Hemşire ne olduğunu anlayamadı, bana uzanmamı söyledi ve bu işe yaradı -- birkaç dakika sonra takırdama durdu. | TED | لكنها لم تعلم ما الذي يحدث، لذا أخبرتني بأن أستلقي، ونجح الأمر -- بعد عدة دقائق، توقف اصطكاك أسناني. |
Onun ki gibi üniversite derecem olsun istedim, bu yüzden babamla ve yakınlarımla üniversiteye gidebilmek için mücadele ettim, işe yaradı. | TED | أردت الحصول على درجة جامعية مثلها، لذا حاربت مع والدي وأقربائي لكى يتم إرسالى إلي الجامعة، ونجح هذا. |
Kendiminkilerden kaçtım ve başarılı oldum yani insanlar çoğu zaman çok yanılıyorlar. | Open Subtitles | انا انتقلت بعيدا ونجح الامر لذلك الناس مخطئون كثيرا في اغلب الوقت |
İki belgesel filmi yaptı, ekibimizle ve ekibimiz için. Çok az bir bütçeyle başarılı işler yapıyor. | TED | وقدم فيلمين وثائقيين مع فريقنا، ونجح في إقامة مشروع تجاري من القليل جدا. |
Bunu başardı, ancak çok kötü 7 kişi yüzünden bunu kaybetti. | Open Subtitles | ونجح ، لكنه خسر كل شي بسبب سبعة اشخاص سيئين للغاية |
Çünkü ortağımızın erkek olduğunu biliyoruz, ve evinize onu kızdırmadan girmeyi başarabiliyordu. | Open Subtitles | المثير للفضول , نعلم أن شريك رجل ونجح في الدخول والخروج من منزلك دون إغضابها |
Beklenmedik iş gezilerimle ilgili. Çok işe yaradı. | Open Subtitles | وكانت جميعها عن رحلة للعمل الغير متوقع , ونجح ذلك كالسحر |
Nasıl bilmiyorum, ama yaptım, ve işe yaradı. | Open Subtitles | لا أعلم كيف, ولكنني تمنيت ذلك ونجح الأمر |
İyi bir mal üretmişler, işe yaradı. | Open Subtitles | لقد صنعوا منتجاً جيداً ونجح.. انتهت القضية |
İşe yaradı. | Open Subtitles | سـيارة واحدة تحوي 2 مليون كاش لنسـحبهم الى الخارج ونجح الطعم ولكن |
Tahliye kurulunda lobi yaptılar ve işe yaradı. | Open Subtitles | قاموا بتقديم طلب إطلاق سراح , ونجح الأمر |
Spreyin birazını aldım ve ofisimde koluma uyguladım işe yaradı. | Open Subtitles | لقد سرقت بعضاً من البخاخ لمكتبي وقمت بتجربته على ذراعي ونجح الأمر |
80.000 dolar toparladık, yaptık ve film çok başarılı oldu. | TED | جمعنا 80,000 دولار، وفعلناها، ونجح الفيلم |
Öncelikle, hedef. Hedefini az önce öğrendiniz: Milyonlarca insanın hayatına bir amaç kazandırmak-- ve başarılı oldu. | TED | أولا الهدف. وسمعتم الهدف قبل قليل وهدفه ان يجعل لحياة الملايين غاية، ونجح في ذلك. |
Bu yüzden katilimiz bir daha denedi ve bu sefer başarılı oldu. | Open Subtitles | وقد حاول القاتل مرة اخرى ,ونجح هذه المرة |
Babam ailesi için çok çalışarak başarılı olmuş ve bu evi inşa etmiş. | Open Subtitles | لقد شقى أبى من أجل عائلته ونجح وبنى لنا هذا البيت |
Ayı kayıtlara geçen en büyük erimeden sağ çıkmayı ve Kuzey Kutbu kışına ulaşmayı başardı. | Open Subtitles | هذا الموسم، عاش الدب أعظم ذوبان تمّ تسجيله على الإطلاق ونجح باجتيازه إلى الشتاء القطبي |
3 farklı ilişki ve bunları senden, 2 yıl boyunca gizlemeyi başardı. | Open Subtitles | ثلاثة علاقات ونجح في المحافظة عليها لمدة سنتين |
Derin bir dalış yaptı bir çeşit veri arkeolojisi gibi bir şey, ve başardı. | Open Subtitles | قام ببحث عميق بنوع من التنقيب عن البيانات ونجح في ذلك |
Çünkü ortağımızın erkek olduğunu biliyoruz, ve evinize onu kızdırmadan girmeyi başarabiliyordu. | Open Subtitles | المثير للفضول , نعلم أن شريك رجل ونجح في الدخول والخروج من منزلك دون إغضابها |