Sonra gazeteleri kontrol edeceğiz ve hâlâ bir şey yoksa, ona telefon açıp şunu diyeceğiz, "Harry, Bruges gezisi için teşekkürler, | Open Subtitles | ثم ننظر في الجرائد مرة أخرى ولو لم نجد فيها شيئا نتصل به ونقول "هاري ، شكرا على الرحلة إلى بروجز" |
İsmini bilmiyoruz ama buradakilerden biri adamı ölesiye dövdü mü diyeceğiz polise? | Open Subtitles | ونقول ماذا ؟ ليس لدينا أسماء لا احد يريد الاعتراف بضربه احداً حتى الموت |
Satıcılar arabayı almak için buraya gelirler ama araba olmaz paraya çeviririz, denize düştü deriz bilgisayardan kaydını sileriz. | Open Subtitles | المروج يأتي إلى هنا بشكل طبيعي يريد سيارته ولكنها ليست هنا لقد قمنا ببيعها ونقول أنها وقعت في المرفأ |
Sonra, yargıçla konuşup, Lukas'ın eşkiyalarına dahil değiliz diyelim. | Open Subtitles | ثم نتحدث إلى القاضي ونقول لا ينتمون إلى جانب لوكاس |
Kendimize, hastaların tedavi edildiklerini düşündüklerinde kendilerini daha iyi hissedeceğini söyleriz. | Open Subtitles | سيتحسنون بأنهم لأنفسنا ونقول يحتاجونها التي المساعدة على سيحصلون بأنهم ونؤمن |
Okuldaki herkesi arayıp dedikodunun doğru olmadığını mı söyleyeyim? | Open Subtitles | ندعو الجميع في المدرسة كله ونقول لهم أنه لم يكن صحيحا؟ |
Sihirli şarkımızı söyleyeceğiz. Ve görünmez şovalye belirecek. | Open Subtitles | ونقول الجملة السحرية عشان السياف المخفي يظهر |
Onları arayıp gelmemesini söylemeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نكلمهم هاتفيا ونقول لهم ألا يأتوا |
Sonra da... ..onu sarhoş edip tacize uğradığını biliyoruz diyeceğiz. Katılmıyorum. | Open Subtitles | ونجعله يثمل ونقول له "نحن نعلم أنك تعرّضت للتحرّش" |
Farkına varmadan, yaş kaygısı deriz benim hayatım da yakında kötüleşecek ve buna yaş kaygısı diyeceğiz. | Open Subtitles | حياتي ايضا في حال سـيء ونقول دوما |
Ona kırık bibloları vereceğiz ve bunlar Amarnath'ın altından çıktı diyeceğiz. | Open Subtitles | لماذا ندفــع ؟ سنعطيه احد التماثيل المكسورة "ونقول" .. |
- Arkamıza baktığımızda işte o gündü diyeceğiz. | Open Subtitles | سنتذكر اليوم ونقول لقد كان ذلك اليوم |
Tamam, sadece babamla konuşup ona "Çok teşekkür ederim ama araba bizim için uygun değil" diyeceğiz. | Open Subtitles | حسناً، سنتكلّم مع أبي فحسب ...: ونقول شكرا جزيلا" "لكن السيارة فقط ليست مناسبه لنا |
Yatak odasına tık. Uyuyor deriz. | Open Subtitles | دعنا نحشره في غرفة النوم ونقول بأنه نائم |
Omuz omuza, tek ses halinde 'hayır' diyelim ona! | Open Subtitles | جنباً لجنب,نستخدم ارادتنا ونقول له لا بصوت واحد |
Bunu çocukların normal yetişkinlerden daha farklı bir psikolojiye sahip olduklarını hatırlamak için söyleriz | TED | ونقول ذلك لنذكر أنفسنا بأن لدى الأطفال فسيولوجيا مختلفة عن الكبار العاديين. |
Ama imzanızdaki P harfi L'ye benziyordu o yüzden Timmy'yi arayıp: | Open Subtitles | لكن الطريقة التى وقّعت بها البى بدت مثل إلال لذا نحن كنّا ندعو تيمي طول الوقت ونقول |
Geçmişe ulaşıp, onu bulup yardıma ihtiyacımız olduğunu mu söyleyeceğiz? | Open Subtitles | نعود للماضي ونمسكها، ونقول لها أننا نحتاج مساعدتها؟ |
Dürüst olmayı kabul etmeliyiz, Birbirimize gerçeği söylemeliyiz. | Open Subtitles | اتفقنا على الصراحة ونقول الحقيقة لبعضنا الاخر |
Torunlarımızın gözlerine bakıp onlara sorunları anladığımızı tehlikelerin ve fırsatların farkında olduğumuzu ve buna rağmen başarısız olduğumuzu söyleyecek miyiz? | TED | هل سننظر في عيون أحفادنا ونقول لهم أننا فهمنا الرهانات، وفهمنا الأخطار والفرص، ورغم ذلك لم نقم بشيء؟ |
ve şöyle düşünürüz: "Zirveye ulaştığım zaman insanlar kusurlu olduğumu görmeyecek ve buna değecek." | TED | ونقول لأنفسنا "عندما أصل إلى تلك القمة سيرى الناس أني بلا عيوب وستكون لي قيمة" |
Sonra da evimize gidip birbirimize her şeyi anlatacağız. | Open Subtitles | .. بعد ذلك سنذهب لمنزلنا ونقول لبعضنا كل شيء |
Maraguay Elçiliğine gidip şunu diyemeyiz: | Open Subtitles | أذاً لا يمكن أن تمشي لسفارة مارغواي ونقول : |