"وما زلنا" - Translation from Arabic to Turkish

• ve hâlâ
• ve hala
• ve biz
• Hâlâ da
• Halen daha

İntihar eğilimli olan benim, arkadaşım beni öldürmeye çalışıyor, silahım yürütüldü ve hâlâ Bruges'deyiz.
أنا أرغب في الانتحار وزميلي يحاول قتلي ومسدسي يسرق مني وما زلنا في براغ اللعينة

ve hâlâ tırnaklarındaki beyaz tozu tanımlayamadık.
وما زلنا لا نعرف ما هو المسحوق الأبيض تحت أظافرها

Dışarıda olduklarını bilmek zor ve hala bir adım gerideyiz.
من الصعب معرفة ان المجرمين طليقين وما زلنا متخلفين بخطوة

Sadece 72 saat kalmış ve hala beyin fırtınası mı yapıyoruz?
نحن فقط خارجين 72 ساعة وما زلنا في مرحلة العصف الذهني؟

Ama daha boşanmam sonuçlanmadı ve biz dört kere buluştuk.
ولكن طلاقي ليس نهائي بعد وما زلنا في موعدنا الرابع

Bu şehrin ona ihtiyacı olduğunun farkındaydı. Hâlâ da ihtiyacımız var.
علم أنّ هذه المدينة كانت بحاجة إليه، وما زلنا نحتاجه.

Halen daha çoğu zaman tartışıyoruz ama şimdi hayatımızda bu küçük adam var bu nedenle söylediğimiz laflara daha çok dikkat ediyoruz.
وما زلنا نتشاجر طوال الوقت، لكن الآن لدينا هذا الفتى الصغير الذي يجعلنا ننتبه إلى كلامنا.

Ceset sekiz saattir burada ve hâlâ kimliği belirlenemedi.
أعني كما تعلم الجثة هنا منذ ثمان ساعات وما زلنا لم نجد لها هوية

Hâlâ birbirimiz için kötüyüz ve hâlâ ayrıyız.
ما زلنا غير مناسبين لبعضنا، وما زلنا منفصلَين.

Başardığımız her şeyi birlikte başardık. Buraya kadar birlikte geldik ve hâlâ hayattayız.
كلّ ما فعلناه، فعلناه معًا، وصلنا لهنا معًا، وما زلنا موجودين.

Ayrıca, diyelim ki bir şekilde hepimiz gelir gideriz ve hâlâ nefes alırız.
لنفترض أنهم جاءوا ورحلوا وما زلنا أحياء

Oğlu öldü ve hâlâ nedenini bilmiyor.
ابنها متوفى وما زلنا لا نعلم لماذا

ve hala böyle bir dünyada yaşıyoruz ve elimizdeki bu.
وما زلنا نعيش في ذلك العالم، وهذا ماانتهينا إليه.

Bir itfaiye yöneticisi var... binamı kullanmamı engelleyecek, ve hala Kızılderili topraklarındayız.
لدي مسؤول إطفاء على وشك إدانتي بسبب المبنى وما زلنا على أرض هندية

Altı gün oldu ve hala bekliyoruz.
‫مضت 6 أيام ‫وما زلنا بانتظار وصول أحدهم

6 yıl oldu, ve biz hala dengeyi ayarlamaya çalışıyoruz.
لقد مضى ست سنوات وما زلنا نحاول ايجاد توازن مناسب

Yani üçe katladılar ve biz daha yeni başladık.
وبذلك تضاعفت ثلاث مرات، وما زلنا في بداية الطريق.

Çünkü sana ihtiyacımız vardı. Hâlâ da var.
لأننا احتجنا إليك، وما زلنا نحتاج إليك.

Hâlâ da öyleyiz.
وما زلنا كذلك

Halen daha çoğu zaman tartışıyoruz ama şimdi hayatımızda bu küçük adam var bu nedenle söylediğimiz laflara daha çok dikkat ediyoruz.
وما زلنا نحارب كل الوقت... ولكن الآن لدينا هذا الرجل الصغير أن يجعلنا حذرين حول ما نقوله.