Yapmış olsam bile, çalışacak iyi bir partner bulamadım ve ben yalnız antrenman yapamıyorum. Open Subtitles حتى ولو استطعت,لم أستطع العثور على شريك يساعدني في التدريب ولا أستطيع أن أتمرن وأصبح أقوى لوحدي
    Ben ülkem değilim! Dış politikamızı onaylamıyorum! Hiçbir şeyi kontrol edemem! Open Subtitles انا لست دولتى، انا لا أعلن الحروب، ولا أستطيع فعل شىء
    Değilim ve şu an ne yaşadığını hayal bile edemem. Open Subtitles لا , لست متزوجة ولا أستطيع أن أتصور ماتمرين به
    ve seni düşünmeden de edemiyorum. Çok acı çekiyorum. Open Subtitles ولا أستطيع الاستمرار بالتفكير بشأنك هذا مؤلم جداً
    Ekonomiyi ve kardeşimi kontrol edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع التأثير على الشركه ولا أستطيع التأثير على أخى
    Gözetim Odası Bir'in kameraları devre dışı, ve tekrar devreye alamıyorum. Open Subtitles الكامرا في غرفة العزل الأولى انقطعت, ولا أستطيع اعادتها
    Buraya hemen hemen hiç tanımadığım birinin peşinden geldim ve onu bulamadım. Open Subtitles جئت هنا لمفاجئة رجل بالكاد أعرفه ولا أستطيع إيجاده لكن ماذا إذن؟
    Erkeklere istediği her şeyi yaptırabiliyor bir türlü nedenini anlayamıyorum. Open Subtitles يُمكنها جعل الرجال يفعلون ما تشاء، ولا أستطيع معرفة السبب.
    ve daha sana doğru dürüst bir alyans bile alamadım. Open Subtitles ولا أستطيع أن أشتري لك حتى خاتماً لائقاً.
    Seni incitmesine izin veremem. Open Subtitles شقيقي قادر على إلحاق الأذى الشديد بك ولا أستطيع أن أترك هذا يحدث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more