"ولكن عندها" - Translation from Arabic to Turkish

• ama sonra
• ama o

Vatikan başka bir yer ama sonra İtalya'da olduğunuzu anlıyorsunuz.
حسناً الفاتيكان مدينة رائعة ولكن عندها تدرك أنّك في إيطاليا

ama sonra bir sürü güvercin olduğunu görürüm... boş boş orada oturup kanat çırparlar, sıçarlar ve hiçbir yere gitmezler.
ولكن عندها أرى بأنه سيكون هناك الكثير من الحمام تجلس في الأعلى بدون فعل شيء, ترفرف بأجنحتها, تذهب إلى أي مكان

Tamam, ilk olarak şoka uğradım ama sonra farkettim ki bu tıpkı Dr. Aurelia Birnholz-Vasquez'in "Goriller Arasında Yaşam" kitabındaki gibi.
حسناً .. في البداية كنتُ مرتاعاً ولكن عندها ادركت انه مثل الدكتورة ايريليا برنهولز فازكاز في الحياة بين الغولار

ama o zamanlar daha naif düşünüyordum, belki de çok basitti.
ولكن عندها راودتنى فكرة أنها قد تكون بسيطة أكثر من اللازم.

Biliyorum, ama o zaman sana tesekkur etme sansım olmazdı.
أعلم، ولكن عندها لن تسنح لي الفرصة بأن أشكرك ..

Elbette Vatican önemli bir yerdir, ...ama sonra fark edersiniz ki İtalya'dasınız.
حسناً الفاتيكان مدينة رائعة ولكن عندها تدرك أنّك في إيطاليا

ama sonra bütün bu ilişki gerçek olamaz.
تعلمين ، فقط لتقوليها عليه؟ ولكن عندها كل علاقتك ستكون ليست واقعاً

ama sonra veli görüşmelerine geldiğini gördüm.
ولكن عندها رأيتُ أنكِ ستأتين لاجتماعات مجالس الآباء والمعلمين

Normalde hiç fark etmeyeceğin bir adamdır ama sonra köpek onun etrafında dolanınca ve o da köpeğin karnını gıdıklayınca ben hayatımın geri kalanını bu adamla geçirebilirim diye düşünmeye başlarsın.
أن لا تلاحظي الرجل, ولكن عندها سيضحك ويبدأ الجرو يزحف عليه وبعدها يدغدغ بطن الجرو الصغير

Eve döndükten sonra, senin için üstesinden gelmeye çalıştı ama ama sonra bazen bir günlüğüne bazen bir haftalığına ortadan kaybolurdu.
محاولا أن يتجاوز المحنة بعد أن عاد لبلده من أجلك ولكن عندها كان

ama sonra gerçek dünya üşüşüyor ve o yeniden kayboluyor.
ولكن عندها, العالم الواقعي يهجم عليّ, ويختفي هو

Gördüğünüz gibi, siz beni öldürüreblirsiniz, ama sonra keskin nişancım sizi öldürür.
أترى, يمكنك قتلي ولكن عندها سيكون على قناصي قتلك

Sorunlu bölgeyi saklamak için notlarımı nasıl üstünkörü taşıdığımı fark ettim ama sonra da fark ettim ki, konuşma yaparken sesim çatallaşmıyordu.
ولاحظ كيف أنني أحمل مسوداتي عفوياً لأخفي المنطقة المزعجة ولكن عندها لاحظت كيف أني ألقيت خطابي فصوتي لم يتصدع

Plaketi kimsenin haberi olmadan çalayım diyordum ama, sonra düşündüm ki bunu size izletmek daha büyük bir eğlence olur diye düşündüm.
سوف أقوم بأخراج اللوحة بدون أن يعرف أحد ولكن عندها فكرت من الممتع أن أدعكم تشاهدون

Ama, sonra, "düşük sosyal sınıf" denince, yetkinlik gerektirmeyen elle yapılan meslekler kastediliyor.
ولكن عندها يمكننا أن نقول " طبقة دنيا من المجتمع " والذين يعملون أعمال حرفية بأيديهم

Zengin bir ülkede yaşamak istediğimi düşünürdüm, sonra mutlu bir ülkede yaşamak istediğimi düşünmeye başladım, ama sonra bunların yeterli olmadığını farkettim.
لقد كنت أفكر أني أريد أن أعيش في دولة ثرية، وحينها فكرت بأني أريد العيش في دولة سعيدة، ولكن عندها بدأت أدرك أن ذلك غير كاف.

Bunu aslında onlara söylemeyecektim ama o günlerde bu işlerin, öyle yürüdüğünü sanıyordum.
حسناً .. انا لم ارد ان اقول ذلك امام الشباب ولكن عندها ضننت بحق بأن الامور ستحدث كذلك

Şey, tabii ki federaller zaman içinde işi anladılar ama o zamana kadar iş işten geçmişti.
بطبيعة الحال الفيدراليون سيقبضون عليك على مر الزمن ولكن عندها ، سيكون ذلك متأخرًا

ama o zaman oğlanın götüne verdiğini göremem ki.
ولكن عندها سأفتقد الجزء حيث كنت تفعلها مع صبي في سن المراهقه

Başka bir zamana bırakabilirdik, ama o zaman kurşun geçirmez camın ardında olmak zorunda kalabilirim.
ربما نحتاج أن نأجل الموعد ولكن عندها سأقبلكِ من وراء زجاج مضاد للرصاص

ama o zaman bunu yapamazdım.
ولكن عندها لن أتمكن من فعل هذا