| Nedenini biliyoruz, değil mi? Çünkü herkes büyük olanı ister. | TED | ونعرف لماذا, صحيح؟ لان كل شخص يريد ان يقتني الاكبر |
| Kimin yaptığını ve neden yaptığını biliyoruz. Sadece nasıl yaptığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | حسنا نحن نعرف الفاعل ونعرف السبب نريد فقط ان نعرف كيف |
| İçişleri'nin parası olmadığını biliyoruz, öyleyse ona uyuşturucu mu satıyorsun, yanılıyor muyum? | Open Subtitles | ونعرف أنها ليس مكافأة المخبر السري, إذن؟ أنت تبيع المخدرات أم ماذا؟ |
| Evet, bilmem. Ama kendimize bir okul çalıp öğrenelim. | Open Subtitles | أجل ,انا لا أعلم لذلك سنسرق مدرسته ونعرف ذلك |
| Ayrıca mesaj atmayı bildiğini ve özellikle seni öldürmek istediğini biliyoruz. | Open Subtitles | بأرجل كثيرة ورسائل نصية غير منتهية. ونعرف بأنه يُريدُ قَتلك تحديدًا. |
| Şu anda da oraya gidiyordur ve oraya vardığında ne yapacağını iyi biliyoruz. | Open Subtitles | إنّه في طريقه إلى هناك الآن، ونعرف ما سيفعل عندما يصل إلى هناك. |
| 19 yaşında bir kız öldü ve kimin yaptığını biliyoruz. | Open Subtitles | فتاة في ال١٩ من عمرها قد قتلت، ونعرف من قتلها. |
| Yetişkin birinin yiyeceği yemeği çocuk yiyecekmiş gibi dilimleyen... ve doktor olduğunu iddia eden birinin Trent'i ziyaret ettiğini de biliyoruz. | Open Subtitles | ونعرف أيضا أن ترنت كان يزوره وبشكل شبه حصري رجل يدّعي أنه طبيب, رجل أنا أعتقد بأنه قطع طعام رجل راشد |
| Buranın içreden dışarıya doğru çürüdüğünü biliyoruz, ve burada işlerin nasıl olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كِلانا يعرف أنّ هذه الشركة فاسدة من الداخل للخارج، ونعرف كيف يعمل هذا. |
| Artık düşmanın ne bildiğini biliyoruz ve ona göre davranabiliriz. | Open Subtitles | نعرف الآن ما يعرفهُ الأعداء, ونعرف كيف نتعامل وفقاً لذلك. |
| IMF'le kurtarma paketi için gizli yollardan iletişime geçtiğini de biliyoruz. | Open Subtitles | ونعرف بالفعل أنه يدعم سراً خطة إنقاذ مع صندوق النقد الدولي |
| Ama, tarihten biliyoruz ki, krizlerin bir çeşit evrimsel sıçrayışa yol açması mümkün. | TED | ونعرف من التاريخ أنه يمكن أن تحفز الأزمة نوع من الطفرة التطورية. |
| Ama bunları uygulamak-- ve bunu onlarca kez yaptığımız için işe yaradığını biliyoruz. | TED | لكن بتطبيق هذه -- لقد طبقنا ذلك عشرات المرات ونعرف بأن الأمر ناجح. |
| Bu küçük hücrelerin artık Dünya'da en çok bulunan fotosentetik organizmalar olduğunu biliyoruz. | TED | ونعرف اليوم أن هذه الخلايا الصغيرة هي الكائنات ضوئية التخليق الأكثر وفرة على الأرض. |
| Bu sertifikayı potansiyel bir işverene sunabilirler ve daha iyi bir iş bulabilirler ve bunu yapan birçok öğrenci biliyoruz. | TED | يمكنهم تقديم تلك الشهادة لجهة التوظيف والحصول على وظيفة أفضل، ونعرف العديد من الطلاب الذين فعلوا ذلك. |
| Ve bunu hepimiz biliyoruz. biliyoruz ki bu internette oldu. | TED | ونعرف كلناهذا .ان هذا يحدث على الانترنت |
| O zaman birini canlı ele geçirelim ve kaç kişi olduklarını öğrenelim. Deh! - Direksiyona geç. | Open Subtitles | لنأخذ واحدا حيا ونعرف تمسك بعجلة القيادة ماذا؟ قد السيارة الى جانبه أيها اللعين يعقوب , تعال الى هنا وترجم ما سأقول |
| Kutuları açınca öğreniriz, değil mi? | Open Subtitles | سنفتح النصاديق ونعرف في النهاية، أليس كذلك؟ |
| Bütün üst düzey yöneticiler, bunlarin yagmaci oldugunu biliyorduk. | Open Subtitles | كل المدراء، ونعرف أنهم ينهبوننا |
| Bu tür şeyleri nasıl ele alacağımızı biliriz. | Open Subtitles | نحن مؤسسة احترافية ونعرف كيف نعالج هذه الأمور |
| Şimdi, dostlarım, bu adamın kim olduğunu bulmalı ve onun Büyük Dörtlü ile bağlantısını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | كشكل من التنكر ؟ الآن يا اصدقائى, يجب ان نكشف عن هوية هذا الرجل ونعرف صلته بالأربعة الكبار |
| Onlara karşı iki avantajımız var. Kasabayı tanıyoruz ve soğukta yaşamayı biliyoruz. | Open Subtitles | لدينا ميزتان إننا نعرف هذه البلدة ونعرف بردها |
| Hesapları izleyip nereye yatırdıklarını öğreneceğiz. | Open Subtitles | حتى نستطيع ان نتتبع الحسابات ونعرف الى أين يأخذونها. |
| Gidelim ve bahçede neyin gömülü olduğunu bulalım. - Neden olmasın? | Open Subtitles | لنذهب للإسفل ونعرف ما الذى دفن فى الحديقة |