"وليدها" - Translation from Arabic to Turkish

    • bebeğini
        
    • yeni
        
    Anne bebeğini doğurmak için yazı bekledi. Open Subtitles انتظرت الأمّ حتى أوائل الصيف لتضع وليدها
    bebeğini nasıl boğduğunu yazmış. Open Subtitles تكتب عن الطريقة التي أغرقت بها وليدها
    Şurada bebeğini arayan bir kadın var. Open Subtitles هناك أمرأة. تبحث عن وليدها.
    Burada 25 yaşında ve bu da yeni doğan bebeği Cobalt. Bu oyunun nasıl oynandığını yeni öğreniyor. TED يبلغ عمرها 25 سنة، وهذا هو وليدها كوبلت وهو يتعلم كيف يلعب هذه اللعبة
    Bir belgesel fotoğrafçısı olarak, yeni doğan bebeğiyle bir anne gibi onun ilk hareketlerinin her birinin fotoğrafını çekme ihtiyacı hissettim. TED كمصورة وثائقية، كنت أحس أنني بحاجة لكي أصور كل حركاته الأولى كما الأم مع وليدها.
    Geçerli sebepleri var. Katie, bebeğini küvette doğurdu. Open Subtitles أعني أنّ (كيتي) أنجبت وليدها في حوض استحمام.
    donanımlı hale getiririrsem dünyanın en güzel işini yapabileceğini yeni doğan bebeğine bakabileceğini bilmenin verdiği ilham. Gelecek sefer yeni bir anne ve aileye vermek üzere bir hediye düşündüğünüzde fazla uzağa gitmeyin; bir sabun alın. TED وذلك ما ألهمني، ألهمني لأستكمل هذه المهمة، لأعرف أني أستطيع أن أجهزها بما هو مطلوب حتى يمكنها أن تقوم بأجمل وظيفة في العالم: تغذية وليدها.
    Bir sağlık görevlisi çocuğunu yeni kaybetmiş anneye soruyor: "Bebek kusuyor muydu, ateşi var mıydı?" TED تسأل موظفة من الصحة أم فقدت وليدها منذ فترة قريبة "هل كان الرضيع يتقيأ؟ هل كان يعاني من حمى؟"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more