"ولكن الأهم من ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha da önemlisi
        
    • ama en önemlisi
        
    • ama daha önemlisi
        
    • fakat daha önemlisi
        
    Oren Yakobovich: Bu görüntüler tüm dünyada yayınlandı ama daha da önemlisi aynı toplumda da yayınlandılar. TED أورين يكوبوفيتش: لقد بثت هذه الصور في جميع أنحاء العالم, ولكن الأهم من ذلك, فقد تم بثها للمجتمع.
    Ancak daha da önemlisi And uygarlığı düşüncesinin kutsal coğrafyasına bağlanmıştı. TED ولكن الأهم من ذلك أنها كانت موصولة مع التضاريس المقدسة لأمم الأنديز
    ama en önemlisi ne biliyor musun, Seni tanıyorum. Nasıl yazdığını biliyorum. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك أننى أعرفك أعرف كتابتك
    ama en önemlisi, sen "bizden" vazgeçmediğin halde ben vazgeçtiğim için özür dilerim. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك كله أنا آسف لأني تخليت عنكِ في حين أنكِ لم تفعلي ذلك أبداً
    - Ama, daha önemlisi, şimdi çekip gidersen... ee, sesler geri gelecek. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك .. أنكِ لو خرجتي من هنا الآن ستعود لكِ الأصوات من جديد
    ama daha önemlisi, hikayeyi anlatmak bir şekilde sağaltıcı oldu. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك هو أن عملية سرد هذه القصة طردتها من داخله بطريقة ما.
    fakat daha önemlisi aile çiftliğimi miras bırakabileceğim bir oğlum var. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك أن لدي ابن سيرث مزرعة العائلة
    Ama daha da önemlisi, odaklanırsan başarabilirsin. TED ولكن الأهم من ذلك ، أن بالتركيز يمكنك الانجاز.
    Evet, Muhammed Ali'nin boksör olduğunu biliyorduk ama daha da önemlisi onun politik duruşunu biliyorduk. Open Subtitles 'نعم كنا نعرف ، ومحمد علي كملاكم ، 'ولكن الأهم من ذلك عن موقفه السياسي.
    Ama daha da önemlisi babasıyla temelli ayrı kalmasını sağlayın. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك أن تبقى منفصلة عن أبيها إلى الأبد
    Ama daha da önemlisi senin mutlu olmanı istiyorum. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك أنني أريدك أن تكون سعيداً
    Ama daha da önemlisi, bana kafeste bir hayattan yalnızca bir yanlış adım uzakta olduğumu hatırlatsın diye. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك تذكير بأنني لا أبعد أكثم من حركة واحدة عن السجن
    Ama daha da önemlisi seni bunun dışında tutmak istedim. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك أنا أريدك أن تكون بعيداً عن هذا
    Patiler Mısır'a doğru yol aldılar, olağanüstü maceralar diyarındaki parlak hazinelere, ama en önemlisi, bana, Büyük Babi'ye Open Subtitles ،وهكذا انطلقوا إلى مصر أرض للمغامرات الرائعة ،والكنوز اللامعة ولكن الأهم من ذلك أنا، بابي العظيم
    ama en önemlisi, yaramaz kızlar yaramaz partilere gider. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك الفتيات سيئات يذهبن الى حفلات الفتاة السيئة
    İşimizi ilaç ve teknolojiyi kullanarak yapıyoruz, ama en önemlisi diğer insanların acısını ve yaşadıklarını anlamak için savaşan profesyonellerin şefkati ile yapıyoruz. Open Subtitles نقوم باداء مهامنا مستعينين بالدواء والتكنلوجيا ولكن الأهم من ذلك أننا نقوم به بالتعاطف من قبل المتخصصين الذين يكافحون ليتفهموا آلام وتحديات المرضى
    Evet, ama daha önemlisi bence kızın kafasının içinde neler olduğunu kendimiz görmeliyiz. Open Subtitles أجل، ولكن الأهم من ذلك... أنه يتعين علينا أن نشهد بأنفسنا ما يدور بخلدها.
    ama daha önemlisi çikolatalı çörek. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك, رقائق الشكولاته المُقرمشة!
    Ama, daha önemlisi, kadeh kaldırmak istiyorum. Open Subtitles ولكن الأهم من ذلك أريد أن نخب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more