"ولكنكِ لستِ" - Translation from Arabic to Turkish

• Ama
• değilsin

Annesi olduğun için dilini tutuyor olabilir, Ama benim annem değilsin.
ربما هي لا تستطيع قول شئ لكِ لأنكِوالدتها.. ولكنكِ لستِ والدتي

Belki daha önceden öyleydi Ama şimdi hayatımda ilk defa gerçekten bir yere aitmişim gibi hissediyorum.
ربما كنت كذلك قبلاً ولكن الآن ولأول مرة في حياتي اشعر أني انتمي لمكان ما حقاً ولكنكِ لستِ كذلك

Ahmakça davranmış olabilirsin Ama vatandaşlarının yaptığı her şeyden sorumlu falan değilsin.
ربما تصرفتِ بحماقة ولكنكِ لستِ مسئولة عن تصرفات مواطنيك

Sen de güvende değilsin. O adamları Angel'ın öldürmediğini biliyorlar.
ولكنكِ لستِ بمأمن أيضاً، فهم يعرفون أن أنجل لم يقتل كل هؤلاء الرجال

Ama sen ışık perisi değilsin. Sen bir toplayıcı perisin.
ولكنكِ لستِ جنية ضوء أنتِ حارسة للغبار السحري.

Grant'in hazır cevap budalaları senin kindar otlakçı biri olmandan dolayı senden mağdur olup sana kamera önünde lanet okuyacaklar. Ama tabi öyle biri değilsin.
سوف يهاجمونكِ على أنكِ جبانة حاقدة تعاني من تقلبات مزاجية بسبب سن اليأس ولكنكِ لستِ كذلك

Sana doğru yolu göstermek için çok çaba sarf ettim Ama annene çok benziyorsun biliyor musun?
لقد حاولت جاهداً أن أريكِ الطريق ولكنكِ لستِ مثلها

Evet, üzerinde çalışılabilir Ama kesinlikle ışık var.
سيحتاج إلى بعض الجهد ولكنكِ لستِ سيئة

Bu kadınlarla iyi ilişkilerin var onları çok seviyorsun, Ama gidip de onlara $45 değerinde bir arkadaşlık sertifikası alma gereği duymuyorsun.
لديكِ علاقات جيده معهم... وأنتِ قريبه جداً منهم وتعرفينهم منذو سنوات ولكنكِ لستِ بحاجه لتحرري شيك بقيمة 45 دولار...

Çok çekici hatunsun Ama kafan pek basmıyor.
أنتِ مثيرة ولكنكِ لستِ ذكية للغاية

Ama bunu yalnız yapmak zorunda değilsin.
ولكنكِ لستِ مضطرة للقيام بذلك وحدكِ

Ama buraya iç mimari tartışmaya gelmedin.
ولكنكِ لستِ هنا لمناقشة التصميم الداخلي

Ama sen iyi bir kız değilsin.
ولكنكِ لستِ فتاة طيبة ، لذا أريد رقمكِ

Biliyorum, Ama burada tek korkan sen değilsin ve cesur olmamız gerekiyor, tamam mı?
-أدري، أدري .. ولكنكِ لستِ الوحيدة الخائفة، ويجب أن تكوني شجاعة، موافقة؟

Bunu biliyorsun. Ama ne Japon'sun, ne de annemsin.
تعلمين عملي ولكنكِ لستِ يابانيه أو أمي

- Onu görmem gerek. - Ama ailesinden değilsiniz.
أريد أن أراها - ولكنكِ لستِ من عائلتها -

Evde değilsin, denedim.
ولكنكِ لستِ بالمنزل , فلقد حاولت الإتصال بكِ

Bu evdeki en azından kasabadaki en berbat insan değilsin.
ولكنكِ لستِ الوحيده الغير مناسبه لهذا في المنزل وربما في البلده بأكملها