"ولم تكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • değildi
        
    • yoktu
        
    • olmadı
        
    • değildin
        
    • değilmiş
        
    • ve bu
        
    Birdenbire bedenimdeki krizin dünyadaki kriz olduğunu fark ettim ve daha sonra olan bir şey değildi, şimdi oluyordu. TED فهمت فجأة أن الأزمة في جسدي كانت الأزمة في العالم ، ولم تكن تحدث لاحقاً كانت ذلك يحدث الآن.
    Bu özel fotoğraf için yerden 15 metre yukarıda bir makaslı kaldıraç içindeydim ve yerim çok sabit değildi. TED في هذه الصورة خاصةَ، كنت في رافعة معدنية في الأعلى بارتفاع 50 قدما في الهواء ولم تكن مستقرة تماما،
    Söylediklerini duymak pek hoş değildi ama dayandım ve dinledim. Open Subtitles سمعت ما قالته ولم تكن نزهة لكنّي لصقتها وإستمعت لها
    Onları yapmanın kolay yolu yoktu ve bu işi makineleştirenler ilk olarak Amerikalılardı. TED ولم تكن صناعتها أمرًا سهلًا، وكان الأمريكيّون هم من ميكنوا هذه الحرفة فعلًا.
    Ergenlik gelmişti ve kız olmanın ne demek olduğuna dair bir fikrim yoktu ve gerçekten kim olduğumu bulmaya hazırdım. TED بلغت سن البلوغ، ولم تكن لدي أي فكرة ما كان يعني أن أكون بنتا وكنت مستعدة لاستكشاف ما كنت حقا.
    O zamandan beri şehirden hiç ayrılmadım ve hiç sevgilim olmadı. Open Subtitles من وقتها لم أترك المدينة ولم تكن لي صاحبات مرة أخرى
    Yumruğun ne yeteri kadar hızlı ne de acımasız değildi. Open Subtitles قبضتك لم تكن سريعة بما فيه الكفاية ولم تكن قوية
    Onaysız üretimden dolayı yedi ölü ve şirket endişeli bile değildi ama ülke çapında bütün şişeleri geri çektiler. Open Subtitles سبعة ماتوا من سوء المنتج ولم تكن مسؤليّة الشركة، لكنّهم سحبوا كل علبة من الأسواق من كل أنحاء العالم
    Duyduğum ses değildi. Ses falan hiç olmadı, sadece senin deliliğin var. Open Subtitles ولكن ليس هناك ضوضاء ولم تكن أبداً إنه فقط جنونك , إنه
    Ama havlusu bıraktığım yerdeydi. Katlanmış şekildeydi ve nemli değildi. Open Subtitles ولكن المنشفة كانت كما وضعتها كانت ملفوفة ولم تكن مبتلة
    İlerlemek için yenilgiyi arkamda bırakmam gerektiğini biliyordum ve bu, yüzleştiğim ilk başa çıkılmaz sorun değildi. TED كنت أعرف أنني يجب أن أتجاوز تلك الإخفاقة لكي أتقدم إلى الأمام، ولم تكن أول مرة أواجه فيها أمراً مستعصياً.
    Sizin hatanız değildi; siz iyisiniz. TED ولم تكن الكثير من الامور من خطأك .. انت بحالة جيدة
    Maryland'de birlikte büyüdüğüm hiçbir kadın üniversite mezunu değildi, işletme mezunu hiç değildi. TED ولم تكن اي من نساء ماري لاند اللاتي نشأت معهن قد تخرجت من الجامعة على الاطلاق ناهيكم عن تخصص إدارة الأعمال
    Ve sonra, tabii ki Sim City 2000'i de almaya karar verdik, öbür Sim City'i değil, özellikle bunu, yani bu süreçte geliştirdiğimiz kriterler çok güçlüydü ve sadece seçim kriterlerinden ibaret değildi. TED وهكذا قررنا، بالطبع، أن يكون سيم سيتي 2000، ليس مدينه سيم أخرى،تلك على وجه الخصوص، وبالتالي فإن المعايير التي قمنا بتطويرها على امتداد الطريق كانت قوية حقاً، ولم تكن فقط من معايير الاختيار.
    Pekâlâ, size göstermek istediğim bir görüntü var. Çok özel bir görüntü ve öncelikli olarak seçmek istediğim bir görüntü değildi. TED هنالك صورة أرغب بعرضها عليكم. صورة مميزة بحق ولم تكن الصورة التي أردت اختيارها
    O da parasızdı ve uluslararası terörist gruplarla bir bağlantısı yoktu. TED وقد كان مطروداً أيضا ولم تكن له صلة بالجماعات الإرهابية الدولية
    Bunların hepsi yapılabilecek harika şeyler, ama hemşirelerimin hiçbirinden haberi yoktu. TED كل هذه كانت أشياء جيدة لتفعلها، ولم تكن للمرضات أي فكرة.
    Cep telefonum bozuktu ve apartmanlarının nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Open Subtitles وهاتفي كانت بطاريته فارغة ولم تكن لدي أدى فكرة عن مكان بنايتهم
    Aylak aylak geziyordu. Nereden geldiğine dair hiçbir fikrim yoktu. Open Subtitles كانت تحوم, ولم تكن لدي أدنى فكره من أين هي
    Arkamdan gelmek zorunda değildin, ama hep geliyorsun. Open Subtitles ولم تكن مجبراً للحضور خلفي، ولكنك لطالما تفعل ذلك
    Kocası yeni öldüğü için henüz yüzüğü çıkarmaya hazır değilmiş. Open Subtitles اتضح أن زوجها توفي ولم تكن مستعدة لخلع خاتم زواجها بعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more