"وهبته" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdim
        
    • Ona
        
    Sana bir yüzük aldım, ve sana göstermek isterdim fakat sen beni postaladıktan sonra onu evsiz bir kadına verdim. Open Subtitles لقد أشتريت لكِ خاتماً بالفعل و كنت سأريكِ إياه لكني وهبته لإمرأه مشردة بعدما لفظتيني
    Ona uğruna yaşayacağı şeyler verdim. Bilim, macera, merak. Open Subtitles لقد وهبته أشياءً يعيش في سبيلها، إنّها العلم والمغامرة ونهم الإكتشاف.
    Yoldaşlığın karargahı olarak Dumbledore'a verdim. Open Subtitles لقد وهبته لدمبلدور كمركز قيادة للجماعة
    Ben de Ona istediğini verdim: Bir sezon daha. Open Subtitles وهبته ما أراد ، "اللّعب لآخر موسم."
    Ona 1909'da bir oğlan, 1911 'de bir kız çocuk verdi. Open Subtitles وماذا كان رأى زوجها حول هذا لا شىء ..لقد وهبته طفل فى عام 1909
    Alaric asla benim çocuklarımın gibi olmayacak. Ona görevini tamamlamaya yetecek kadar güç verdim. Open Subtitles لن يصير (آلريك) كأبنائي قطّ، فلقد وهبته قوّة كافية لإتمام مهمّته.
    İstediği şeyi verdim. İnsanlığını geri açtım. Open Subtitles وهبته مراده، أيقظت إنسانيته.
    Hepsini kuzenin Josephine'e verdim. Ne? Open Subtitles لقد وهبته كله إلى بنت عمك (جوزيفين)
    - verdim. Open Subtitles لقد وهبته
    Ona gerçekten vücudunu, ruhunu ve her şeyini verip vermediğine bak. Open Subtitles تتأكّد إن كانت وهبته جسدها وروحها وكلّ شيء.
    Ada Ona gündüz verdiği her şeyi gece geri alıyordu. Open Subtitles لكن كل ما وهبته الجزيرة نهاراً سلبته منه ليلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more