Ama istediği de bu zaten. Bunu yapmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لكن هذا مبتغاه ولن أدعه ينال مني |
Ben de onun, bunun yanlış bir şey olduğunu hissettirmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أدعه يغير هذا الى شعور سيء. |
Ama gerçekte para için her şeyi yapar ve benim bölgemde yaramazlık yapmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لكنه مجرد لص ولن أدعه يسيء التصرف هنا |
Şimdi en küçük kardeşim daha sekiz yaşında ve onu da Khaled gibi şehit etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | والآن أصغر أخوتي في الثامنة ولن أدعه يلعب دور الشهيد من أجل "خالد" أيضاً |
Ailesinden de ayrılmasına izin vermeyeceğim. Bununla ilgili mi? | Open Subtitles | هجر الفريق سلفًا، ولن أدعه يهجر أسرته. |
Takımdan zaten ayrıldı. Ailesinden de ayrılmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | هجر الفريق سلفًا، ولن أدعه يهجر أسرته. |
Hayatımı mahvetmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أدعه يفسد حياتى |
Ve kararlarımı yönlendirmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أدعه يملى علىّ قراراتى |
Ve kararlarımı yönlendirmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أدعه يملى علىّ قراراتى |
Bunu sana da yapmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أدعه يفعل هذا بك أيضا |
Ama ben böyle yapmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أدعه يفلت بذلك |
Aynı şeyin tekrar olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أدعه يحصل مرة أخرى |
İşimizi tehlikeye atmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أدعه يخاطر بعملنا! |