Çocuk için ben de hazır değilim zaten. Umarım bir gün. Ama şimdi değil. | Open Subtitles | وانا لست جاهز للأبوه ، في يوم ما ، ولكن ليس الآن على كل حال |
Döneceğim Ama şimdi değil. | Open Subtitles | السيف سأذهب به بالتأكيد للمنزل ولكن ليس الآن |
Bunu mutlaka konuşacağız Ama şimdi değil... | Open Subtitles | نحن سنقوم بمناقشة هذا الأمر حتما ولكن ليس الآن |
Bu bir zamanlar öyleydi Ama şimdi değil. | Open Subtitles | لقد كان هُنالك وقت حينما كان ذلك صحيحًا، ولكن ليس الآن. |
Söylemek istediğim çok şey var. Ama şimdi olmaz. Tekrar yalnız kalabileceğimiz zamana kadar olmaz. | Open Subtitles | لدي الكثير لأقوله ولكن ليس الآن ليس قبل أن نكون وحدنا |
Güleceğime söz veriyorum... kahkahayla! Ama şimdi değil. | Open Subtitles | وأوعدك بأنني سأضحك بشده ولكن ليس الآن |
- Biliyorum. Ama şimdi değil. | Open Subtitles | -أنا أعلم ماذا قلت، ولكن ليس "الآن"، حسنا؟ |
Bunu anlıyorum. Ama şimdi değil. | Open Subtitles | أنا أتفهم ذلك فعلا، ولكن ليس الآن |
Evet, bir gün, tabii ki. Ama şimdi değil. | Open Subtitles | يوماً ما، بالطبع، نعم، ولكن ليس الآن. |
Biliyorum. Ve bunu düşüneceğim. Ama şimdi değil. | Open Subtitles | أعرف وسأفكر بالأمر ولكن ليس الآن |
- Evet, evet. - Evet Ama şimdi değil. | Open Subtitles | وأساعد أولئك المحرومين - نعم ولكن ليس الآن - |
Yakında Ama şimdi değil. | Open Subtitles | قريباً ولكن ليس الآن ؟ |
Hatta kesin öldür. Ama şimdi değil. | Open Subtitles | اقتله كما تريد ولكن ليس الآن |
Evet. Ama şimdi değil. | Open Subtitles | أجل ، ولكن ليس الآن |
Evet. Ama şimdi değil. | Open Subtitles | أجل ، ولكن ليس الآن |
Belki daha sonra, Ama şimdi değil. | Open Subtitles | ربما لاحقاً، ولكن ليس الآن |
Belki birgün, Ama şimdi değil. | Open Subtitles | ربما في يوم ما ولكن ليس الآن |
Söyleyeceğim. Ama şimdi değil. | Open Subtitles | سأخبرك ولكن ليس الآن |
Ama şimdi olmaz, bunu milli takıma girdiğim zaman söyleyeceğim. | Open Subtitles | ولكن ليس الآن عندما أصنع الفريق الوطني |
Açıklayabilirim Ama şimdi olmaz. | Open Subtitles | يمكنني أن أفسر لك ولكن ليس الآن |
Dört gün sonra yapılacak savaşta ölmeliydi şimdi ve bu şekilde değil. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يموت في المعركة بعد أربعة أيام، ولكن ليس الآن. ليس هكذا. |