"ولن أدعك" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermeyeceğim
        
    • izin vermem
        
    Ve bu da benim şişem, küçükken baban seni yeterince kucaklamadı diye bütün şişeyi bitirmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles وهذه قارورتي ولن أدعك تشربها كلها فقط لأن والدك لم يحضنك كثيراَ وأنت طفل صغير
    Ben senin ağabeyinim. Zarar görmene izin vermeyeceğim. - Burada ne yaptığımı biliyorum. Open Subtitles أنا أخيك، ولن أدعك تتأذى أنا أعرف ما أفعله
    Bu fırsat için tam altı yıl bekledim o yüzden bu işi batırmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles إنتظرت ستة أعوام لتلك الفرصة، ولن أدعك لتفسدها عليَ
    Çünkü öğrenmen gereken çok şey var ve bugün kendini öldürtmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles لازال لديك الكثير للتعلمه ولن أدعك تُقتل الليله
    Sana söyledim, bu saçmalıkları duymak istemiyorum. Kızımı lanetlemene izin vermem. Open Subtitles هيي اخبرتك، أنا لا أريد خزعبلاتك اللعينة، ولن أدعك تلعن طفلتي بها
    O benim kız arkadaşım ve aramıza girmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولكنها صديقتي المقربة ولن أدعك تتدخل بيننا
    Ayrıca beni göndermenize izin vermeyeceğim çünkü sizce bu şey benim uzmanlık alanımın dışında mı yani? Open Subtitles ولن أدعك ترسلنى بعيدا لأنك تظن أن هناك شيئا ماماذا؟ بعيد عن منالى
    Ama benim var ve Darby'nin yaptığı şeyler yüzünden onlara eziyet çekmene... - ...izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولكنّ السلطة بيدي، ولن أدعك تجعلهم يعانون لشئ
    Son dakikada gelip işime dahil olmana ve tanımadığım bir adamın yaptığı hatadan kâr sağlamana izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدعك تحصل علي الجائزة بالدقائق الأخيرة و الربح من الخسارة سيحدده شخص لا اكاد أعرفه مثلك؟
    Benim hayatım gibi başkasının hayatını yıpratmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدعك تفسد حياة شخص أخر مثلما حاولت إفساد حياتيّ.
    Bak, belli ki bir süreçten geçiyorsun ve bunu tek başına yapmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles انظر، واضح جدًّا أنّك تمرّ بمحنة الآن، ولن أدعك تمرّ بها وحدك.
    Ona sahip olmama izin vermedin ve ben de Fiona'ya sahip olmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لم تدعني أحصل عليها ولن أدعك تحصل على فيونا
    Batırdım ama baban gibi değilim ve ailelerimiz böyle berbat olduğu için beni uzaklaştırmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لقد أخفقت، لكن لست مثل والدك ولن أدعك تبعدينني عنك بسبب الطريقة التي أخفقنا بها كانت عائلاتنا
    Bir dünya savaşı çıkarmanıza kesinlikle izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدعك تسيىء استغلاله في سعيك لغزو العالم
    Senden vazgeçmeyeceğim. Kendinden vazgeçmene de izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أفقد الأمل فيك، ولن أدعك تفقد الأمل في نفسك.
    Birçok şeyi hak ediyorum... ve onların hiçbirini benden almana izin vermeyeceğim! Open Subtitles أستحقّ أموراً كثيرة ولن أدعك تحرمني أيّاً منها
    Bu sefer bunu mahvetmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدعك تفسدها علي هذه المرة.
    Bir gününü daha o evde surat asarak geçirmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدعك يوماً آخر مبوّزة في الشقة
    Onu 7 gün 24 saat izleyeceğim ve başına bir şey gelmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أدعك تكوني قريبة عليها حتي
    Bana da pislik gibi davranmana izin vermem. Etrafın sevgiyle ve sigortanla çevrili. Open Subtitles ولن أدعك تعامليني بقسوة مثلهم أنت محاطة بالحب ولديك التأمين
    Çünkü sana değer veriyorum ve benim için yalan söylemene izin vermem. Open Subtitles لأنني أهتم لأمرك ولن أدعك تكذبين من أجلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more