"ولدكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Oğlun
        
    • Oğlunun
        
    • oğlunuz
        
    • oğlunu
        
    • Oğluna
        
    • oğlunuzun
        
    Ben hallederim! Oğlun kötü durumda mı? Open Subtitles يمكنني أن أتحمل الأمر هل ولدكِ في حالة خطيرة؟
    Oğlun sürekli seni üzecek şeyler yaptığı için gidemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنتِ لستي قادرة على المغادرة، لأن ولدكِ يفعل أشياء تضايقكِ، أليس كذلك؟
    -Üçe kadar sayınca silahını çek. -O senin Oğlun. Open Subtitles عندما أصل بالعد لثلاثة، اسحب سلاحك - إنها ولدكِ -
    Oğlunun mezuniyetine git. Ben bu işi hallederim. Open Subtitles إذهبي إلى حفل تخرج ولدكِ أنا سأجعل هذا الأمر ينجح
    Kusura bakmayın ama oğlunuz tatiller çok sevmiyor gibi. Open Subtitles بدون إهانة ولكن لا يبدو أن ولدكِ ممن يحبون العطلات
    Eğer derhal bütün gerçekleri söylemezsen, oğlunu korumak için yaptığın anlaşma sona erecek. Open Subtitles إذا لم تخبريني بالحقيقة كاملةً الان فإن الاتفاق الذي عقدته بشأن ولدكِ سيُلغى!
    Oğluna olanları duyduğuma üzüldüm. İyileşecek mi? Open Subtitles أنا آسفٌ لما سمعته عن ولدكِ هل سيكون بخير ؟
    oğlunuzun dün gece bir saldırıya uğradığını biliyorsunuz, değil mi? Open Subtitles تعلمين أن ولدكِ تم الإعتداء عليهِ اللّيلة الماضية ، أليس كذلك؟
    Oğlun çok çömert bir adama benziyor. Open Subtitles ولدكِ يبدو لي كرجلٍ كريمٍ جداً
    Oğlun doğduğu gün öldürüldü. Open Subtitles ولدكِ قـُتل باليوم الذي وُلد بهِ.
    Merhaba anne. Benim yakışıklı Oğlun. Open Subtitles مرحباً أمي أنا ولدكِ الوسيم
    Oğlun Güce yoğun. İyi bir Jedi olacak. Open Subtitles ولدكِ مسلح بالقوة سوف يصبح "جيداي" رائع
    Bu yüzden senin Oğlun da onların arama listesindedir. Open Subtitles ...إذاً ولدكِ أصبح الذي يبحثون عنه
    Oğlun dün gece George'un garajına gittiğini biliyor. Open Subtitles ولدكِ يعلم أنّكِ ذهبتِ إلى مرآب (جورج) ليلة أمس. -أليس كذلك، يا (نوح)؟
    Shiva'nın üzerine su döküp, içinden bir dilek tuttuğunda, Oğlun akıllanacaktır. Open Subtitles صُبّي هذا الماء على (شيفا)، من سُوَيْداء قلبكِ، وسيرشد ولدكِ إلى الطريق القويم
    Oğlunun kalbini koşu bandında zorlayamadığımıza göre bunu kimyasal olarak yapmak zorundayım. Open Subtitles بما أنّه لا يمكننا إجهاد قلب ولدكِ على آلة الركض، سيكون عليّ فعلها كميائيّاً
    Oğlunun ailesinin yanında büyümesini sağlayacağım. Bugün onu kollarına vereceğim. Söz veriyorum. Open Subtitles لن أدع ولدكِ يكبر بدون والديه، سأضعه بين ذراعيكِ اليوم، أعدكِ..
    Gözlemleyebildiğim kadarıyla, yani görünüşe göre oğlunuz... Open Subtitles فحسبما ألاحظ. يبدو من حالة ولدكِ.. أنّكِ أمّ عزباء.
    Ben hiç-- oğlunuz beyin kanaması yüzünden ölebilir. Bugün beyin anjiyogramının yapılması gerekiyor. Open Subtitles قد يموت ولدكِ بسبب نزيف دماغيّ إنّه يحتاج صورة وعائيّة لدماغه اليوم
    Eğer yükleyiciyi bulmamıza yardım edersen biz, oğlunu koruyacağız. Open Subtitles لو ساعدتنا في العثور على جهاز الصاعق... سنحمي ولدكِ
    Oğluna en son ihanet ettiğinde kelleni almalıydık. Open Subtitles واضح بأنه كان يجب ان نقطع رأسكِ عندما خنتِ ولدكِ أخر مره.
    Kendi oğlunuzun sizi zindana attığını duymuştum. Open Subtitles سمعت بأنكِ محبوسه في زنزانه من قبل ولدكِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more