"وهدف" - Translation from Arabic to Turkish

    • amaç
        
    • hedef
        
    • ve gol
        
    • golü
        
    • amacı
        
    • hedefindeki
        
    Karşıtlıklara sahipler, birbirleriyle kıyaslanamaz ilkeleri destekliyorlar -- her ne demekse – ama yine de bireyler ve kültürler olarak bu idealler hayatımıza anlam ve amaç katıyor. TED لديهم تناقضات توافقها مع المبادئ غير القابلة للقياس التي تشكل مع بعضها البعض ، مهما تكن، ومع ذلك فإن هذه المثل تعطي معنى وهدف لحياتنا كثقافات وأفراد
    Bu tesisin sözde başı olarak tüm hastalarımızın affedilmesini ve yeni bir amaç bulmasını istiyorum. Open Subtitles بصفتي رئيس هذهِ المنشأة أريدُ لجميع مرضانا أن يبحثوا عن المغفرة وهدف جديد
    Merkezden emirler gelir, kontrol listesi, hedef ve basılacak bir buton kalır. Open Subtitles لقد أعطوني القيادة , قائمة أوامر , وهدف و زر للضغط عليه
    Burada ateş eden ile hedef arasında en az 30 metre olması gerek diye yazıyor. Open Subtitles هنا مكتوب ان الابعاد للتصويب مائة قدم بين المصوب وهدف التصويب
    Puck'ı Hawks kapıyor. Larson, ondan Brown'a. Brown, karşısında kale backhand vuruyor ve gol! Open Subtitles والطبق هو مع فريق (هوكس) وهدف لفريق (هوكس)
    Yani iki tam sayı, bir saha golü, bir emniyet golü mü? Open Subtitles ما هذا؟ ما هذا؟ هل هذا هبوطين وهدف حقل، وأمان؟
    Tüm bunların amacı ise karşılaşacağımız engellerle yüzleşmek için yeni fikirler ortaya atabilecek bir nesil yetiştirmek. TED وهدف كل هذا هو تنشئة جيل من الناس قادرين على التوصل إلى أفكار جديدة لمواجهة التحديات التي تواجههم.
    Karşında Sean Sonus. 3 yıl önce Central City'nin yeraltı suç dünyasında bir lidermiş ve Tina'nın soruşturmasının da hedefindeki kişiymiş. Open Subtitles أعرفك بـ (شون سوناس) منذ 3 سنين كان أحد لاعبي عالم الجريمة في مدينة (سنترال) وهدف تحقيق (تينا).
    Onlara bana sadece görev verdiler ama sen bana bir amaç verdin. Open Subtitles كانوا يُعطونني مهمات فحسب أما أنت فأعطيتني غاية وهدف.
    İlk defa, tüm insanlık tek bir görüşü paylaşıp aynı amaç için birlik oldular. Open Subtitles لأول مرة، جميع البشرية كانت متحدة في رؤية مشتركة... وهدف مشترك.
    Tam beş yıl boyunca aklımda tek bir düşünce, tek bir amaç vardı o da hayatta kalmaktı. Open Subtitles ولخمس أعوام كان كل ما يشغلني هو" " فكرة واحدة , وهدف واحد " ! النجاة"
    - Artık iman ve amaç uğruna yaşıyorum. Open Subtitles والآن أنا أعيش حياة بها إيمان وهدف
    Kendimize güzel şişman bir... hedef bulup bu bebeklerin neler yapabildiğine bir baksak nasıl olur? Open Subtitles ماذا تقولين أننا وجدنا لأنفسنا عملا جميلاً ، وهدف مثير ولنرى ما يمكن لهؤلاء الصواريخ القيام به؟
    Bu Mount Garnet teki uzaktan izleme programıyla ilgili. "Öncelikli hedef Operasyonu" nun bir parçasıyım. Open Subtitles هذه المخاوف البعيدة عرضت البرنامج في جبل العقيق قيل لي أن أقول لك أنني جزء من عملية "رئيس وهدف"
    Baştan başlamalıyız. Yeni bir hedef, yeni bir bombacı. Open Subtitles نحتاج لوقت ، وهدف جديد لتنفيذ المهمـة
    Pas, şut ve gol! Open Subtitles ! تمريرة , ركلة , وهدف
    Mitchell vuruyor ve gol! Open Subtitles مع ميتشل... يسدد, وهدف!
    Vurdu... ve gol! Open Subtitles دفعة.. وهدف
    Beraberlik golü sayılmadı müttefikler hala 4-3 geride. Open Subtitles وهدف التعادل لم يحتسب حسنا الحلفاء يقفون على بعد هدف النتيجة 4-3
    Eric Cantona Manchester United adına golü kaydetti. Open Subtitles . اريك كانتونا وهدف لمانشستر يونايتد
    Son olarak, umarım bu mikroskobik evrenin güzelliği ve amacı kanser araştırmalarının geleceği için yeni ve yaratıcı yaklaşımlara ilham kaynağı olabilir. TED وفي النهاية، أملي هو أن يستطيع جمال وهدف هذا العالم الميكروبي إلهام مناهج جديدة وإبداعية من أجل مستقبل البحث في مجال السرطان.
    Karşında Sean Sonus. 3 yıl önce Central City'nin yeraltı suç dünyasında bir lidermiş ve Tina'nın soruşturmasının da hedefindeki kişiymiş. Open Subtitles أعرفك بـ (شون سوناس) منذ 3 سنين كان أحد لاعبي عالم الجريمة في مدينة (سنترال) وهدف تحقيق (تينا).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more