"ولكن ينبغي" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    • gerek
        
    Doğmamış bebekler için ölüm belgesi vermiyorlar ama vermeliler aslında. Neden? Open Subtitles هل تعرفين أنهم لايستخرجون شهادة وفاة للطفل الغير مولود,ولكن ينبغي عليهم
    Nick, sen çok hoş bir çocuksun ama benim bir erkek arkadaşım var. Open Subtitles نيك ، أنت لطيف جدا ، ولكن ينبغي أن أقول لكم عندي صديق.
    Bakıcılık gibi bir iş düşünüyordum ama bu da yeterli bence. Open Subtitles حسناً، كُنتُ أفكرُ في وظيفة المربية ولكن ينبغي لذلك أن ينفع
    Bu kalıcı bir çözüm değil ama çalışması gerekir değil mi? Open Subtitles انه ليس حل دائم، ولكن ينبغي له أن يعمل، أليس كذلك؟
    Fakat hepimizin hayatlar ve kariyerler inşa etmemiz gerek, olmamız gerektiği gibi. TED ولكن ينبغي علينا جميعا تصميم حياة ومهن تتناسب مع ما يُثيرنا.
    ama sanırım sana teşekkür etmeliyim. Ne de olsa, asıl amacıma yönlendirdi. Open Subtitles ولكن ينبغي أن أشكرك لأن ذلك دفعني إلى ندائي الحقيقي.
    ama şimdi geleceği düşünmeliyiz. Amcanı öpmeyecek misin Lorna? Open Subtitles ربما هذا صحيح ولكن ينبغي أن نفكر في المستقبل
    Atlayacağım ama incinmeme izin vermesen iyi edersin. Open Subtitles ولكن ينبغي عليك ان تمنعني من ان أضر نفسي
    Belki bu bencillik olacak, ama söylemem gerekir, mutluyum. Open Subtitles حسنا ، ربما هذه أنانية مني ، ولكن ينبغي أن أقول أنا سعيد.
    ama biz bütün testleri geçmiş bir prens seçmeliyiz yoksa lanet geri döner. Open Subtitles ولكن ينبغي ان تختار الأمير الذي اشتاز جميع الأختبارات او تعود عنه.
    Kıçına bir tane reaksiyon vuruşu yapmak ister misiniz? Hayır, ama arka taraftan biraz ses kaydı yapabiliriz. Open Subtitles لا ، ولكن ينبغي الحصول على بعض ضجيج الخلفية.
    Tek parça halinde toparlamak kolay olmadı ama bu, bir süre böyle tutar. Open Subtitles لم يكن سهلاً إخراجه قطعة واحدة، ولكن ينبغي أن تبقيه هذه لفترة من الوقت
    ama bir zanlı bulacak kadar bir şeyler çıkarabilirim. Open Subtitles ولكن ينبغي أن أكون قادرا على سحب ما يكفي منه على تجريم المتهم
    ama onu özgür bırakmalıyım, değil mi? Open Subtitles ولكن ينبغي أن أبعث لها بعيدا ، أليس كذلك؟
    Seni incittim ama bunu atlatmalısın artık. Open Subtitles أناآذيتكِ.. ولكن ينبغي عليكِ نسيان ذلك لايمكنكِأن تلومينني..
    ama işe alabileceğin daha başarılı terbiyeciler olduğunu mutlaka öğrenmiş olmalısın, ödevini yapmışsındır. Open Subtitles ولكن ينبغي أن تعرفي بأنك لو عملتِ واجبكِ هناك آخرين من المدربين أكثر نجاحاً قد تحلصين عليهم.
    Elmaslar pahalı olabilir ama hayatlara bedel olmamalılar. Open Subtitles قد يكون الماس باهظة الثمن، ولكن ينبغي أن لا يكلف الأرواح.
    -Bubba Martin i evde öldüreceksin ama hırsızlık gibi görünecek Open Subtitles بوبا , أنت ستقتل مارتن في منزله ولكن ينبغي أن يكون ذلك وكانها عملية سطو وحدث ذلك بالخطأ
    - Bak, sana ne diyeceğimi bilmiyorum, ama gitmen gerek. Open Subtitles انظري, لا ادري مالذي يتوجب علي قوله لكِ ولكن ينبغي عليكِ الذهاب الآن
    Fakat böyle serin havalarda, geriye kalan etin en az bir hafta asılı durması gerek. Open Subtitles ولكن ينبغي تعليق بقية اللحم لمدة أسبوع على الأقل في ظروف جوية باردة
    Sly gibi hackleyemem ama kısa zamanda bitirmem gerek. Open Subtitles حسنا، أنا لا يمكن أن الإختراق مثل ماكر، ولكن ينبغي أن يكون ذلك قريبا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more