"ولكى" - Translation from Arabic to Turkish

• ve
• için

Halkınıza gıda sağlamak ve mükafatımı sunmak için yakında orada olacağım.
ساكون هنا خلال ساعة لاحضر الطعام لشعبك ولكى احصل على جائزتى

Onu yakalamalıyım ve yakalamak için de şarkı söylemeliyim.
لابد أن أحصل عليه ولكى أحصل عليه , لابد أن أغنى

Karım buraya soruları yanıtlamak ve Peder Logan'ı... ..temize çıkarmak için geldi.
زوجتى جائت هنا للاجابة عن بعض الاسئلة ولكى تُبعد بأكبر قدر ممكن ألآبت لوجن عن أى شبهات وهى فعلت كلا الشيئين

Ayrıca bunları taşımak için özel ekipman lazım. O da ben de yok.
ولكى أنقل تلك المواد إلى هناك أحتاج إلى معدات خاصة ليست لدى الآن

Bunun için para, para içinse iş lazım ve burda iş miş yok.
هذا يتطلب أموال ولكى تحصل على أموال تحتاج إلى وظيفة ولا توجد وظائف هنا

Tüm boşlukları doldurduğunu görerek... ve dokunuşunu ve kokunu hissederek... yüzünün her yerinde öpücüklerimi bırakarak ayrılıyorum.
ولكى أملأ كل هذا الفراغ ولأشم و لألمس وأترك قبلاتى على وجهك

ve kazanmak birşeyler kaybetmelisin, Karşılığını seç.
ولكى تكون فائز يجب ان تخسر شىء سمى جائزتك

ve eve dönmek için Roma topraklarını geçmek zorundalar.
ولكى يذهبوا لديارهم، عليهم عبور أراضى الإمبراطورية الرومانية

ve güvenliğin sürmesi için herkes özveride bulunmalı.
ولكى تبقى وأنت شاعرا بالأمان فأن الواحد منا لابد أن يقدم بعض التضحيات

Dün çok kötü bir tartışma yaşamışlar ve bu yetmiyormuş gibi Jim bir de peşinden koşmuş onun.
على اى حال,فقد حدث هذا الجدال السخيف بالأمس ولكى تصير الأمور الى الأسوأ,قام جيم بمهاجمته

Bunun için sorularımı cevaplamalısınız.
ولكى أساعدك فى هذا يجب عليك ان تُجيبينى على سؤالى, أخبرينى,

Bu koğuştaki mahkumlar soğuktan hasta olmamak için kaçış tünelini dolduracaklar.
ولكى لايشعر الرجال فى هذه الثكنه بمعناه بسبب البرد,

Red Lynch'i yakalamak için Joey'yi sorgulamam gerekiyorsa gerektiği takdirde sorgularım.
ولكى أقبض على ريد لينش بأستجواب جوى, فسأفعلها اى وقت لو كان ضروريا

Adamların eve dönmek istiyorlar onun için Roma İmparatorluğu'nu boydan boya geçmek zorundalar.
رجالك يريدون الذهاب لديارهم ولكى يذهبوا لديارهم، عليهم عبور أراضى الإمبراطورية الرومانية

Tabutlarına koyarlarken ayırmak için kollarını kesmek zorunda kalmışlar.
ولكى يضعونهم فى اكفنه مختلفه اضطروا أن يستخدموا المنشار لفصلهم