"ولهذا فإن" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu yüzden
        
    İşte bu yüzden cebinizdeki cep telefonu 70'lerin süperbilgisayarından kelimenin tam anlamıyla milyon kat daha ucuz ve bin kat daha hızlı. TED ولهذا فإن الهاتف النقال الموجود في جيبك هو حرفياً أرخص مليون مرة وأسرع ألف مرة من الكمبيوتر العملاق في السبعينات.
    İşte bu yüzden de mesajlaşmanın yapısı çok esnek. TED ولهذا فإن الرسائل النصية فضفاضة في هيكلها
    bu yüzden "Ben bu gece çorba istiyorum" cümlesi, "Çorba gece ben bu istiyorum" gibi anlamsız bir cümleden farklıdır. TED ولهذا فإن جملة مثل: "أريد حساء الليلة". مختلفة عن جملة مثل "حساء أريد أنا الليلة" وهذه الجملة لا معنى لها.
    bu yüzden de ressam olarak favori tekniğim soyutlama. TED ولهذا فإن أداتي المفضلة كفنان هو التجريد.
    Neden? bu yüzden herkes farkında, madde savaşı kimseyi korumuyor. TED ولهذا فإن الجميع يدركون بأن الحرب على المخدرات لا تحمي احداً.
    bu yüzden... burada oluşacak jüri... başka herhangi bir yerdeki jüri kadar adil olacaktır. Open Subtitles ولهذا فإن هيئة محلفين هنا ستكون كأي هيئة محلفين في أي مكان
    Yoruma açık, işte bu yüzden Başkan'ın politikaları ve hareketleri ile çok alakalı. Open Subtitles ولهذا فإن هذا يتعلق بسياسات الرئيس وأفعاله :ها هى الحقائق
    Kitabımı da bu yüzden yazmalısın işte, onlara bakabilmek için. Open Subtitles ولهذا فإن عليك أن تكتب كتابي اللعين, لأنك تحتاج أن تُعيلهم
    bu yüzden hırslı ve göz ardı edilmiş oğlu sultana haber vermeden yola çıkmış olabilir. Open Subtitles ولهذا فإن .. ابنه الطموح .. من المحتمل انه جاء لهذه المهمة
    bu yüzden asıl mücadelemiz, sebep olacakları en az zararla ve bazen en büyük olası yararla uyuşturucuyla nasıl yaşanır öğrenmek. TED ولهذا فإن التحدي الحقيقي يكمن في تعلم كيفية العيش مع المخدرات وهكذا الخروج بأقل خسائر ممكنة أو بأكبر قدر ممكن من الفائدة أحيانا
    bu yüzden, söylediğiniz elbette olabilecek birşey. Open Subtitles ولهذا فإن ما تقترحه قد يحدث فعلا
    bu yüzden yapmak istediğim birşey var. Open Subtitles ولهذا فإن هنالك شيئ أريد القيام به
    bu yüzden beni yakalamaya çalışanlar bana yem oldular. Open Subtitles ولهذا فإن الجميع يتقاتل من أجلها أما أنتم...
    Evet, bu yüzden elimizde senin olman çok iyi... Open Subtitles نعم , ولهذا فإن من الجيد أنك هنا
    Fakat beyinde, geç kalmanın sonuçları kirli tezgahların vereceği utançtan çok daha büyük olabilir. Çünkü konu beynin temizlenmesi olunca, zihnin ve bedenin işlevi ve sağlığı söz konusu. Ki bu yüzden, bugün beynin bu çok temel olan temizlik fonksiyonlarını anlamak yarının zihinsel hastalıklarının önlenmesinde ve tedavisinde çok kritik olabilir. TED لكن في المخ، العواقب التي تقبع خلفها يمكن أن تكون أكبر بكثير من الحرج من أسطح قذرة، لأنه حين يتعلق الأمر بنظافة المخ، فإن صحة ووظيفة العقل والجسم تكون على المحك، ولهذا فإن فهم وظائف التدبير المنزلي الأساسية جدًا للمخ اليوم قد يكون حيويًا للوقاية وعلاج أمراض العقل غدًا.
    İşte bu yüzden Lucy sonsuza dek bakire olarak kalacak. Open Subtitles ولهذا فإن (لوسي) ستبقى عذراءًا على الدوام.
    bu yüzden de artık yeni bir evim var. Open Subtitles ولهذا فإن لديّ بيتًا جديدًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more