Biraz hayal kırıklığına uğradım, ama biliyorum ki kalbin doğru yerde. | Open Subtitles | خاب أملي قليلاً ولكنني أعلم أنّ نواياك حسنة |
Biraz hayal kırıklığına uğradım, ama biliyorum ki kalbin doğru yerde. | Open Subtitles | خاب أملي قليلاً ولكنني أعلم أنّ نواياك حسنة |
ama biliyorum ki o bahar en çok ihtiyaç duyduğum an oradaydı. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أنها كانت هناك في ذلك الربيع عندما احتجتها بشدة |
Ruhunu gölgeliyor ama biliyorum ki acını da azaltıyor. | Open Subtitles | إنه يغطّي روحكِ، ولكنني أعلم أنه يأخذ ألمكِ |
ama biliyorum ki bir gün, dış görünüşünüz gittiğinde eğer sahip olduğunuz herşey bunun üzerine inşa edilmişse, o halde hiç bir şeyiniz kalmayacaktır. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أن في احد الايام عندما تكبر في السن لو انه كل شيء كان مبني على المظهر فقط فلن يتبقى شيء لك |
Karım kabul etmiyor ama biliyorum, bu benim hatamdı. | Open Subtitles | زوجتي تعيش فى نُكران، ولكنني أعلم إنهُ خَطَئِي. |
ama biliyorum ki, bu dileklerim boş ve asla gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أن أمنياتي ضائعة، وأنها لن تتحقق أبدًا |
ama biliyorum ki kız kadeşin seni çok seviyor. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أيضاً بأن أختك تحبك |
ama biliyorum ki günler geçtikçe tıpkı... | Open Subtitles | ولكنني أعلم أن كل يوم يمر تزيد الأمور صعوبة... |
ama biliyorum. Bu kadarı çok fazla. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أنني أطلب أمراً صعباً |
ama biliyorum ki doğru olmayan bir şey vardı. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أن شيئاً لم يكن على صواب |
ama biliyorum bu Cal için... yukarıya giden herkes için aynıydı. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أن شعور (كال) كان مشابها لكل من صعد إلى الفضاء منا |
Neler hissettiğini tahmin edemiyorum ama biliyorum ki Dana'nın hayatta yaptığı en zor şeydi bu. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل، ما تشعرُ به ولكنني أعلم أن ذلك أصعب... -شيء توجب على (دانا) فعله |