"ونعطي" - Translation from Arabic to Turkish

    • verelim
        
    • vereceğiz
        
    • veririz
        
    Zamanımız azalıyor. Şimdi Kelly'e bir şans verelim. Ve gelecek hafta, daha derine ineriz. Open Subtitles الوقت قد حان , ونعطي فرصة كيلي , الاسبوع المقبل حتى نتمكن من التعمق.
    Fotoğrafı kırp, Photo-rec'te arattır gizemli adamımıza bir isim verelim. Open Subtitles قم بقصه وفحصه بواسطة برنامج التعرف على الصور، ونعطي رجلنا الغامض إسما.
    - ...sana da ikiyüzlü şerefsizi verelim. Open Subtitles ونعطي رأس الليمونة المال وتحصل على المزدوج
    Biz sadece bir kaç saat bekleyeceğiz ve Tobe'a bir şans vereceğiz. Open Subtitles لذلك نحن فقط ننتظر لبضع ساعات ونعطي فرصة لتوبي
    Bisikleti ortadan ikiye bölüp ikinize de bir yarısını vereceğiz. Open Subtitles سوف نقوم بقسم الدراجه من النصف ونعطي كل واحد منكما النصف
    İkizlerin evine gideceğiz, Onlara yıldönümü hediyelerini vereceğiz ve evlerini çöpe çevirdiğimiz için özür dileyeceğiz ve. özel muameleyi alacağız. Open Subtitles إذن , سوف نذهب لبيت التؤامتين ونعطي لهما هداياهن ونعتذر عن تدمير منزلهن ثم نحصل على هدايانا المميزه
    Asla olmamış gibi yapar ve kendimizi devasa bir bonus veririz. Open Subtitles نتظاهر بأن ذلك لم يحدث أبداً . ونعطي أنفسنا إكرامية كبيرة
    Tamam, sizi dinledik. Buradan birilerine şans verelim. Open Subtitles حسناً، سمِعنا عن هذه المجموعة، لنسمع من الجانب الآخر, ونعطي فرصة لأحدهم
    Tamam, sizi dinledik. Buradan birilerine şans verelim. Open Subtitles حسناً، سمِعنا عن هذه المجموعة، لنسمع من الجانب الآخر, ونعطي فرصة لأحدهم
    Biraz ara verelim, Gary bir şeyler yesin ya da... Open Subtitles فلنأخذ فترة راحه ونعطي ( جاري ) حبه منشطه
    Belki de kısa bir ara verip Kylie'ye ölüme yaklaşma deneyimi ardından toparlanması için vakit verelim. Open Subtitles -أجل ربما سنأخذ فاصل إعلاني ونعطي (كايلي) راحة لتتعافى
    Peki, şimdi anneme mektubu veriyor muyuz yoksa babam gelene kadar bekleyip ona çifteliyi mi vereceğiz? Open Subtitles إذن، هل نعطي أمي الرسالة الآن.. ؟ أو ننتظر أبي حتى يأتي للمنزل ونعطي الرسالة لهم..
    Yani beyaz basına tam olarak istediği şeyi mi vereceğiz? Open Subtitles ونعطي الصحافة الحكومية ما تريده, أليس كذلك؟
    Ve böylelikle, oğlanların eline malzeme vereceğiz. Open Subtitles ونعطي الأولاد شيء ليتحدثوا عنه
    Sonra da birlikte Wong Po'ya vereceğiz. Open Subtitles سوف نذهب بعدها ونعطي المالمعاًلـ (تونجبو)
    Polise başka bir katil vereceğiz. Open Subtitles ونعطي الشرطة قاتل أخر
    Oraya girip 500 bin doları alacağız 60'ını Doug'a vereceğiz, kalanı bölüşeceğiz oyunun hala çok önünde olacağız. Open Subtitles لو حصلنا على المبلغ المقدر بـ500 ألف ونعطي (دوغ) المبلغ الذي يريده، ونتقاسم الباقي بيننا فسنكون قد حصلنا على مانتوقع أن نحصل عليه
    Kolayca buranın altını üstüne getirip... milletvekiline ilk sırada bir sandalye ve... düşünecek zaman veririz. Open Subtitles بإمكاننا قلب هذا المكان بسهولة ونعطي عضو الكونغرس مقعد في الصف الأمامي وشئ ليفكر فيه
    Başbakana kendini savunma fırsatı veririz. Open Subtitles ونعطي رئيسة الوزراء فرصة لتدافع عن نفسها
    Seti yakar, kostümleri satar ve parasını çocuklara veririz. Open Subtitles وسَنَحرقُ أماكن اتصوير ... ونبِيعُالملابس ونعطي المالَ إلى الأطفالِ الصغار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more