| Bu yüzden evde telefon,radyo... veya ses çıkaran bir alet yok. | Open Subtitles | ولهذا لن تروا هاتفا . مذياعا.. أو أي شئ آخر من شأنه أن يحدث ضوضاءا |
| Seni kimse ciddiye almıyor, işte Bu yüzden de kimse oy vermiyor. | Open Subtitles | الجميع يسخر منك , ولهذا لن تحصل على اصوات |
| Vereceğin ifade kafaları karıştırabilir. Bu yüzden kimseyle konuşmana izin veremem, asla. | Open Subtitles | شهادتكِ من الممكن أن تزعز الأمر، ولهذا لن أدعك تتحدثين إلى أي شخص قطّ |
| Bıçakla ve eldivenle çalıştım O yüzden algılama filtresi bende çalışmıyor. | Open Subtitles | وفعلت، بالسكّين، والقفاز, ولهذا لن يعمل الحاجز الحسّي عليّ |
| İşte Bu yüzden Flanders hiçbir zaman suç ortağım olamaz. | Open Subtitles | ولهذا لن يكون فلانديرز أبداً شريكي في الجريمة مجدداً |
| Bu yüzden seni öldürme kararını ben vermeyeceğim. Ama o verebilir. | Open Subtitles | ولهذا لن أختار قتلكِ لكن ربّما يختار هو ذلك |
| Ve Bu yüzden asla kazanamayacak. Aman Tanrım, çok güzel bir kadınsın. Jerry. | Open Subtitles | ولهذا لن يفوز أبدًا كم أنتِ امرأة جميلة جيري |
| Kesinlikle tekrar edilemez. Bu yüzden kimseye bahsetmeyeceksin. Otoriter biri. | Open Subtitles | إنّها بنسبة 100% لن تتكرر، ولهذا لن تخبر أيّ أحد. |
| O kana susamışlığı tedavi ettiğinde bir parçanı kaybetmişsin ve Bu yüzden beni asla yenemeyeceksin. | Open Subtitles | فقدتِ جزءًا من ذاتك لمّا عالجتِ نهمك للدم ولهذا لن تهزميني أبدًا. |
| Bu yüzden beni kimse evlat edinmedi ve hiçbir zamanda edinmeyecek. | Open Subtitles | لهذا لم يتبناني أحد قط ولهذا لن يتبناني أحد أبداً |
| Hayır, asla. Bu yüzden kendi yeğenimin taç giyme törenine katılmayacağım. | Open Subtitles | لا، أبداً، ولهذا لن أحضر مراسم تتويج ابنة أخي |
| İkimizde senin için yeterince akıllı olmadığımı biliyoruz ve Bu yüzden benimle çıkmıyorsun. | Open Subtitles | كلينا نعلم أنني لست ذكياً بما يكفي لأجلك ولهذا لن تقومي بمواعدتي |
| İkimizde senin için yeteri kadar akıllı olmadığımı biliyoruz ve Bu yüzden benimle çıkmıyorsun. | Open Subtitles | كلينا نعلم أنني لست ذكياً بما يكفي لأجلك ولهذا لن تقومي بمواعدتي |
| Bence sen muhteşemsin Bu yüzden de şovunu izlemeye gelemem. | Open Subtitles | وأعتقد أنك مذهلة ، فعلاً، ولهذا لن آتي لسماعك لأن كل شيء سيتغير لو سمعتك -ماذا لو كنت بارعة؟ |
| Ve Bu yüzden, tedbirsizce, bilinçsizce değil, saygıyla ihtiyatla ve ciddiyetle girilmesi gereken bir kurumdur. | Open Subtitles | ولهذا لن يعد الاتي غير محترما او لائق بل سيكون موقرا.. وفي اطار رسمي... |
| Yayılmasını istemiyorlar. O yüzden gitmemize izin vermiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يريدوننا أن ننشرها ولهذا لن يسمحوا برحيلنا |
| O yüzden bu adamın kurbanları kısa sürede tükenmeyecek. | Open Subtitles | ولهذا لن يضرب أي ضحية في أي وقت قريب |
| O yüzden bu adamın kurbanları kısa sürede tükenmeyecek. | Open Subtitles | ولهذا لن يضرب أي ضحية في أي وقت قريب |