| Çocuklar, filmi unutalım, en iyisi mobilya mağazına gidip, oturalım. | Open Subtitles | حسناً إنسوا الفيلم سوف نرتب الأثاث ونجلس |
| Ayakkabılarımızı çıkarıp, oturalım ve bu yürekli kadına saygımızı gösterelim. | Open Subtitles | لنخلع أحذيتنا ونجلس ونقدّم احترامنا لامرأة شجاعة |
| Kıçımızın üstüne oturup geyik yapıp poğaça yediğimizi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد بأننا نجلس هناك ونتناول الفطائر بإبهامنا ونجلس كثيراً هناك؟ |
| oturup kart oynarken iyi. | Open Subtitles | نحن لا نلعب البوكر ونجلس ثم عندما تنتهي اللعبة |
| Eğer belki şu aşağıdaki yere gidersek, uh... şu aşağıda bar var... belki biraz oturur... ve yatmadan önce içikisi içeriz yada öyle birşey. | Open Subtitles | ..بأمكاننا ان نذهب الى هناك الى ذلك البار ونجلس سويا |
| midemizi dolduruyoruz, televizyonun önünde oturuyoruz ve sindiriyoruz. | TED | ليلة السبت، نخرج، ونفتح أفواهنا ونملئ بطوننا، ونجلس أمام التليفزيون ونهضم الطعام. |
| Sonra otururuz, iki Cumartesi gecesi kafa kafaya veririz ve her şeyi o zaman tartışırız. | Open Subtitles | تسلّم لي ونجلس سوياً ونقضي ليلتيّ سبت لمناقشتها |
| - Neden bir yere gidip oturmuyoruz? | Open Subtitles | لم لا نذهب إلى مكان ما ونجلس قليلا؟ |
| Orada iki sandalye var, oturalım. | Open Subtitles | هناك مقعدان خاليان ، لنذهب ونجلس |
| Gidip arkadaşlarımızla oturalım mı? | Open Subtitles | لمَ لا نذهب ونجلس مع أصدقائنا؟ |
| Bir yere oturalım. | Open Subtitles | لنذهب ونجلس في مكان ما |
| Şuraya oturalım. Burası çok gürültülü. | Open Subtitles | هيا بنا نذهب ونجلس هناك. |
| hadi salonada oturalım . | Open Subtitles | لنذهب ونجلس في غرفة المعيشة |
| Sığır gibi oturup geviş getiririz, bilinçsizce yaşarız-- | Open Subtitles | ونجلس مثل الماشية، نتناول علفنا، خائفين من المحتوم |
| Kendimize acıyıp oturup Kafka okumayalım. | Open Subtitles | لنترك القيام بحفلة الشفقة ونجلس نقرأ كافكا |
| Gidip Lincoln'ın kucağına oturup, John Dillinger'ın penisine bakalım. | Open Subtitles | تعال، نحن يمكن أن نذهب ونجلس على ركبة لينكولن، حسنا على قضيب جون دللنجير |
| Bir akşam bir şişe içkiyle sana geleyim, oturup konuşalım. | Open Subtitles | يجب أن آت في أحدى الليالي مع زجاجة شراب ونجلس أنا وأنت للتكلم سوية |
| Gece, çalışma bittiğinde kocaman bir ateş yakıp etrafına oturur, gitarla şarkı söylerdik. | Open Subtitles | ... ذات ليلة , بعد أنتهاء العمل أعتدنا على بناء مشاعل كبيرة ونجلس بجانبها ونعزف على القيثارة |
| Bunun için mahalle duvarının dibine oturur altında, Hannah'yı ilk öptüğüm, ağaca bakardık. | Open Subtitles | لهذا السبب نحن نذهب ونجلس عند جدار الغيتو وأنظر الى الشجرة التي قبلت بهـا ( هانـــا ) لــ أول مرة |
| Pekala, şimdi sakinleşiyoruz, oturuyoruz falafellerimizi, çukçukalarımızı, pidelerimizi afiyetle yiyoruz ve öpüşüyoruz. | Open Subtitles | الآن نهدأ، ونجلس. نلتهم الفلافل والخبز العربي، والشكشوكة ونقبل بعض. |
| Gidip oturuyoruz, birer tane içki söylüyoruz bize servis ettiği bardaklardan parmak izini alıyoruz ve kelepçe için tahmini olarak bilek ölçülerine bakıyoruz. | Open Subtitles | سنذهب ونجلس هناك ونطلب بضع مشروبات ونأخذ بصمتها من الكأس الذي ستقدمه |
| O kolay. Bir gün dolandırıcıları organize edeceğim, o zaman hepimiz otururuz. | Open Subtitles | هذا شيء سهل، يومًا ما سوف أقوم بتنظيم المحتالون ونجلس جميعًا. |
| Neden bir yere gidip oturmuyoruz? | Open Subtitles | إذاً لما لا نذهب ونجلس في مكان ما؟ |
| Gidip bir yere otursak ve bana neler olduğunu anlatsanız? | Open Subtitles | لم لا نذهب انا وأنت ونجلس ويمكنك أن تخبرني ماذا يحصل حسنا؟ |