Ben bir bilgisayar bilimi profesörüyüm, ve uzmanlık alanım da bilgisayar ve bilgi güvenliği. | TED | أنا بروفسور في علوم الكومبيوتر، ومجال تخصصي هو أمن الكمبيوتر والمعلومات. |
Toplanma diski x-ray ışığında güçlü bir şekilde parlar ve devasa manyetik alan materyali neredeyse ışık hızında uzaya yollayabilir. | TED | قرص التنامي يلمع بشدة في الأشعة السينية، ومجال مغناطيسي عملاق يمكن أن يطلق المادة في الفضاء بسرعة قريبة من سرعة الضوء. |
Ben bir bilgi-sayımsal nöroloğum ve kavramsal beyin-makine arayüzleri veya beyin ile bilgisayarı bir araya getirme üzerine çalışıyorum. | TED | أنا عالم أعصاب حسابية، ومجال عملي هو واجهات الدماغ الآلية المعرفية، أو الجمع بين الدماغ والحاسوب، |
Bunlar bizim cisimlerimiz ve yıldız alanı, yıldızlar, galaksiler ve kara delikler var. | TED | إذا هذه هي أهدافنا ومجال النجوم، ولديك هنا نجوم، مجرات، ثقوب سوداء. |
Güvenle varmanız için, motorlarınızı ve yapısal bütünlük alanını modifiye ettik. | Open Subtitles | لقد عدلنا محركاتكم ومجال سلامة بنيتكم لنتأكد من سلامة وصولكم |
Emir zinciri basittir, sorumluluk dağılımı kolaydır, ve karmaşık durumlara az rastlanır. | Open Subtitles | سلسلة القياده بسيطه وسهلة التعامل بالسؤوليه ومجال بسيط للإرتباك |
Burada nakliye için iki acil iniş pisti ve tam burada da yeni bir keskin nişan sahası. | Open Subtitles | مهبطان هنا للتنقل، ومجال تدريبات قنص جديد. |
Neden onlara tekrar mutfakta ve tarlanda kaç tane zenci arkadaşın olduğunu söylemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا نقول لهم مرة أخرى كيف العديد من الأصدقاء الأسود لديك في المطبخ الخاص بك ومجال عملك؟ |
Şimdiki beş bıçaklı ve jel şeritli jiletlere benzemez. | Open Subtitles | لا شيء يحميك من شفرات الحلاقة ومجال الرطوبة |
Bugün bu tüp, evrenin anlaşılması için, parçaçık fiziği alanında yeni kapıların açılmasına yardımcı oluyor, çünkü bu tüp aynı zamanda ilk ve oldukça basit bir parçacık ivmelendiricisi. | TED | الآن، طَرْح هذا الأنبوب أيضًا فتح لنا الأبواب ليجعلنا نفهم الكون ومجال فيزياء الجسيمات، لأنه أول مُسرِّع جسيمات بسيط جدًا. |
Görüyorsun Tod, ilişkiler ve gösteri işi hiç karışmazlar. | Open Subtitles | ترى،"تود"،العلاقات ومجال الفن،لا يمكنهم الآندماج. |
İşletme, siyaset ve petrol kullanıyorlar. | Open Subtitles | يستترون في العمل والسياسة ومجال النفط، |
84 milimetrelik ve 300 metrelik menzili var. | Open Subtitles | بقنابل 84 مليمتر ومجال إطلاق لـ300 متر. |
Yetişkin sektörü ve eskortluk, bunlar iki farklı iş. | Open Subtitles | rlm; مجال أفلام الراشدين ومجال المرافقة rlm; هما مجالين مختلفين. |
ve manevra alanı kısıtlıdır. | Open Subtitles | ومجال المناورة محدوده. |
Pekala, 70 kilo ağırlığında, kol açıklığı 1.7 metre, boyu 180 cm ve aşağı doğru 90 derecelik açıyla sallanan birini tutan, 90 kiloluk bir adam onu yukarı çekebilir miydi? | Open Subtitles | حسناً، إذا كان رجل يزن 72 كغ ومجال ذراعه 175 سم وبإرتفاع 182 سم... يمد يده إلى أسفل بزاوية 90 درجة لحمل رجل يزن 90 كغ، هل يستطيع رفعه؟ |