"ولكن هذا لا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ama bu
        
    • Fakat bu
        
    • Ancak bu
        
    • Ama bunun
        
    Ama bu eve eli boş geldiğim anlamına da gelmiyor. TED ولكن هذا لا يعني أنني عدت إلى وطني خالية الوفاض.
    Cehennemden gelen ev sahibi olabilirsin Ama bu sana kanepemize yayılma hakkı vermez. Open Subtitles ربما تكون المالك بحق الجحيم، ولكن هذا لا يعطيك الحق بالاستلقاء على أريكتنا.
    Bu korkunç suçlarla itham ediliyor, Ama bu onun kötü biri olduğunu göstermez. Open Subtitles نعم , هي فعلت هذه الجرائم الفظيعة ولكن هذا لا يجعلها شخصاً سيئاً
    Evet, Ama bu Stan'i kurtarmayacak, ya da Phoebe'yi, bu konuda. Open Subtitles نعم، ولكن هذا لا ستعمل حفظ ستان، أو فيبي، لهذه المسألة.
    Buradan trene biniyoruz. Fakat, bu tedbiri elden bırakacağımız anlamına gelmiyor. Open Subtitles نحن هنا لنتمرن ، ولكن هذا لا يُجيز أن نهمل حذرنا
    Özel ajan olmayabilirim Ama bu beni bir hizmetçi de yapmaz. Open Subtitles قد لا أكون إشرافية العميل الخاص, ولكن هذا لا يجعلني خادمة.
    Ben ödülü alamamış olabilirim Ama bu başkaları denemeyecek demek değil. Open Subtitles ربما لا أفهم تماماً، ولكن هذا لا يعنى أن هناك آخرون
    O bikaç ilaç almış ve galiba iyi gelmiş, çünkü kanında hastalığa rastlanmadı, Ama bu iyileştiği anlamına gelmez. Open Subtitles لقد اخذ بعض الدواء وهو يعمل جيدا لانهم لم يكتشفوا ذلك فى دمه ولكن هذا لا يعنى انه بخير
    Ama bu, çocuğunu büyütmene yardım etmesini istediğin anlamına gelmiyor. Open Subtitles ولكن هذا لا يعني بأنك ستحتاجه لمساعدتك في تربيه الطفله
    Tokmağımı hafta sonu kaybettim Ama bu sana böyle konuşma hakkı tanımaz! Open Subtitles أضعت مطرقتي خلال العطلة, ولكن هذا لا يعني أن تتحدثي معي هكذا.
    Bu adamların ne yapmak istediğini biliyorum Ama bu seni daha emniyetli yapmıyor. Open Subtitles وأنا أعرف هؤلاء الرجال ماذا يريدون فعله ولكن هذا لا يجعلك أكثر أماناً
    Ama bu biz anlamına gelmez Sadece kimseye satmak zorunda. Open Subtitles ولكن هذا لا يعني أننا يجب أن نبيعه لأي أحد
    Ama bu öyle olmamın haklı bir gerekçesi olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles ولكن هذا لا يعني أنني لست أملك سبباً وجيهاً يدعوني لذلك
    Tamam, teknik olarak haklısın Ama bu sana yardım etmemi gerektirmez. Open Subtitles حسناً، علمياً أنت مُحق ولكن هذا لا يعني أن عليّ مساعدتك
    Vakti zamanında harika bir atletti Ama bu koçluğu için geçerli değil. Open Subtitles وكان الجحيم للرياضي في وقته، ولكن هذا لا يجعل منك مدرب عظيم.
    Ama bu, kendini acındırmak için yalan söylediğin gerçeğini değiştirmez. Open Subtitles ولكن هذا لا يغيّر حقيقة أنك كذبت عليّ لاستدرار عطفي
    Ama bu onların kalbine girmesine izin vermeyeceksin demek değil. Open Subtitles ولكن هذا لا يعني أنك تتوقف عن السماح لهم بالدخول.
    Ama bu, yaptıklarınızın kanunsuz olduğu gerçeğini değiştirmiyor, bunun da bir bedeli var. Open Subtitles ولكن هذا لا يغير حقيقة أن أفعالكم كانت غير قانونية إطلاقاً، ولذلك عواقب.
    Ama, bu benim bu salonda bulunan ve bu ülkede yaşayan herkesin içeride, derin bir yerlerde, benzer arzular taşıdığına dair inancımı değiştirmeyecek. TED ولكن هذا لا يغير قناعتي كل واحد منا، في عمقنا، هنا في هذه القاعة وعبر هذا البلد، نتقاسم مجموعة مماثلة من الرغبات.
    Fakat bu, tüm hayatını çöpe atmanı istediğim anlamına gelmiyor. Open Subtitles ولكن هذا لا يعني اني اريدك ان ترمي بحياتك باكملها
    Kubbeyi yapan şirketin sahibi benim Ancak bu konumuzun dışında. Open Subtitles انا ادين للشركة التي صنعت القبة ولكن هذا لا يهم
    Şimdi başını sağa çevirdi Ama bunun hiçbir önemi yok. Open Subtitles الآن تلتفت إلى اليمين، ولكن هذا لا يعني شيئا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more