| 17 yaşındasın ya. Tek bir eski sevgilin yok mu yani? | Open Subtitles | ليس لديك ولا واحد، أنت في الـ17 وليس لديك خليل سابق؟ |
| Bir fincan kahve içecek zamanın yok mu? | Open Subtitles | أنت ستعيش إلى الأبد وليس لديك الوقت لكوب من القهوة ؟ |
| Göğüslerimi daha küçük gösterecek bir programın yok mu? | Open Subtitles | وليس لديك أي برنامج تبدو عليه أثدائي أصغر |
| Aile yakınınız yok. Anne ve babanız birkaç yıl önce ölmüşler. Kardeşiniz de yok. | Open Subtitles | ليس لديك أيّ عائلة، والديك متوفّيان منذ بضع سنوات، وليس لديك أي أشقّاء. |
| ve senin Bulutları Temmuz gösteriminde tekrar listeye koymak için vaktin yok. | Open Subtitles | وليس لديك وقت كافٍ لإصدار الفيلم في يوليوز |
| Yetişkin değilsin ve ailen hayatta olduğu sürece hiçbir şeye sahip değilsin. | Open Subtitles | انتي قاصرة وليس لديك الحق في اي شي . طالما ان والدك مازلوا علي قيد الحياة |
| Neredeyse 25 yıldır evliyiz ve diyecek bir şeyin yok mu? | Open Subtitles | خمس و عشرون سنة تقريباً من الزواج... وليس لديك ما تقوله؟ |
| Bir kralı devirmek için savaş veriyorsun ama sonra olacaklara dair bir planın yok mu? | Open Subtitles | أنت تقاتل لاسقاك ملك وليس لديك خطة لم سيحدث بعد ذلك ؟ |
| Bu tür suçlara karşı özel bir ilginiz yok mu, kişisel bir ilgi? | Open Subtitles | وليس لديك اهتمام خاص في هذا النوع من الجرائم، مصلحة شخصية ؟ |
| Evim çok daha güzel. Bugün için başka hastan yok mu? | Open Subtitles | منزلي أفضل بكثير. وليس لديك المزيد من المرضى أو أي شيء اليوم؟ |
| Liselisin ve araban yok mu? | Open Subtitles | انت بالمدرسة الثانوية وليس لديك سيارة؟ |
| Onu anladım. Bunu ona kimin yapmış olacağına dair bir fikrin yok mu? | Open Subtitles | فهمت، وليس لديك فكرة عمن فعلها؟ |
| Neden senin numaranı taşıdığı hakkında hiç fikrin yok mu Korsak? | Open Subtitles | وليس لديك أي فكرة لماذا يحمل رقمك ؟ |
| Kasabadaki kimseyle bağlantın yok mu? | Open Subtitles | وليس لديك صلات بأي شخص من أهل البلدة؟ |
| - Ve mermileri de aldım ama hiçbir fikrin yok mu? | Open Subtitles | وأنني أخذت الرصاص وليس لديك فكرة |
| Öyle bir şans yakaladın ve hiç bir şey yok mu? | Open Subtitles | واتتك فرصة كهذه، وليس لديك شيء؟ |
| Ve filmleri nasıl yaptığı hakkında hiçbir fikrin yok mu? | Open Subtitles | وليس لديك أدنى فكرة كيف يصنعهم؟ |
| Neden hiç evlenmedin? Hiç çocuğun yok mu? | Open Subtitles | -لماذا لم تتزوج وليس لديك أطفال؟ |
| Bize inanmak ya da güvenmek için bir sebebiniz de yok biliyorum. | Open Subtitles | وليس لديك سبب على الثقة أو الاعتقاد لنا. |
| Onu oradan çıkartmanın bir yolu yok ve kaçacak yer de yok... | Open Subtitles | لا يوجد وسيلة لتُخرجها من هُناك وليس لديك مكانًا لتهرب إليه ... |
| Bizi ajan olarak tanımlayan şey ilişkilerimizdir ve senin kimsen yok. | Open Subtitles | علاقاتنا هي ما تحددنا كجواسيس، وليس لديك أي علاقات. |
| Mesnetsiz ithamlar yalnızca hikayedir ve senin hiç delilin yok. | Open Subtitles | اتهام من دون دليل هو محضى قصه وليس لديك اي دليل |
| Bunu takas için kullanma hakkına sahip değilsin. | Open Subtitles | وليس لديك الحق بأن تستخدمه كـ عملة |