"ومرّة" - Translation from Arabic to Turkish

• kez
• kere
• de
• Bir
• keresinde

Bir kez daha ipek, dişinin sorunlarına Bir çözüm getirecek.
ومرّة أخرى يزوّدها الحرير بحلّ لمشكلتها.

Başın belaya girerse iki kez ahır baykuşu, Bir kez boz baykuş gibi öt.
إن واجهتَ مشكلة ما، اصرخ مرّتين كبومة المزارع، ومرّة كبومة بنّيّة

Yağmurlar birkaç ay içinde tekrar kuzeyde yağmaya başlayacak ve Okavango bölgesi büyük sel mucizesine Bir kez daha kavuşacak.
في بضعة أشهر، قد يسقط البعض مطراً، بعيداً صوب الشمال .... ومرّة أخرى

Hatta doğrusu, isim ve e-posta adresine göre ayrı ayrı sıralandığı için herkesin ismi iki kere geçiyor
في الواقع, كل شخص قد أُدرج مرتين, مرّة بالإسم ومرّة بالبريد الإلكتروني.

Ofiste yapıyorduk, Bir keresinde arabada, ve hatırlıyor musun Bir kere şehir dışına gidecektiniz ve çocuklara bakmamızı istemiştin?
فعلناها في المكتب، ومرّة في السيارة أتذكرين المرة التي طلبتما منا فيها أن نرعى المكان بينما كنتما خارج المدينة ؟

Biri bu fotoğraf çekildiğinde diğeri de 2003 Kasım'ında.
مرّة في وقت هذه الصورة ومرّة في نوفمبر 2003

Büyük geçiş Ndutu'yu terk ediyor ve aslanlar Bir kez daha sürüler olmadan hayatta kalmaya çalışacak.
(الهجرة العظيمة" تغادر (اندوتو" ومرّة أخرى، على الجماعة أن تواجه الحياة بدون القطعان

Alvarez iki kere erkeklere asılmaktan, Bir kez de üzerinde mal bulundurmaktan içeri alınmış.
تمّ إلقاء القبض على (ألفاريز) عدّة مرات بتهمة الإغواء ومرّة لحيازة المخدرات

Bir kez daha, ben alt-sınırım.
ومرّة أخرى، أكون الحدّ الأدنى

Bir kez benim tarafımdan, Bir kez manifestoda, ...Bir kez de NewMint91 nickini kullanan Nankai Üniversitesinden Çinli Bir ekonofizikçi tarafından.
إستخدمتها أنا مرة وفي البيان الرسمي مرة ومرّة إستخدمها فيزيائي إقتصادي صيني من جامعة (نانكاي), والذي يُعرف بـ(نيومينت 91)

Olduktan sonra da Bir kez.
ومرّة بعد ذلك.

Bana iki kere can verdi. Birincisi soysuz olarak ikincisi de şu an olduğum şey olarak.
والتي ولدتني مرّتين، مرّة نغلًا ومرّة كهذا المخلوق الذي أنا عليه الآن.

Evet için iki kere, hayır için Bir kere vuruyor.
الإيماء مرّتين يعني أجل، ومرّة واحدة يعني لا.

Bir kere elbiselerimizle ve Bir kere de karanlıkta...
مرّة بملابسنا ومرّة في الظلام...

Eve kadar yürüttü beni, Bir keresinde sıcakta Bir keresinde de kar fırtınasında.
يجبرني على الذهاب إلى المنزل مشياً، مرّة أثناء موجة الحر، ومرّة أثناء عاصفة ثلجية.