"ولا أعتقد أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu düşünmüyorum
        
    • olduğunu sanmıyorum
        
    • olduğunu da sanmıyorum
        
    İdeallerini gömmeye hakkın olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أن لك الحق فى دثر نفسك تحت التراب، أو التأقلم مع التجارة والسوق
    Ve olmak istediğinden bahsettiğin şu muhteşem adamın ...bir korkak olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أن ذلك الرجل العظيم الذي تتحدث عنه يرغب أن يكون جباناً
    Böldüğüm için kusura bakmayın ama sanki kaderi aldatmak istiyor gibisiniz ve bunun mümkün olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles أسف على المقاطعة لكنك تبدو أنك تحاول أن تخدع القدر. ولا أعتقد أن هذا جائز الحدوث
    Arkadaşınız için üzgünüm ve kırmızının doğru renk olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles و آسف لفقدان صديقك. ولا أعتقد أن الأحمر هو اللون الصحيح.
    "Biz", burada da amma "biz"li cümle geçti ve Ted'in umurumda olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أنت تتحدث بنحن كثيرا هنا ولا أعتقد أن تيد يهتم بذلك
    İstediği şeyde gayet netti ve af için sana yalvarılacak bir şey olduğunu da sanmıyorum. Open Subtitles كانت واضحة بشأن ما أرادته ولا أعتقد أن له علاقة بالتوسل لعفوك.
    Beni vuran kişinin çatışmadaki manyakların arasında olduğunu da sanmıyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أن من أطلق النار علي كان من المعاتيه في تبادل إطلاق النار
    Kocam ve ben bilmediğiniz çok şey olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أن هناك شيئاً يخصني أنا وزوجي لا تعرفيه
    Ve eğer buradaki trendlere bakarsanız, 2008 gibi - ve bunun çılgın bir öngörü olduğunu düşünmüyorum - otomotiv satışlarının yüzde ikisi bunlar olacak. TED وإذا نظرتم الى الصيحات هذه، فإنها بحلول العام 2008 تقريبا -- ولا أعتقد أن هذا تنبؤ جنوني -- فأنها ستمثل إثنين في المائة من مبيعات السيارات.
    Maynard'ın güzel olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أن "ماينارد" اسم رائع
    Ama bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أن هذا صحيح
    Chapman'ın ölümünün de bir kaza olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أن موت (تشابمان)كان حادثه
    Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum, Bay Warner. Open Subtitles ولا أعتقد أن هذا صحيح يا سيد (وارنر).
    Bunun, ismi-lazım-değil ortaya çıktığında başlamasının tesadüf olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أن ما حدث من قبيل المصادفة بعد ظهور من تعرفونها دون ذكر أسماء
    Daha önce hiç kimse genişbantlı internet veya uydu interneti için uzaya dev bir küme yerleştirmeyi başaramadı ve buradaki zorluğun fizikle ilgili olduğunu sanmıyorum. TED لم ينجح أحد في نشر كوكبة ضخمة للإنترنت ذات النطاق الواسع، أو بشكل أساسي الإنترنت الساتلية، ولا أعتقد أن الفيزياء هي المعضلة هنا
    Böyle konuşmalar yapmaya başlamamız lazım, ve bunu yapabilmek için piyasayı kullanmaktan daha iyi bir yol olduğunu sanmıyorum, ancak diğer insanları konuya ilgili kılmak da gerekli. TED بدأنا في مناقشات مثل هذه، ولا أعتقد أن هناك طريقة أفضل للبدء من إستخدام السوق، لكن أيضاً لجمع الآخرين لمائدة حوار مستديرة.
    Bunun doğru olduğunu sanmıyorum. TED ولا أعتقد أن هذا هو الوضع الآن.
    Beni vuran kişinin çatışmadaki manyakların arasında olduğunu da sanmıyorum. Open Subtitles ولا أعتقد أن من أطلق النار علي كان من المعاتيه في تبادل إطلاق النار
    Chloe'yi silah haline getirenin Amenadiel olduğunu da sanmıyorum. Open Subtitles (ولا أعتقد أن (أميناديل (هو الشخص الذي يُسلح (كلوي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more