Evet, gizlenmeye başladığında hesaplarını boşaltmış ama pek para alamamıştı. | Open Subtitles | أجل، لقد سحب أمواله حينما إختفى، ولكنهُ لم يسحب الكثير |
ama sabunun ne işe yardığını öğrenmeye çalışmanı izlemek çok eğlenceliydi. | Open Subtitles | ولكنهُ من الممتعُ جداً رؤيتُكَ تحاولَ معرفة كيفَ يعملُ الصابون آها |
Yalnız olduğumu sanıyordum ama sonra onu gördüm kocaman ve kapkara. | Open Subtitles | لقد كنتُ لوحدي، و إعتقدتُ، ولكنهُ كانَ هناك، ضخماً و أسوداً، |
Evet ama bana yaptığı bilim şeyleri hakkında, ortalıkta konuşmamamı söyledi. | Open Subtitles | أجل، ولكنهُ أخبرني.. أن لا أتعمّق، كما تعلمين في علومه وأشياءه. |
Ben hatırlamıyorum ama o beni iyi tanıdığını söylüyor. | Open Subtitles | أنا لا يمكنني التذكر ولكنهُ يقول أنهُ يعرفني جيداً |
Hala yurtdışında ama yakında Kore'ye dönecek. | Open Subtitles | إنهُ مازال بالخارج، ولكنهُ سوف يعود إلى كوريا قريباً |
Tam bir aylığıma patladı ama değer. | Open Subtitles | كلّفْني شهر كامل لدفع الراتب ، ولكنهُ يُساوي |
Birçok kişi bunu sapıkça buluyor, ama bu benim seçimim, ben de onlara siktir diyorum, tamam mı? | Open Subtitles | الآن ، والكثير من الناس يعتقدون بأن هذا فاسد ولكنهُ قراري. لذا أقول تباً لهم, أليس كذلك؟ |
İkincisi, bunu anlamayacağını biliyorum ama, bu doğru bir hareket değil. | Open Subtitles | ثانياً, أنا أعلم بأنك لن تستطيع فهم هذا, ولكنهُ ليس بالشيئ الصحيح |
Şey, bu gurur duyulacak bir şey değil, evlat... ama sen bize bütün hikayeyi anlattın... ve o sana fazla seçenek bırakmamış. | Open Subtitles | حسناً إنه لاشيءَ لنفخر به ، يابني ولكنكَ أخبرتنا القصة بأكملها ولكنهُ لم يعطكَ الكثير من الخيارات |
Vardı ama Emily Pankhurst çaldı. | Open Subtitles | كان لدي, ولكنهُ سُرقَ مِن قبل أيميلي بانكارس. |
Bizim aramamızı istedi. ama yerini bildiğinizi söyledi. | Open Subtitles | وهو ليس هنا الأن لتأخر الوقت ولكنهُ قال انكِ ستعلمين اينَ سيكون |
ama yere düştü, kaldırmak için de çok ağırdı. Ben de yeni bir tayfayla gitmiştim. | Open Subtitles | ولكنهُ سقط, وكنّا اثقل بكثير من ان نرتقى. |
Bana dendiği üzere ona dolu olduğunu söyledim; ama devam etti de etti. | Open Subtitles | قُلت إنها كاملة, كما تم إبلاغي بذلك ولكنهُ ذهب للتو |
ama kesinlikle Japonlar tarafından öldürülmedi. | Open Subtitles | ولكنهُ بالتأكيد لم يُقتل بواسِطة اليابانيين. |
Hem de nasıl! Bir dosya daha var, ama şifre ile korunuyor. | Open Subtitles | متورِط بشِدة ، هناك ملفٌ أخر ولكنهُ مشفر |
Bu küçük adam 19.katta biniyor ama fark edilmemek için kamera açılarına çalışmış. | Open Subtitles | هذا الرجل القصير دخل المصعد عند الطابق الـ 19 ولكنهُ يقف في الزاوية العمياء للكاميرا لكي لا يُكشف |
- Olabilir, hanımefendi, ama bizim hatamız değil. | Open Subtitles | ربما قد يكون خطأ يا سيدتي ولكنهُ ليس خطئنا |
büyüdüğüm evdeydim, ama farklıydı, anladınız mı? | Open Subtitles | كنتُ في المنزل الذي كبرتُ فيه ولكنهُ كان مختلفاً |
Parmağından çıkmış olabilir, ama hala kafanın içinde. | Open Subtitles | ربما قد لا يكونُ في إصبعك، ولكنهُ مازال في رأسك. |