ama en azından o adamlara gözükmeden buraya gelebildik, değil mi? | Open Subtitles | ولكن على الاقل دخلنا دون ان يلاحظ هؤلاء الاشخاص ذلك صحيح؟ |
Kumar oynanıyor olabilir ama en azından kontrolümüz altında. | Open Subtitles | ربما هذا عبارة عن مقامرة ولكن على الاقل نحن تحت السيطرة |
- Cuk oturmuş. Hala satıyor, evet. ama en azından yazmaya koyulmam lazım. | Open Subtitles | انه ما زال يباع حتى الان ولكن على الاقل نجحت فى الكتابه |
ama en azından 4 diğer bölgeyi eledik. | Open Subtitles | ولكن على الاقل لقد ازلنا اربع مناطق من نيويورك, اليس كذلك؟ |
ama en azından sana doğumgünü pastası yapmama izin ver. | Open Subtitles | ولكن على الاقل دعيني اصنع كيكة عيد ميلادك |
Sizinle konuşacaklarının garantisini veremem ama en azından sorabilirim. | Open Subtitles | اذا كانوا سيوافقوا على محادثتكم ولكن على الاقل استطيع ان أسأل لو سمحت. |
Ailenizle geçirmek için planladığınız tatilinizin olumsuz etkilenmesi için üzüldüm, ama en azından yılbaşı yemeği yiyebilir ve özel içeceklerden içebilirsiniz. | Open Subtitles | أتأسف إذا ما كان ذلك قد أثر سلبياً على خطط العيد مع عائلاتكم ولكن على الاقل سيكون متوفر عصير البيض لعشاء عيد الميلاد |
Adamlarım genç, aptal ve tecrübesiz olabilir ama en azından kendi ülkelerini satmak için yabancı milletlerle komplo kurmuyorlar. | Open Subtitles | ربما رجال شبان و أغبياء و غير ملتزمين ولكن على الاقل لا يتأمرون مع أجانب لبيع وطنهم |
Memnun edici bir şekilde değil ama en azından yeni bir şey denedim. | Open Subtitles | لم تكن نتيجة مرضيه, ولكن على الاقل تعلمت طريقة جديدة للمحاولة |
ama en azından benim iş verenim o kendi malikânesinde oturup deli gibi para kazanırken benden koca bir yılı feda etmemi istemiyor. | Open Subtitles | ولكن على الاقل رئيسي لا يطلب مني أن أتنازل عن سنة من حياتي بينما هو جالس فى قصر ويجني المزيد من المال. |
- Hâlâ onu uyandırmamız gerek ama en azından Valentine'dan uzakta. | Open Subtitles | لا يزال علينا أن نوقظها، ولكن على الاقل هي بعيدة عن فلانتين |
Bak Daniel, asla sevgisini ve takdirini kazanamamış olabilirsin ama en azından çeneni ondan almışsın. | Open Subtitles | "دانييل" ربما لم تحظى بحبه او بركته ولكن على الاقل انت تسير بطريقه |
ama en azından bana nasıl söylemezsin? | Open Subtitles | ولكن على الاقل لماذا لم تقل لى ؟ |
ama en azından hangimizin babası olduğunu biliriz. | Open Subtitles | ولكن على الاقل سنعرف من منا والدها. |
ama en azından benim tanıdığım biri gibi görünüyorsun | Open Subtitles | ولكن على الاقل تبدين كشخص كنت اعرفه |
ama en azından aç değilim. | Open Subtitles | ولكن على الاقل .لست جائع, لذا هنالك هذا |
Yaşlı bilge kadın uzun bir süre problemleri hakkında düşünür. ve sonunda geri gelir ve der ki, "Size yardım edebilir miyim bilemiyorum, ama en azından, eğer isterseniz, benim devemi alabilirsiniz" der. Böylece 18 tane develeri olur. | TED | ففكرت المرأة العجوز بهذه المشكلة فترة من الزمن ومن ثم جاءت اليهم وقالت حسناً .. لا اعرف ان كنت استطيع حل معضلتكم تلك .. ولكن على الاقل يمكنني أن اعطيكم احد الجمال من عندي ان اردتم لتصبح الجمال حينها 18 |
Bu da Armin'in hayatı. Belki mükemmel değil. ama en azından ait olduğum yerdeyim. | Open Subtitles | هذه حياة (أرمين)، لربما ليست مثالية ولكن على الاقل قد عدت لحيث انتمي |
ama en azından samimi. | Open Subtitles | ولكن على الاقل هذه هي الحقيقة |
Not olayında biraz tökezlemiş olabilirim, ama en azından Rodrick ile aramız hala iyiydi. | Open Subtitles | حسنا الملاحظة كانت تبدو خطأ خفيف ولكن على الاقل الامور كانت تجري جيدا مع (رودريك) |