Onu boğmadan önce biraz kolorofom verdim Hiçbir şey hissetmedi. | Open Subtitles | القليل من الكلوروفورم قبل أن أخنقه، ولمْ يشعر بأيّ شيءٍ. |
Ailesi, ne onu ne de seçtiği hayatı Hiçbir zaman anlamadı. | Open Subtitles | . عائلته التي ابداً لمْ تقبل مسار حياته ولمْ يفهمها تماماً |
O zamandan beri bu resmi başka Hiçbir yerde görmediniz mi? | Open Subtitles | ولمْ ترَ تلك الصورة في أيّ مكان آخر منذ ذلك الحين؟ |
Ayrıca sirke konulabilecek Hiçbir şeye de rastlamadım. | Open Subtitles | ولمْ يكن هناك أيّ شيءٍ يُمكن أن تجد عليه بلسماً. |
Ağaçlık alanda oynadığını söyledi ama ayakkabıları tertemizdi ve ayakkabı tabanında Hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | قال أنّه كان يلعب في الغابة، لكن كان حذاؤه الرياضي نظيف، ولمْ يكن هناك شيء بوقع قدمه. |
Neredeyse her zaman bir işte çalıştı ve başı Hiçbir zaman yasalarla derde girmedi. | Open Subtitles | كان يقترب دوماً من الحصول على وظيفة، ولمْ تكن لديه مشاكل مع القانون. |
Farkındaydın seni yalancı piç ve Hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | وكنتُ لأفعلَ شيئاً آنذاك كنتَ تعرف أيها الوغد الكاذب ولمْ تفعل شيئاً |
Hiçbir tel kopmamış, Hiçbir alarm tetiklenmemiş, asansör çağırılmamış. | Open Subtitles | لمْ يتم قطع أيّ أسلاك، ولمْ يتم إطلاق أيّ إنذارات، ولمْ يتم ركوب المصاعد. |
30 yıldır polisim ve Hiçbir şekilde irtikapla suçlanmadım. | Open Subtitles | ,أنا أعمل في الخدمة منذ 30 سنة ولمْ أُتَّهم قط باللا مبالاة |
Güvenlik güçleri, on yıldan fazladır bu vakanın peşinde ve Hiçbir yere varılamadı. | Open Subtitles | لقد عملت الشُرطة على هذا لعقدٍ من الزمن ولمْ نصل لأيّ مكان. |
En son geldiğimizde karanlıktan Hiçbir şey görülmüyordu. | Open Subtitles | ،عندما جئنا هُنا بالسابق .كان ظلامًا ولمْ نرى هذا المكان |
Ofise, yemek odasına, dondurucuya baktık. K9 her şeyi inceledi. Hiçbir şey bulamadık. | Open Subtitles | أجل، لقد فتشنا المكتب، وقاعة الأكل، والثلاجة، وتفحّصت وحدة الكلاب كلّ شيءٍ، ولمْ نجد شيئاً. |
Çıkış artışını ben de fark ettim ve okuduğu tüm kitapları döküp saçtım ve buna benzer Hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | لاحظتُ أنشطة إستعارة الكتب أيضاً، ولقد دققتُ في كلّ كتاب قرأه، ولمْ أجد شيئاً يبدو مثل هذا. |
Seninse Hiçbir şeyin yok. Yaklaştım mı? | Open Subtitles | ولمْ تحصلي على شيء هل اقتربتُ مِن الحقيقة؟ |
O kadın beni asla umursamadı, beni asla sevmedi bir annenin yapması gereken Hiçbir şeyi yapmadı. | Open Subtitles | تلك الامرأة لمْ تكترث لي قطّ ولمْ تحببني قطّ ولمْ تقم بأمر واحد ممّا يفترض أنْ تقوم به الأمّ |
Onca zamandır, hatırlıyordu, ...ve Hiçbir şey söylemedi... | Open Subtitles | لقد تذكّرت طوال الوقت، ولمْ تقل شيئاً... |
Ve yapabileceğim Hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | ولمْ يكن هناك ما بإمكاني القيام به. |
Matthews'un sabıkası yok. Hiçbir şey çıkmamıştı ki! | Open Subtitles | لمْ يكن لديه سجلّ جنائي، ولمْ يبرز شيء. |
Hastaneler, FBI, Kayıp Çocuklar Merkezi ile iki kez görüşmemize rağmen elimizde Hiçbir şeyin olması dışında! | Open Subtitles | إلاّ أننا تحققنا مرّتين مع المُستشفيات، والمباحث الفيدراليّة، والمركز الوطني للأطفال المفقودين والمُستغلّين، ولمْ نجد شيئاً. |
Gerçekten burada değilim. Hiçbir zaman da olmadım. | Open Subtitles | لستُ هنا فعلاً ولمْ أتواجد هنا قطّ |