"ولينغتون" - Translation from Arabic to Turkish

    • Wellington
        
    Şu İngiliz akbabası Wellington'un arkasına mı sığındın? Open Subtitles كان يَجِبُ أنْ تعْرفَ بأنّك تَلْجأُ وراء ذلك العقابِ البريطانيِ ولينغتون
    Wellington Oteline hoş geldiniz. Bütün parayı şimdi mi vereceksiniz? Open Subtitles مرحباً بكم في فندق ولينغتون هل تفضل الدفع مقدماً؟
    Wellington Oteline hoş geldiniz. Bütün parayı şimdi mi vereceksiniz? Open Subtitles مرحباً بكم في فندق ولينغتون هل تفضل الدفع مقدماً؟
    Buradaki zaman çizelgesi, Janet Marsh'ın o gün saat 4'ten ailesinin kaybolduğu geceyarısına kadar Wellington Market'te işte olduğunu gösteriyor. Open Subtitles في ولينغتون سوق مِنْ 4: 00 مساءً إلى منتصف الليلِ الذي الليلِ عائلتها ضاعتْ.
    Wellington git gide soğuyor Bay March. Open Subtitles بالتأكيد ولينغتون تزداد برودة ,سيد مارش.
    Ufaklığın en sevdiği yemeği yapıyordum. Wellington bifteği. Open Subtitles كنت استعد لتحضير الاكله المفضله لجونير قطعة لحم ولينغتون
    Wellington Hayvanat Bahçesinde bakıcıyım. Open Subtitles مراقبة في حديقةِ حيوانات ولينغتون
    Şehir merkezindeki Wellington Dükü'nün heykeline tırmanmıştır. Open Subtitles "عندما كان يتسلق تمثال "دوق ولينغتون في مركز المدينة
    Davis'in kim olduğunu öğrenmek için birilerini aradım, Bruce Wellington'ın... - ...güvenlik şefiymiş. Open Subtitles أجريتُ بضع إتّصالاتٍ، واكتشفتُ أنّ هذا الرجل هُو رئيس الفريق الأمني لـ(بروس ولينغتون).
    O zaman Elçi Wellington'ı oradan çekmeyi tavsiye ediyorum. Open Subtitles اذا انني اوصي سحب السفير "ولينغتون " من هناك
    Wellington Dükü, oradadır, makineyi göstererek, açıcka anlatıp gösterir, ve kız anlar.Babbage'nin hayatında "Bu makinenin ne yaptığını anladım ve bu makinenin geleceğini anlıyorum" diye konuşan tek kişiydi. TED ودوق ولينغتون موجود هناك، كما تعرفون، أخرج الآلة، وقام بالطبع بعرضها، فاستوعبت الأمر. وقد كانت الشخص الوحيد في حياته، الذي قال، "أفهم ما يقوم به هذا، وأدرك مستقبل هذه الآلة."
    Wellington botlarınızı giydiniz mi? Open Subtitles ! -هل لبست حذاء ولينغتون ، رائد؟
    Tam karşımda. Benim evden Wellington Sitesi görünüyor. Open Subtitles إنه أمامي بالضبط، يمكنني أن أرى مجمع (ولينغتون) من مكاني
    En azından Wellington Sitesi manzaralı değil. Open Subtitles على الأقل نحن ليس لديا (أيّ وجهة نظر بعقار (ولينغتون
    Dişlek dişlerinin arasından gülümsemesini mavi gözlerini ve İskoç kumaşlı elbisesini Wellington marka pabuçlarını duygusuz kalbini ve bencilliğini unutmak mümkün mü? Open Subtitles وراء الابتسامة التي تظهر منها الأسنان والعينان الزرقاوتان الطفولية والبدلات المصنوعة من الصوف الخشن وحذاء "ولينغتون", إنها تدّق القلب القاسي والأناني؟
    Bir sürü gizli belgeyi bodrumunda saklamak üzere Wellington Dükü'nü ayarladıklarını duydum. Open Subtitles سمعت بأنهم أتفقوا مع الدوق (ولينغتون) لأخذ العديد من الأطنان من الأشياء السرية ووضعها في سردابه
    Ben, Kip Wellington hala kaçak olan mahkum Shawn Gracey'in kaçtığı Springfield Cezaevi'nden bildiriyoruz. Open Subtitles معكم (كيب ولينغتون) من سجن (سبرينغفيلد). حيثلازالتالسجينةالشهيرةذ، (شون جراسي) طليقة.
    Korkarım Bayan Wellington bu soruyu yanıtlamamayı seçiyor. Open Subtitles أخشى أنّ السيّدة (ولينغتون) تختار عدم الإجابة على هذا السؤال
    Bayan Wellington, paradan başka kimin haberi vardı? Open Subtitles سيّدة (ولينغتون) من كان يعرف أيضاً أنّها بحوزتها؟
    Ryan ve Esposito Tonya Wellington'u araştırıyor. Open Subtitles (ريان) و(أسبوزيتو) يتعمّقان في البحث حول (تونيا ولينغتون)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more