Ama bana söz ver, kendini tedavi ettirip.. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تعدني بان تفعل كل شيء لتتحسن |
Buradaki insanlar seni kandırmaya çalışacaklar Ama bana güvenmelisin. | Open Subtitles | الناس هنا سيحاولون إحباط عزيمتك وسيفعلون، ولكن عليك أن تثق بي |
ama şunu bilmelisin ki kahraman olmak için asker olmaya gerek yoktur. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تعرف، لا يتعين أن تكون جندياً حتى تصبح بطلاً. |
2000 doları sana borç vereceğim ama sen de beni affedecek ve bir kardeş gibi davranacaksın. | Open Subtitles | حسناً، سأعيرك الألفي دولار، ولكن عليك أن تسامحني وتعاملني كأخيك. |
Biliyorum kurtuluşu için umut besliyorsun... fakat kendini en kötüsüne alıştırmalısın. | Open Subtitles | أعرف أنك تريد أن تتفاءل بالخير، ولكن عليك تحضير نفسك للمصائب. |
Evet, nerede olduğunu biliyorum, Ama önce geriye dönmen gerek. | Open Subtitles | نعم، أعرف كيف نصل إلى هناك ولكن عليك أن تنعطف |
Şalgamın suyu hangi delikten akacaksa oradan sıkmak lazım, değil mi? | Open Subtitles | ولكن عليك كسب المال من أي مكان, صحيح؟ |
- ...ama gitmelisin, hemen şimdi. - Sen! Acele et! | Open Subtitles | ـ ولكن عليك الرحيل الآن ـ أنت ، هيا أسرع |
Ancak bana gidebileceğimiz güvenli bir yer olduğunun sözünü verebilmelisin. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تعدني أن تذهب إلى مكان للذهاب إليه |
Evet, Ama bunu bitirmeliyiz. İlgileneceğimiz başka işler de var. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تنهي هذا الأمر لدينا أمورٌ أخرى لنتولاها |
Buradaki insanlar seni kandırmaya çalışacaklar Ama bana güvenmelisin. | Open Subtitles | الناس هنا سيحاولون إحباط عزيمتك وسيفعلون، ولكن عليك أن تثق بي |
Yalan söylediğim için üzgünüm Ama bana ikinci bir şans vermelisin. | Open Subtitles | آسفة أني كذبت ولكن عليك أن تمنحيني فرصة أخرى |
Berbat bir durum biliyorum Ama bana güvenmek zorundasın, Becca. | Open Subtitles | نعم ، انا اعرف ، وهي مقرفة ولكن عليك ان تثقي بي، بيكا |
Her ne pisliğe bulaştıysan seni kurturırım Ama bana yardim etmelisin | Open Subtitles | أستطيع إخراجك من اي مشاكل وقعت بها ولكن عليك مساعدتي |
ama şunu bilmelisin sen izin vermeden kimse seni ikinci sınıf hissettiremez. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تدركي أنه لا أحد بإمكانه أن يحط من شأنك إلا إن سمحتي له بهذا |
ama şunu bilmelisin sen izin vermeden kimse seni ikinci sınıf hissettiremez. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تدركي أنه لا أحد بإمكانه أن يحط من شأنك إلا إن سمحتي له بهذا |
ama şunu bil ki, ...bunu merhametten yapmadım. | Open Subtitles | .. ولكن عليك أن تفهم هذا لم أفعله بدافع الشفقة |
Üzgünüm Martha, ama sen ve Clark artık gitmelisiniz. | Open Subtitles | آسف مارثا ولكن عليك أنتي وكلارك المغادرة الآن |
Bunu ben yaparım ama sen de bu arada başka bir tane yapacaksın. | Open Subtitles | ولكن عليك أنت تقوم بحل مشكلة أخرى حينما أذهب |
fakat ilk önce, tüfeğin içine fişek koymalısın... işte böyle. | Open Subtitles | ولكن عليك اولا ان تدفع بالرصاصه داخل غرفه الاطلاق هكذا |
Evet, hemen hemen öyle Ama önce arasan iyi olurdu. | Open Subtitles | نعم ، أكثر أو أقل ، ولكن عليك الإتصال أولاً |
Şalgamın suyu hangi delikten akacaksa oradan sıkmak lazım, değil mi? | Open Subtitles | ولكن عليك كسب المال من أي مكان, صحيح؟ |
- Ama bu sefer oturmak zorundasın. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تجلس هذه المرة وأنا سأهتم بالأمر |
Ancak, bir bahçe merkezine gitmeniz gerekiyor ve onlar küçük kağıt paketler içinde bulunuyorlar. | TED | ولكن عليك أن تذهب إلى حديقة المركز، لتجدهم في حزم ورقية صغيرة. |
Pekala Greg,düşün, Ama bunu seveceksin. | Open Subtitles | جريج حسنا، وحفلات الزفاف، ولكن عليك أن ترغب في ذلك. |
Bana güvenmediğini biliyorum. Ama bu adadan herkes gibi senin de gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | أعلم أنّك لا تثقين بي، ولكن عليك مغادرة هذه الجزيرة، علينا جميعاً ذلك |